Başbakan Keir Starmer, Liverpool’da ki İşçi Partisi konferansında yaptığı sert konuşmada; Reform UK ve Nigel Farage’ı hedef alarak ülkede ‘haysiyet mi yoksa bölünme mi’ tercihinin önünde olunduğunu söyledi. Starmer, iktidarının dönüşüm vaadini yineleyip zor ekonomik kararların yaklaştığını vurguladı.
Başbakanın konuşmasını dinlemek için: https://x.com/Keir_Starmer/status/1973056866566504886
The Guardian’da yer alan habere göre, Başbakan Sir Keir Starmer, Liverpool’da ki İşçi Partisi konferansında şimdiye kadarki en sert üslubunu sergileyerek ülkenin “ruhunu kurtarmak” için mücadele ettiğini, önümüzdeki genel seçimde halkın iki zıt seçenek arasında tercih yapacağını söyledi. Starmer, konuşmasında Reform UK lideri Nigel Farage’a yönelik doğrudan eleştirilerde bulundu ve Farage’ı “ilaç satıcısı” benzetmesiyle hedef aldı; Farage’ın ülkeyi sevip sevmediği ve tüm ülkeye hizmet edip etmediği konusunda şüphelerini dile getirdi.
Starmer, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemiz bir yol ayrımında. Haysiyeti seçebiliriz ya da bölünmeyi; yenilenmeyi ya da çöküşü seçebiliriz. Vatanseverlik değerlerimizden gurur duyan, geleceğine sahip çıkan bir ülke olmayı mı tercih edeceğiz, yoksa tarihimize aykırı olarak mağduriyet siyasetine teslim olmayı mı?”
Başbakan, ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların kolay çözümler sunmadığını; alınacak kararların hem maliyetli hem de partileri için rahatsız edici olabileceğini belirtti.
Konuşma, Starmer’ın muhalefet partisini açıkça hedef alıp popülist sağa karşı sert bir hat çizerken aynı zamanda partinin kendi içindeki eleştirilere de yanıt niteliğindeydi. Başbakan, “Yenilenme yolu uzun ve zordur; bedelsiz veya kolay kararlar yok” uyarısında bulundu ve partisini “çalışan insanlara başarısız olan statükoyu savunmaktan” kaçınmaya çağırdı.
Ekonomik Önlemler ve Zor Seçimler
Starmer, sonbahardaki bütçede zorlu ekonomik tercihler beklendiğini; Maliye Bakanı Rachel Reeves’in önünde 30 milyar sterline kadar vergi artışı veya harcama kesintisi gerektirebilecek seçeneklerin bulunduğunu söyledi. Buna karşın hükümet kaynaklarının The Guardian’a verdiği bilgilere göre bakanlar, çocuk yoksulluğunu azaltma talepleri doğrultusunda iki çocukla ilgili fayda sınırını kaldırma üzerinde çalışmalar yürütüyor ve kademeli (tapered) bir uygulama seçenekleri arasında değerlendiriliyor.
Eğitim, Sağlık ve Diğer Politik Adımlar
Starmer, konuşmasında hükümetinin bugüne kadar elde ettiği bazı kazanımları da sıraladı: British Steel’in kamulaştırılması, sıfır saatlik sözleşmelerin kaldırılması ve okul yemeklerinin genişletilmesi gibi adımlar hatırlatıldı. Ayrıca gençlerin yükseköğrenim ve mesleki eğitimle buluşmasını hedefleyen yeni hedefler açıklandı; üniversite ve “altın standart” çıraklıklar da dahil olmak üzere 25 yaşına kadar gençlerin üçte ikisinin ileri düzey öğrenime katılması hedefi yinelendi.
Hükümetin sağlık alanındaki planlarından biri olarak İngiltere’de çevrimiçi ‘NHS online hastane’ hizmetinin kurulacağını da doğruladı.
Göç Tartışması ve Sert Uyarılar
Son dönemde yoğun şekilde tartışılan göç meselesine de değinen Starmer, sınır güvenliğinin makul bir talep olduğunu kabul ederek, bu konuda “ahlaki çizgiyi” aşan politikalara karşı çıktı. Sömürücü veya kışkırtıcı söylemleri açıkça kınadı; özel mülke saldırıları “holiganlık” olarak nitelendirdi ve ırkçılığı kesin bir dille reddetti: “İnsanların Britanya veya İngiliz sayılmasının ten renklerine bağlı olduğunu düşünenler ırkçıdır — biz onlarla mücadele edeceğiz,” dedi.
İç Muhalefet ve Parti Dinamikleri
Konferans öncesinde Manchester Belediye Başkanı Andy Burnham’ın Starmer yönetimine yönelik eleştirileri gündeme gelmiş, Burnham konuşma öncesi salondan ayrılmıştı. Starmer, eleştirilere karşı “gerçekten kaçınma” arzusu içinde olanlara sert çıktı ve “harcamayı kontrol edemeyen bir İşçi Partisi, günümüz koşullarında yönetemez” ifadelerini kullandı.
Tepkiler ve Karşı Saldırılar
Starmer’ın çıkışına Reform UK cephesinden sert bir yanıt geldi. Nigel Farage, canlı yayında yaptığı açıklamada Başbakan’ı protesto ederek, “Gelecek Mayıs’ta Starmer’a unutamayacağı bir ders vereceğiz” ifadelerini kullandı ve Starmer’ın sözlerinin kampanyacılarının güvenliğini tehdit ettiğini iddia ederek bu tür açıklamaların “radikal sol”u cesaretlendireceğini öne sürdü.