24 Mart 2024
Galler Prensesi videosunda, tedavisi sırasında ‘zihnimi, bedenimi ve ruhumu iyileştiren’ şeylere odaklanacağını söyledi.
Galler Prensesi, vücutta gizlenen kanser hücrelerini yok etmek için ilaçların verildiği önleyici kemoterapi tedavisi görüyor. Adjuvan kemoterapi olarak da bilinen tedavi, kanserin yayılmasını veya geri dönmesini durdurmayı amaçlıyor. Hastalara Genellikle, tümörlerin ameliyatla temizlenmesinden sonra veriliyor ve tipik olarak en az üç ay boyunca birkaç doz kemoterapi ilacı içeriyor.
Birmingham Üniversitesi’nde kolorektal cerrah ve kanser uzmanı olan Profesör Andrew Beggs, kemoterapiyi “üzerine bir şey dökülen bir zemini çamaşır suyuyla silmeye benzer, kemoterapi dökülen hücreleri öldürür” şeklinde tanımladı.
Beggs, “Genç insanlar aynı zamanda daha yüksek doz kemoterapiyi daha iyi tolere ederle. Bu nedenle artık hücreleri öldürme olasılığı daha yüksek olan daha güçlü rejimler verilebilir”dedi.
The Times’ta yer alan haberdeki bilgilere göre, her iki kişiden biri yaşamı boyunca kansere yakalanacak olsa da, bu vakaların çoğu yaşlı yetişkinlerde görülüyor. Kate’in kanseri 42 yaşında teşhis edildi, bu kadar genç yaşta hastalığa yakalanmak nispeten nadir görülen bir durum. Birleşik Krallık’ta yılda yaklaşık 400.000 kişiye kanser teşhisi konuyor ancak bu vakaların yalnızca onda biri 50 yaşın altındaki kişilerde görülüyor.
Warwick Üniversitesi’nde moleküler onkoloji profesörü olan Lawrence Young, 40 yaşın altında teşhis konulan “genç insanlarda kanserden sağkalımın genellikle daha yüksek olduğunu” söyledi. Young, Kate’in “tesadüfi” teşhisinin, kanserin başka bir durum için yapılan ameliyattan sonra tespit edilmesinin, “genellikle tümörün, sonraki kemoterapinin çok daha etkili olduğu erken bir aşamada tespit edilmesiyle ilişkili olduğunu” da sözlerine ekledi.
Kemoterapi, fiziksel sağlığı iyi olan ve yan etkilere daha iyi dayanabilen genç hastalar için yaygın bir tedavi seçeneği olarak görülüyor. Prensesin vücuduna, ocak ayında geçirdiği büyük karın ameliyatından sonra iyileşmesi için zaman tanındığından, kemoterapiye Şubat ayı sonlarında başladı.
Kate videosunda, “her geçen gün daha da güçlenmek” ve “zihninde, bedeninde ve ruhnmda iyileşmesine yardımcı olacak şeylere odaklanmak” hakkında olumlu konuştu.
Haberde ayrıca şu bilgilere de yer verildi: Kemoterapi, kanser hücrelerinin bölünmesini ve büyümesini durdurmak için onlara zarar veren ilaçlar için kullanılan şemsiye bir terimdir. Kemoterapi ilaçlarının 100’den fazla çeşidi bulunmaktadır. Kate’in ne tür bir kemoterapi gördüğü ya da tedavisinin ne kadar süreceği bilinmiyor. Çoğu durumda kemoterapi doğrudan damar içine veriliyor her tedavi tipik olarak birkaç saat sürüyor. Bazı ilaçlar günlük tabletler halinde de verilebiliyor. Kemoterapi genellikle tedavi döngüsü şeklinde uygulanır; yani hastalar bir ilaç ya da ilaç kombinasyonu aldıktan sonra iki ila dört hafta dinleniyor.
York Üniversitesi’nde pediatrik onkoloji profesörü olan Bob Phillips, hastaların tipik olarak her biri 21 gün süren ve bir veya birkaç günlük kemoterapiden oluşan dört ila altı kemoterapi döngüsü geçirdiğini, ardından ilaçlar çalışmaya devam ederken vücudun iyileşmesi için zaman geçtiğini, son tedavi döngüsünden sonra kişinin neredeyse tam gücüne kavuşmasının genellikle “birkaç ay aldığını” söyledi.
Kemoterapi ilaçları doğrudan kan dolaşımına girdiği için “sistemiktir” ve vücudun tüm bölgelerine ulaşır. Bu da sağlıklı normal hücrelerin de zarar görmesi ve yorgunluk, mide bulantısı ve enfeksiyonlar gibi zorlu yan etkilere neden olması anlamına gelir. Hastalara genellikle bulantı önleyici tabletler verilir. Hastaların yarısından fazlası kademeli olarak ve genellikle tedaviye başladıktan sonraki iki ila üç hafta içinde başlayan saç dökülmesi yaşar.
Kraliyet ailesi Prensesin hangi kansere yakalandığı konusunda bilgi vermiyor.
Birmingham Üniversitesi’nde onkoloji alanında doçent olan Dr. Shivan Sivakumar şunları söyledi: “Şu anda gençlerin (ellili yaşların altında) kansere yakalanması gibi bir salgın var. Bunun nedeni bilinmiyor, ancak karın kanseri olan daha fazla hasta görüyoruz.”
NHS İngiltere’nin baş yöneticisi Amanda Pritchard şunları söyledi: “Düşüncelerimiz, özellikle tedavisi devam ederken Galler Prensesi ve Kraliyet ailesiyle birliktedir. Teşhis ve tedavi sürecinin hastalar ve aileleri için ne kadar zor olabileceğini biliyoruz.”
Kanser Araştırmaları İcra Kurulu Başkanı Michelle Mitchell ise şunları söyledi: “Cancer Research UK’deki herkes adına Ekselanslarına tam ve hızlı bir iyileşme ve sağlığına kavuşmasını diliyorum. Neredeyse her iki kişiden biri yaşamı boyunca kansere yakalanacak, ancak çok daha fazlası sevdiği birine kanser teşhisi konulduğunda bu durumdan etkilenecek. Araştırmalar sayesinde umut var; kanserden kurtulma oranı son 50 yılda iki katına çıktı.”