Bakanlar, hükümet 2030 temiz enerji taahhüdünü yerine getirmeye çalışırken, tüketicileri kazanmak amacıyla çalışmaları sübvanse etme planları hazırlıyor.
Hükümetin 2030 temiz enerji vaadine ulaşma çabasının bir parçası olarak milyonlarca ev sahibine mülklerini güneş enerjisine dönüştürmeleri için hibe ve ucuz kredi verilecek.
Tüketicileri Sir Keir Starmer’in temel misyonlarından birine ikna etmek isteyen bakanlar, ülke genelindeki evlere güneş panelleri ve bataryaları takmanın maliyetini sübvanse etmek için planlar hazırlıyor. Hükümetin 6.6 milyar sterlinlik sıcak evler planından gelecek olan para, önümüzde ki yılki harcama incelemesinde tahsis edilecek.
Halen geliştirilmekte olan planlar kapsamında, uygun yakıta sahip yoksul hanelere güneş panelleri ve bataryaları kurmaları için peşin hibe verilirken, daha zengin haneler işin ön maliyetlerini karşılamak için devlet destekli ucuz kredilere hak kazanabilecek.
Bunlar potansiyel olarak faturalar yoluyla ancak bir hanenin şu anda elektrik ücretlerinde ödeyeceğinden daha düşük bir yıllık maliyetle geri ödenecek.
Bakanlar ayrıca, ev sahiplerinin teklifi kabul etmeleri için teşvikleri artırmak amacıyla, hanelerin ürettikleri kullanılmayan elektriği şebekeye “geri satarak” kazanabilecekleri miktarı artırmayı da düşünüyor.
The Times’ta yer alan habere göre, halihazırda ev sahipleri ihraç ettikleri elektriğin kilovat saati (kWh) başına 4.1p kazanabiliyor ki bu da yaklaşık 24p/kWh olan ortalama varsayılan elektrik fiyatından önemli ölçüde daha az. Ancak, daha önceki programların bürokratik olduğu, yönetiminin maliyetli olduğu ve düşük katılımla sonuçlandığı yönündeki endişeler nedeniyle teşvik paketinin hala Hazine tarafından onaylanması gerekiyor.
Rachel Reeves, Ed Miliband’ın muhalefetteyken açıkladığı yıllık 28 milyar sterlinlik net sıfır dönüşüm fonunu, karşılanamaz olduğu endişesiyle 15 milyar sterline indirdi.
Üst düzey hükümet kaynakları, güneş enerjisi girişiminin hükümetin temiz enerji planının “kritik bir unsuru” olduğunu, bunun faturaları önemli ölçüde düşürmeye ve tüketicilerin elektrik üretimini karbondan arındırmanın faydalarını doğrudan görmelerine yardımcı olabileceğini söyledi. Ayrıca, hükümetin 2028 yılına kadar yılda 600.000 ısı pompası kurma hedefine ulaşmanın da hayati önem taşıdığını eklediler.
Kaynaklar; “Şu anda ısı pompaları kazanlardan daha pahalı ancak elektrik maliyeti nedeniyle çalıştırması da bir o kadar pahalı olabiliyor. Batarya depolama ile birlikte çatıya güneş enerjisi kurulması bu finansal hesaplamayı değiştirme potansiyeline sahiptir” dedi.
Hükümetin bu ayın başlarında yayınlanan temiz enerji planı, güneş enerjisi gigawatt kapasitesini şu anki 16.6 GW kurulu güç seviyesinden on yılın sonuna kadar 45-47 GW arasına çıkarmayı hedefliyor.
Sosyal konut fonunun bir parçası olarak halihazırda bazı sübvansiyonlar mevcut olsa da, bakanların Haziran ayında açıklanması beklenen harcama incelemesinin ikinci aşamasından sonra “güneş enerjisinin başka nasıl desteklenebileceği konusunda daha fazla ayrıntı sunacakları” belirtildi.
Planda, “Enerji verimliliği iyileştirmeleri, güneş panelleri ve düşük karbonlu ısıtma tesisatının ön maliyetleri konusunda ev sahiplerinin desteklenmesinde finansmanın oynayabileceği rolü değerlendiriyoruz” denildi.
Ayrıca hükümetin, genel hedefe ulaşmak için gereken tarım arazisi miktarını azaltmak amacıyla açık otoparklara güneş tenteleri inşa etmek gibi girişimleri araştıracağı da belirtildi.
47 GW’lık hedefin yaklaşık üçte ikisinin büyük ölçekli projeler olacağını ve üçte birinin de konut çatı üstü güneş enerjisi olacağını söyleyen Hükümet kaynakları, “Açıkçası ne kadar çok çatı güneş enerjisi kurabilirsek o kadar az tarım arazisine ihtiyaç duyacağız” dedi. Kaynaklar, tüketiciler arabalarını şarj etmek ve ısınmak için daha fazla elektrik kullandıkça, güneş enerjisi ekonomisinin, özellikle üretilen elektriği depolayabilecek bataryalarla, haneler için daha mantıklı hale geldiğini de ekledi. Şu anda güneş panelleri için ortalama “geri ödeme süresi” beş ila dokuz yıl arasında.
