Türkiye, kuruluşundan bir yıl sonra 1959’da Avrupa Ekonomik Topluluğu’na başvurmuş, müzakereler sonucunda da 1963 yılında, Türkiye vatandaşlarının topluluğa üye ülkelerde hizmet verebilmek için vize almalarını da sağlayan Ankara anlaşması imzalanmıştı.
Anlaşmanın ‘hizmetlerin serbest dolaşımı’ hükmünü uygulayan tek ülke İngiltereydi. Londra merkezli STS Solicitors avukatlık bürosundan Hüsniye Sera Üstek-Bazen, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada referandumdan ‘AB’den ayrılma’ kararının çıkmasıyla anlaşmanın da bozulacağını söylüyor. Üstek-Bazen, “Bu hak, er geç feshedilecektir. İngiltere İçişleri Bakanlığı, muhtemelen bu kategoride başvuruda bulunanlara, ECAA (Ankara Anlaşması) kapsamında tanınan hakların feshedilmesinden önce belli bir geçiş süresi tanıyabilir” diyor ancak mevcut durumda, bunun zamanlaması ve tanınacak süre konusunda bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirtiyor.
Avukat Üstek-Bazen, son dönemde İçişleri Bakanlığı’nın önceki yıllara kıyasla ECAA başvurusunda bulunanların vize süreçlerini güçleştirdiğini belirtiyor ve anlaşma uyarınca haklardan mahrum bırakmadığı için bazı kısıtlamalar getirdiğini söylüyor ve ekliyor: “Tabii, Türk vatandaşlarının nitelikleri karşılamaları durumunda başka iş amaçlı başvuru imkânları olabilir. Fakat bu vize türleri ECAA kurallarının tanıdığı haklar kadar kolay değil.”
Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Güvenç de, Brexit’in uygulamada Türkler açısından en büyük etkisinin Ankara anlaşmasının akıbetiyle ilgili olacağına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Yani Türk iş insanları, Türk profesyonelleri, İngiltere’ye Katma Protokol hükümleri kapsamında gidip hizmet sunabiliyordu. Bu anlamda Türkler bu hakkı yitirmiş olacak. Ortaklık anlaşması hükümleri gereği, İngiltere’de meslek icra edebiliyordunuz. Bundan mahrum kalacaklar.”