Yapılan araştırmalar, İngiltere’de işçi sınıfı kökenli müzisyenlerin, yazarların ve sanatçıların oranının 1970’lerden bu yana yarı yarıya azaldığını gösteriyor
Ülkedeki göreceli refah sisteminin sağladığı fırsat eşitliğinin birçok sanatçının yolunu açtığı düşüncesi hakim olduğu için yakın zamana kadar İngiltere işçi sınıfı kökenli sanatçıların bolluğu ile bilinirdi. Ancak bu konuda yapılan yeni araştırmalar, işçi sınıfı kökenli aktör, müzisyen ve yazarların oranının 1970’lerden bu yana yarı yarıya azaldığını gösteriyor.
Ulusal İstatistik Ofisi verilerine göre, 1953 ve 1962 yılları arasında doğan işçi sınıfı kökenli sanatçıların oranı %16,4 iken kırk yıl sonra doğanlar için bu oran % 7,9’a kadar geriledi. Araştırmada ortaya çıkan bulgular, içinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal koşulların işçi sınıfı mensuplarının sanat üretimi ve tüketiminden uzaklaştırdığını gösteriyor.
İşçi sınıfı kökenli kişiler artan yaşam maliyetleri nedeniyle sanata daha az para ve vakit ayırabiliyorlar. Çalışma ayrıca sanatın birçok türünün belli bir gelir grubunun üzerinde olanların elinde tekelleştiğine işaret ediyor.
Sheffield Üniversitesi’nde Dave O’Brien konuya ilişkin olarak, “Bu sınıf dengesizlikleri uzun zamandır bizimle birlikte. Araştırma bize sanata erişimle ilgili programlardan fazlasını yapmamız gerektiğini gösteriyor. Bu sosyal sorun, sadece BBC’nin, Sanat Konseyi’nin veya bu tür örgütlerin bir araya gelerek çözecekleri bir mesele değil” diyor.
O’Brien, sayılardaki düşüşün insanların endişelenmesi gereken başka etkileri de olduğunu söylüyor. Örneğin bu durum, televizyonlara yapılan programlarda artık dar bir kitlenin karar verici konuma gelmesi riskini taşıyor. O’Brien, “Artık TV komiserleri ve yayıncıları ‘oldukça dar, elit bir sosyal arka plandan’ geliyor” diyor.
Edinburgh, Manchester ve Sheffield üniversitelerinden araştırmacılar tarafından yayınlanan bir makale ise işçi sınıfı kökenli insanların sayısında benzer bir düşüşün yaşandığını gösteriyor. Bu araştırmaya göre ebeveynleri işçi sınıfının yaptığı bir işe sahip olanlar 1981’de işgücünün yaklaşık % 37’sini oluştururken bu oran 2011’de yaklaşık % 21’e geriledi.
Ancak burada “işçi sınıfı” kategorisine hangi işlerin dahil edildiğine ilişkin bir sorun ortaya çıkıyor. Zira istatistikte sözü edilen ailelerin burjuva sınıfına dahil oldukları anlamı da çıkmıyor. Araştırmacılar sadece işçi sınıfına ilişkin birtakım işleri işçi sınıfı kategorisi altında tasnif etmiyor.