Londra’nın yeni Belediye Başkanı Sadiq Khan, başkentin merkezine giren ve en çok hava kirliliğine neden olan araçlar için ekstra ücret alınması planlarını uygulamaya koyabilir.
Khan, geçen hafta cuma günü, seçimleri kazandıktan kısa bir süre sonra hiç zaman kaybetmeyerek bu konudaki niyetini duyurdu. Sürücüler, gelecek yıl Londra’nın merkez bölgelerine zehirli duman saçan araçları için ‘T-charge’ adı verilen ekstra ücret ödemesiyle karşı karşıya kalacak. Zehirli duman ücreti, ‘congestion charge’ olarak bilinen trafik sıkışıklığı ücretine ilaveten aynı bölgelerde uygulanacak. Trafik sıkışıklığı ücreti için kullanılan mevcut kameralar, aynı bölgeye giren ve en çok hava kirliliğine sebep olan araçları tespit etmek için de kullanılacak.
Seçimleri önemli bir oy farkıyla kazanan Sadiq Khan, planına düşük emisyonlu otobüsler ve elektrikli arabalar için şarj yerleri de dahil olmak üzere, Londra’yı dünyanın en yeşil şehirlerinden biri yapmaya söz vermişti. Khan’ın ikinci projesi ise, 2020 için planlanan ‘The Ultra Low Emission Zone’ yani ‘ultra düşük emisyon bölgesi’ planlarını genişletmek. Arabaları, kamyonları ve motosikletleri emisyon standartlarına uymayan araç sahipleri bu bölgelere seyahat ettikleri takdirde £12.50 ücret ödeyecek.
Bu projeler, Sadiq Khan’ın çevre kirliliğine karşı almayı düşündüğü tedbirlerden sadece ikisi. Zira Khan, yılda 9,400 kişinin ölümüne neden olduğu söylenen Londra’nın zehirli havasıyla mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunun farkında. Bazı araç sahipleri ve bölge sakinlerinin karşı çıkma ihtimaline karşın, planların birçok Londralı, çevreci ve hava kirliliğine karşı insan tarafından desteklenmesi bekleniyor.
Clean Air in London kurucusu Simon Birkett, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Başkentte en çok hava kirliliğine neden olan araçların sahiplerini caydırmak için erken ve güçlü bir mesaj göndermek harika bir şey.” AA (The Automobile Association)’dan Paul Watters, araç sahiplerine hazırlık ve plan yapmak için zaman vermek yerine yeni bir ücret yaratmanın etkileri konusunda uyarılarda bulundu. ‘The Ultra Low Emission Zone’ planlarının genişletilmesinin pek de adil olmayacağını söyleyen Watters, “bu durum sadece merkez bölgeler için değil, Londra trafiğini kullanan birçok insan için de büyük bir mesele olacaktır” diye ekledi.