Araştırmayı fonlayan, ikinci bir Brexit referandumu yapılmasını isteyen Halkın Oyu Kampanyası hareketinin raporuna göre, anlaşmaya İngiltere Parlamentosu onay verse dahi, Maliye Bakanı Philip Hammond’ın söz verdiği gibi bir “Anlaşma kar payı” ortaya çıkması da zor.
Financial Times, hükümetin de Brexit Anlaşması’nın uzun vadeli ekonomik etkilerine dair değerlendirmesini, anlaşmasız AB’den çıkış ve AB’de kalışla kıyaslı bir şekilde yayımlayacağını söylediğini aktarıyor.
İngiltere Merkez Bankası’nın da ekonomiye kısa vadedeki etkileriyle ilgili tahminlerini yayımlayacağı belirtiliyor. Siyasi deklarasyonda AB ile ekonomik ilişkilere dair ayrıntıların muğlak olduğu ve NIESR ‘ın araştırmasında iki senaryonun ele alındığı bildiriliyor. İlk senaryoda İngiltere, İrlanda sınırı sorununu çözdükten sonra AB’yle Kanada tarzı bir serbest ticaret anlaşması yapıyor.
İkinci senaryoda da Brexit’ten sonra, Kuzey İrlanda ve İrlanda arasında fiziki bir sınır olmasından kaçınmak için, İngiltere’nin AB’yle bir gümrük birliği içinde kalmasını öngören “backstop” seçeneği üzerinde duruluyor. Pazar günü Avrupa Birliği liderleri tarafından da onaylanan Brexit Anlaşması’nın, AB’de kalmaya kıyasla yıllık maliyetinin, kişi başına yıllık 1100 sterlini bulabileceği iddia edildi.
Financial Times, bu konuda yapılan ilk detaylı ekonomik analizde, bağımsız düşünce kuruluşu Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü’nün (NIESR) May’in Brexit Anlaşması’nın, AB’den anlaşma yapmadan çıkmaya kıyasla ekonomik açıdan daha az zararlı olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Ancak daha az ticaret, yabancı yatırım, üretkenlik ve göç olacağı için ulusal gelirin darbe alacağı tahmin ediliyor.