İngiltere Hemşireler Kraliyet Koleji (RCN), hükümetin yabancı çalışanlara yönelik yeni kısıtlamalarının “bölücü ve yabancı düşmanı” olduğunu belirterek, NHS ve sosyal bakım sisteminin bu koşullar altında işlemez hale geleceği uyarısında bulundu.
RCN Genel Sekreteri Prof. Nicola Ranger, Guardian’a yaptığı açıklamada, “Sağlık ve bakım hizmetleri, göçmen hemşireler olmadan ayakta kalamaz. Diğer ülkeler hemşirelere kalıcı oturum için hızlı yollar sunarken, Birleşik Krallık tam tersi yönde ilerliyor” dedi.
İşçi Parti hükümeti, yabancı çalışanların süresiz oturum (indefinite leave to remain) başvurusu yapabilmeleri için bekleme süresini beş yıldan on yıla çıkarmayı planlıyor. Yeni kurallar ayrıca, yabancı çalışanların gönüllü hizmetlerde bulunmasını ve vatandaşlık testlerinin tamamını geçmesini şart koşuyor. Bu kapsamda, çocuk bakım desteği, konut yardımı ve engellilik ödeneği gibi sosyal yardımlar da on yıl boyunca erişilemez hale gelecek.
İçişleri Bakanı Shabana Mahmood tarafından geçtiğimiz hafta açıklanan bu politika, Reform UK’in yükselen seçim tehdidine yanıt olarak görülüyor.
RCN, 500 binden fazla hemşireyi temsil eden sendika olarak, “Bu politika insanları on yıl veya daha uzun süre temel desteklerden mahrum bırakacak, yoksulluğu artıracak ve zaten ciddi açıklar bulunan sağlık sisteminde çalışanları uzaklaştıracaktır.” ifadelerini kullandı.
Ranger, “Bu ülkeye hastalara bakmak için gelen, topluma karışan ve vergi ödeyen insanlara böyle davranmak kabul edilemez. Bu, Nigel Farage’a yaranma çabasıdır; hem göçmen çalışanlara hem de onlara güvenen hastalara zarar verir.” dedi.
800’den fazla sağlık çalışanından ortak tepki
800’ü aşkın NHS çalışanı, planları “zararlı, bölücü ve yabancı düşmanı” olarak nitelendirerek, bu değişikliklerin “zaten zor durumda olan NHS’i çökertme” riski taşıdığını belirtti.
Praxis ve Medact kuruluşlarının öncülüğünde yayımlanan açık mektupta, sağlık çalışanları “Bu uzatılmış vatandaşlık yolları, insanların topluma tam olarak katılımını zorlaştıracak ve hayatlarını yeniden kurmalarını engelleyecek” uyarısında bulundu.
Praxis adlı insan hakları kuruluşuna göre, hâlihazırda on yıllık oturum sürecinde olan kişilerin %40’ı sağlık çalışanı. NHS psikiyatristi Cate Bailey, hükümetin yaklaşımına tepki göstererek, “Bu mektuptaki yüzlerce imza, sağlık çalışanlarının bu zararlı ve bölücü politikalara boyun eğmeyeceğini gösteriyor.” dedi.
Bir NHS psikoloğu, “Yaklaşık on yıldır bu ülkedeyim, ama hükümetin mesajı açık: Burada istenmiyoruz.” derken, Nijerya kökenli bir ebe, “Karmaşık ve pahalı göç süreciyle zaten yeterince zorlanıyoruz; şimdi insanlar tamamen vazgeçecek. NHS, göçmen çalışanlar olmadan çöker.” ifadelerini kullandı.
Çocuk yoksulluğu riski artıyor
Bağımsız düşünce kuruluşu IPPR’ın araştırmasına göre, göçmen ebeveynlerin çocuklarından 1,5 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu, Birleşik Krallık’taki tüm yoksul çocukların üçte birinden fazlasına denk geliyor.
Bakanlara sunulan gizli bir rapora göre, bu gruptaki 152 bin ile 254 bin çocuk 2023’te yoksulluk içinde yaşıyordu. Diğer araştırmalar ise bu sayının 400 bine kadar çıktığını gösteriyor.
Kapsam ve uygulama belirsiz
Hükümet kaynakları, sıkı önlemlerin hâlihazırda Birleşik Krallık’ta yaşayan göçmenleri kapsamayabileceğini belirtti. Ancak Shabana Mahmood’un, mevcut göçmenlerin bile beş yıl sonunda vatandaşlık almasını engellemenin yollarını araştırdığı bildirildi.
Yeni düzenlemeler, kamuoyu danışma sürecinin ardından oylama yapılmadan yürürlüğe girebilecek.