Dışişleri Bakanı mesajın ‘yüksek sesle ve açıkça’ verilmesi gerektiğini söylerken, Braverman üniversiteleri ‘eğitim değil göç’ satmakla suçluyor.
Chipping Norton’dan Lord Cameron, İngiltere’ye gelebilecek İngilizce konuşan öğrenci sayısında “sınır olmadığını” söylerken, eski bir üniversiteler bakanı vize kısıtlamalarının yükseköğretimi Çin’e daha bağımlı hale getirdiği uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanı Salı günü Lordlar Kamarasında yaptığı konuşmada, İngiltere’nin dünyanın dört bir yanındaki uluslararası öğrencilere “inanılmaz derecede açık” bir teklifi olduğunu söyledi.
Cameron; “Eğer İngilizce dil yeterliliğiniz ve bir İngiliz üniversitesinde yeriniz varsa, gelebilecek öğrenci sayısında bir sınırlama yoktur. Bu mecliste koymamız gereken kurallar hakkında önemli tartışmalar yürütürken, bu mesajın artık her ülkeye yüksek sesle ve net bir şekilde iletilmesi gerekiyor.”
En son göç rakamları perşembe günü yayınlanacak; hükümet göçmen sayılarını düşürmek için mezunlara yönelik iki yıllık eğitim sonrası çalışma vizesini kısıtlayabilir.
Geçtiğimiz hafta Göç Danışma Komitesi (MAC) bir raporunda mezun vizesi rotasının değiştirilmemesi gerektiğini söyledi. Hükümetin bağımsız danışmanlardan oluşan ekibi, programın kötüye kullanıldığına dair “hiçbir kanıt” bulamadı.
The Times’in haberinde yer alan bilgiye göre, Cameron, Rishi Sunak’a yazdığı mektupta, mezun vizelerini kısıtlaması halinde üniversitelerin iş kayıpları ve kapanmalarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunmuş ve uluslararası öğrencilerin ekonomiye yaptığı önemli katkıyı vurgulamıştı. Sunak, Eğitim Bakanı Gillian Keegan, Maliye Bakanı Jeremy Hunt ve İçişleri Bakanı James Cleverly ile birlikte mezun vizelerine sert kısıtlamalar getirilmesine karşı çıkıyor.
Ancak Cleverly’nin selefi Suella Braverman Salı günü yaptığı açıklamada uluslararası öğrenci sayısının “kontrolden çıktığını” ve çok sayıda üniversitenin “eğitim değil göçmenlik sattığını” söyledi.
MAC Başkanı Profesör Brian Bell, öğrencilerin bakmakla yükümlü oldukları kişileri yanlarında getirmelerine getirilen sınırlamaların, Birleşik Krallık’a gelen uluslararası öğrenci sayısı üzerinde beklenenden daha büyük bir etkisi olduğunu, bu nedenle daha fazla kısıtlamaya gerek olmadığını söyledi.
Eski üniversiteler bakanı Lord Willetts, bu durumun kurumları Çin’e daha bağımlı hale getirdiğini öne sürdü. Willetts, Conservative Home web sitesi için yazdığı yazıda şunları söyledi: “Hükümetin eğitim ihracatı stratejisi özellikle Çin’den, Hindistan ve Nijerya gibi ülkelere doğru bir yeniden dengelenmeyi savunuyordu. Ancak bu ülkelerde evlilik ve çocuk doğurma yaşı çok daha düşük olduğundan öğrenciler daha fazla bakmakla yükümlü oldukları kişi getiriyor.
“Bir tahmine göre, yaklaşık 140.000 Çinli öğrenci toplamda sadece birkaç yüz bakmakla yükümlü olduğu kişi getirmektedir. Buna karşılık yaklaşık 60,000 Nijeryalı öğrenci yanlarında en az bu sayıda bakmakla yükümlü oldukları kişi getirmektedir. Muhtemelen denizaşırı öğrencilerin daha büyük bir kısmının Çinli olacağı anlamına geldiğini kabul etmemiz koşuluyla bakmakla yükümlü oldukları kişiler konusunda daha sert davranabiliriz.”
Willetts ayrıca göç rakamlarının havaalanlarındaki “ellerinde pano olan birkaç görevliye” dayandığı için yanlış olduğunu söyledi. Koronavirüs salgını sonrasına kadar Birleşik Krallık’a gelmeyi erteleyen denizaşırı öğrenci dalgasının henüz ülkeyi terk etmediğini ve bunun da sayıların önceki yıllara göre daha yüksek olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Sunak, iki yıllık mezun vizesinin Russell Grubu üniversitelerindekilerle sınırlı olacağını duyurabilir ancak King’s College London’da misafir profesör olan Willetts, “prestijli araştırma yoğun üniversitelerin iyi, diğerlerinin kötü olduğu yönündeki köklü fikri” eleştirdi.
Willetts, “600 yıl boyunca diğer üniversitelerin kurulmasını engelleyen ve bize iyi bir üniversitenin neye benzediğine dair tek bir model bırakan Oxbridge’in etkisidir. Bir üniversite dünya standartlarında araştırma yapmadan dünya standartlarında eğitim verebilir ya da iş dünyasıyla dünya standartlarında bağlantılar geliştirebilir” dedi.
Russell Group’un CEO’su Tim Bradshaw, uluslararası öğrenci vizesi yardımlarının kesilmesinin önümüzdeki akademik yılda en iyi üniversitelere 500 milyon sterline mal olabileceğini söyledi.
Uluslararası öğrencilere yönelik daha fazla kısıtlamanın sadece gereksiz değil, aynı zamanda zarar verici de olacağını, bakmakla yükümlü olunan kişilere getirilen kısıtlamaların ocak ve mart ayları arasında sponsorlu eğitim vizesi için başvuran öğrenci sayısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 44’lük bir düşüşe neden olduğunu kaydeden Bradshaw, bunun sadece “buzdağının görünen kısmı” olduğunu, politikanın gerçek etkisinin ancak çoğu kursun başlayacağı sonbaharda ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.