Centre for Kurdish Progress ve Peace in Kürdistan organizasyonlarının ortaklaşa yaptıkları bir programda alternatif siyasi bir model olan ‘Demokratik Konfederalizm’ akademisyenlerce tartışıldı.
23 Ekim akşamı Edmonton bölgesi İşçi Partili Milletvekili Kate Osamor’un ev sahipliğinde gerçekleşen programda Westminster Üniversitesi’nden Dr Radha D’Souza, Kurdish Women Movement’tan Zeynep Kurban, Cambridge Üniversitesi profesörlerinden Dr Thomas Jeffrey Miley ve yazar Dimitri Roussopoulos demokratik konfederalizm konusunda görüşlerini paylaştılar.
Moderatörlüğünü gazeteci Steve Sweeney’nin yaptığı programda konuşmacılar bu siyasi modelin Orta Doğu’daki otokrasi, zulüm ve kaosa çözüm olabileceğini vurgulayarak Suriye’de Rojova’da bu modelin işleme konulduğunu söylediler. Çoğulculuk ve otoriter sistemlerin dünyada daha da yaygınlaştığını belirten Dr Miley bu tür sistemlerin daha çok savaş getirdiğini söyledi. Kürtlerin Suriye’de batı tarafından ‘özgürlük savaşçısı’ olarak nitelendirilmesinin ama NATO üyesi Türkiye’de ‘terörist’ olarak değerlendirilmesinin Kürtler açısından çelişkiden öte olmadığını belirten Dr Miley batının Türkiye hükümetine bu konuda baskı kurmasını gerektiğini savundu.
Demokratik konferederalizmde sosyal ekolojinin, halkın zeminden yukarıya söz hakkının, savunma hakkının ve kadın haklarının öne çıkan noktalar olduğunu söyleyen konuşmacılar bu sistemin antikapitalist ve devletçi olmadığını belirttiler. Kurdish Women Movement’tan Zeynep Kurban konuşmasında Rojava’da YPG komutanı ve sözcüsü Nesrin Abdullah’tan Kürtlerin kadın hakları konusundaki önderliğine dair alıntılar yaptı. Yakın zamanda Rakka’da öldürülen Britanyalı Kürt Mehmet Aksoy da programda anıldı.