Güneş Enerjisi Ticaret Birliği’nin CEO’su Chris Hewett, bu teknolojinin “hükümetin temiz enerji hedefine ulaşmasında kritik bir rol oynayacağını” söyledi
Hewett, “Bunun kilit unsurlarından biri, hane halkı için elektrik maliyetini düşürmeye yardımcı olacak ve ısı pompaları gibi diğer düşük karbonlu teknolojilerin alımını teşvik edecek çatı üstü güneş enerjisi alımını genişletmek olacaktır. Hükümet ve yeni GB Enerji şirketi, yoksul hanelere yönelik hibeler ve diğer hanelere kurulumun ön maliyetlerinde yardımcı olmak için faizsiz kredilere erişim gibi girişimler yoluyla ev sahiplerine bu geçişte yardımcı olmak için kilit bir role sahiptir. Yeni yılda sıcak evler planlarının bir parçası olmasını beklediğimiz politikalarını geliştirmek için bakanlarla birlikte çalışacağız” dedi.
Enerji ve İklim İstihbarat Birimi’nin enerji bölüm başkanı Jess Ralston ise şunları ekledi: “Bu program hükümetin temiz enerji planının hayati bir parçası olacak çünkü güneş enerjisi hızla yaygınlaştırılabilir ve her çatı kurulumuyla siyasi açıdan tartışmalı olan arazi ihtiyacı azaltılabilir. Isı pompalarının kitlesel olarak benimsenmesini başlatmak da kritik önem taşıyor. Şu anda ısı pompalarıyla ilgili sorun, satın almanın geleneksel bir kazandan daha pahalı olabilmesi ve benzer işletme maliyetlerine sahip olmalarıdır. Ancak bunu güneş panelleriyle bir araya getirdiğinizde ısı pompalarını çalıştırmak önemli ölçüde daha ucuz hale geliyor. İhtiyacınız olan şey geniş kapsamlı bütüncül bir plan.”
Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Departmanı sözcüsü ise şunları söyledi “Harcama incelemesi tamamlandıktan sonra milyonlarca hanenin daha temiz ev elektriğinden faydalanmasına yardımcı olacak tüm planlarımızı açıklayacağız.”
Neden güneş enerjisinin zamanı geldi?
Güneş enerjisi 1950’lerden beri var olmasına rağmen, İngiltere’nin enerji dönüşümünde kilit bir oyuncu olma potansiyeli ancak son 15 yıl içinde tam olarak fark edildi. Bunun nedeni üç yönlü.
Birincisi maliyet. Uluslararası Enerji Forumu tarafından kısa süre önce yayınlanan bir rapor, güneş enerjisinin üretiminin artık diğer tüm enerjilerden daha ucuz hale geldiğini ve modül maliyetlerinin teknolojinin ilk kurulduğu döneme göre yüzde 99 oranında düştüğünü ortaya koydu.
Bu da güneş enerjisinin, ev sahiplerinin kendi başlarına kurabilecekleri tek yenilenebilir enerji türü olduğu, uzun vadede enerji faturalarını önemli ölçüde azalttığı ve ön sermaye maliyetlerini beş yıl gibi kısa bir sürede karşıladığı anlamına geliyor.
İkincisi ise verimlilik. Güneş panelleri 1950’lerin ortalarında piyasaya ilk çıktığında sadece yüzde 6’lık bir güç dönüştürme verimliliğine sahipti. Bu oran şu anda yaklaşık yüzde 24’e yükselmiş durumda ve teknolojideki son gelişmeler bunun, bu on yıl içinde yüzde 30’un üzerine çıkabileceğini gösteriyor.
Daha açık bir ifadeyle, Britanya’nın iklimine rağmen gündüz saatlerinde hala önemli miktarda güneş enerjisi üretmek mümkün. Aslında, güneş panellerindeki fotovoltaik hücreler çalışmak için doğrudan güneş ışığına ihtiyaç duymaz, bulutlu günlerde bile çalışır ve aslında çok ısındıklarında daha az verimli olur.
Üçüncüsü ise güneş enerjisinin ev ortamında hem üretilebileceği hem de depolanabileceği anlamına gelen batarya depolama alanındaki gelişmelerdir.
Hükümet rakamları, bunun Birleşik Krallık’ın elektrik şebekesinin çeşitlendirilmesinin kritik bir parçası olduğunu, merkezi enerji üretimine olan talebi ve daha fazla yedek gaz santraline olan ihtiyacı azalttığını gösteriyor.
Güneş enerjisinin Birleşik Krallık enerji arzındaki rolünün artması bekleniyor; şu anda ülke genelinde 16 GW güneş enerjisi kurulu olup, hükümetin temiz enerji planını karşılamak için 2030 yılına kadar 45 GW’a ulaşması gerekecek.
Bu iddialı bir hedef ve güneş enerjisi şimdiye kadar beklentileri aşmış olsa da, bunu tekrar yapması gerekecek.