Göçmenleri, Ruanda uçuşlarına ‘zorla bindirmek’ için eğitimler verilecek !

Eğitilen kişiler arasında göçmenlik uygulama memurları ve sığınma ve göçmenlik gözaltı tesislerinin yönetimi için İçişleri Bakanlığı ile milyonlarca poundluk bir sözleşmesi olan özel güvenlik firması Mitie’nin denizaşırı eskort personeli de yer alıyor. Tüm denizaşırı eskortlar, eskortların insanları ülkeden güvenli bir şekilde nasıl çıkaracaklarını bilmelerini sağlayan daha geniş bir uzmanlık eğitim programının yanı sıra Home Office Güvenli Eskortluk El Kitabı olarak bilinen bir eğitim kursuna tabi tutuluyor.

Perşembe günü Rishi Sunak, hükümetin ilk Ruanda uçuşları için hazırlıklarını “yoğunlaştırdığını” söyledi. Ancak The Times’a konuşan İçişleri Bakanlığı yetkilileri bu uçuşların Haziran ayına kadar mümkün olamayacağını düşünüyor. Kaynaklar, Ruanda Güvenliği Yasa Tasarısının yasalaşmasının ardından işlerlik kazanmasının 8 ila 12 hafta süreceğini ve hükümetin Mart ayı sonuna kadar Kraliyet onayı almasını beklemediğini söyledi.

Normalde yapım şirketleri tarafından film stüdyosu olarak kiralanan uçak hangarının yeri açıklanmadı ancak bir hükümet kaynağı İçişleri Bakanlığı’nın alan için bir yıllık sözleşme imzaladığını söyledi. Bir sözcü şunları ekledi: “Bu eğitimler, eskortların farklı senaryolarla başa çıkmak için ihtiyaç duydukları becerilere sahip olmaları için pratik oturumları içeriyor. Taşınma faaliyetlerini artırdıkça yeni eskortların gerekli eğitim olanaklarına sahip olmalarını sağlamaya devam edeceğiz.”

İlk Ruanda uçuşlarının Wiltshire, Salisbury yakınlarındaki Boscombe Down’da bulunan Savunma Bakanlığı havaalanından yapılması bekleniyor. İlk sınır dışı uçuşunun Haziran 2022’de Kigali’ye yapılması planlanıyordu ancak Strazburg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihtiyati tedbir kararı vermesinin ardından uçak on birinci saatte yere indirildi. İçişleri Bakanlığı, Stansted’in havaalanı için yaratacağı kötü tanıtım ve protesto riskine ilişkin endişeler nedeniyle son dakikada çekilmesinin ardından havaalanının kullanılmasını talep etti.

Eğitimin, kolluk kuvvetleri, suç önleme ve suçlu yönetimi için uzman eğitim hizmetleri sunan Red Snapper tarafından gerçekleştirildiği anlaşıldı. Bir hükümet kaynağı şunları söyledi: “İnsanları uzaklaştırmak için gereken tüm manevraları tatbik etmek ve uygulamak için çok ayrıntılı bir operasyonel planımız var çünkü lojistik çok büyük. İnsanları bir araya toplamak zorundasınız ve bu çok büyük bir lojistik zorluk. Ayrıca, bir kişinin tartaklandığını iddia edebileceği bir durumu önceden önlemeniz gerekir; bu nedenle insanları alıkonuldukları yerden çıkarmak için uygun bir alana ve son derece ayrıntılı ve organize bir biniş düzenine ihtiyacınız vardır. Onlara teker teker eşlik edilecek, bu çok fazla pratik gerektiriyor. Aksi takdirde kendinizi sıcak suda bulabilirsiniz.”

Planlar, İçişleri Bakanlığı’nın Birleşik Krallık’ta ki 5,598 sığınmacıyla irtibatını kaybettiğini gösteren yeni rakamların yayınlamasıyla ortaya çıktı. Bu kişiler son 12 ay içinde geri çekilen 17,316 vakanın üçte birini oluşturuyor. Talepleri geri çekilenlerin beşte birinden daha azı Birleşik Krallık’tan ayrıldı. Geri kalan kişiler ya bulunmuş ya da iltica başvurularını yeniden yapmışlardı.

İçişleri Bakanlığı, Avam Kamarası İçişleri Komisyonu’na gönderdiği mektupta, 2018’den bu yana küçük teknelerle Birleşik Krallık’a gelen 114.000 göçmenin sadece yüzde 1,6’sının, toplamda sadece 1.850’sinin ülkeden çıkarıldığını açıkladı. Mektupta ayrıca geçen yıl Ruanda’ya yapılan 120 milyon Sterlinlik ilk ödemenin sadece yüzde 21’inin göçmenler için tesis inşa etmeye harcandığı açıklandı. Geri kalanı ise okullara, hastanelere ve Ruanda ekonomisini canlandırmaya yardımcı olacak istihdam yaratma fırsatlarına harcanmıştı.

Ayrı rakamlar Çarşamba günü 358 göçmenin Manş Denizi’ni geçtiğini ortaya koydu ki bu rakam, bu yıl şimdiye kadar küçük teknelerle yapılan geçişlerin en yoğun olduğu gün. Bu yıl şimdiye kadar toplam 614 göçmen Manş Denizi’ni geçti; bu sayı geçen yıl bu zamanlar ulaşan göçmen sayısının dört katından fazla.

Mülteci Konseyi İcra Kurulu Başkanı Enver Solomon şunları söyledi: “Hükümetin planları, Afganistan ve Suriye gibi ülkelerden gelen ve hiçbir resmi statüleri olmadan toplum içinde kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakılacak olan sıkıntılı ve travma geçirmiş mülteciler için yıkıcı sonuçlar doğuracaktır. Gerçek şu ki, birçoğu Ruanda’ya gönderilmek üzere süresiz olarak beklemekten kaçınmak için istismar ve sömürü riskiyle karşı karşıya kalarak fiilen ortadan kaybolacakları için güvensiz ve tehlikeli durumlarda olacaklardır. Hükümetin, acımasız yasalarının sadece mantıksız değil, aynı zamanda tamamen uygulanamaz olduğunu ve sadece daha fazla insanın acı çekmesine neden olacağını kabul etmesinin zamanı geldi.”