27 Temmuz 2013 tarihinde bombalı araçla düzenlenen saldırı sonucu Özel Harekat polis memurlarından biri hayatını kaybetmiş, birisi ağır olmak üzere üç polis memuru da yaralanmıştı.
Londra’daki Somali diasporası temsilcileri, saldırıyı kınamak ve Türk yetkililerine taziyelerini iletmek amacıyla geçtiğimiz Çarşamba günü Türkiye’nin Londra Büyükelçliğini ziyaret ettiler.
Somali Diaspora UK Genel Sekreteri Abdi Omar Ali başkanlığındaki heyet, Büyükelçi Elçi-Müsteşarı ve Geçici Maslahatgüzarı Fatih Ulusoy tarafından kabul edildi.
Diaspora temsilcileri, Birleşik Krallık’taki tüm Somali diasporası adına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra, saldırının Somali’deki çok büyük bir kesiminin Türkiye’ye bakışı ile uyuşmadığını, saldırıyı gerçekleştirenlerin sadece Türkiye’yi değil, tüm Somali’yi ve insanlık değerlerini hedef aldığını ve bu nedenle lanetlediklerini ifade ederek, Türkiye’nin Somali’ye desteğinden ötürü minnettar olduklarını dile getirdi.
Ulusoy, Somali diasporası temsilcilerinin Büyükelçiliğimizde sergilemekte olduğu bu duyarlılığın da esasen Somali halkının neredeyse tamamının ülkemize yönelik yaklaşımının bir timsali olduğunu belirterek diaspora temsilcilerine teşekkür etti.
Saldırı sırasında yaralanan memurların durumu hakkında bilgi veren Geçici Maslahatgüzar Ulusoy, kardeş ülke Somali’de tarihi bir görev yapan Büyükelçiliğe ve fedakar mensuplarına yönelik olarak gerçekleştirilen hain saldırıya karşı tepkinin ve hayatını kaybedenlere rahmet dileklerinin en yüksek düzeyde, Somali Cumhurbaşkanı Hassan Şeyh Mahmoud tarafından da ifade edildiğini belirtti.
Ulusoy şunları söyledi: “Sayın Başbakanımızın Ağustos 2011’de ailesi ile birlikte Somali’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından karşılıklı birçok üst düzey ziyaret gerçekleştiğini ve bu ziyaretlerin Somali’nin izole edilmişliğine bir son verdiğini, Türk Hava Yolları’nın yıllar sonra Mogadişu’ya uçan ilk yabancı havayolu şirketi olduğunu kaydetmiştir.
Maslahatgüzar Ulusoy devamla, ülkemizin Tika başta olmak üzere kamu kurumlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarımız kanalıyla gerçekleştirmekte olduğu eğitim, sağlık, altyapı ve güvenlik alanındaki faaliyetlerden bahisle, bu gayretlerin sürdürüleceğini ve Türkiye’nin kardeş Somali halkının yanında yer almaya devam edeceğini vurguladı.
Ulusoy ayrıca, saldırının ülkemizin Somali’deki faaliyetlerini olumsuz etkilemeyeceğini bilakis kararlılığımızı güçlendireceğini, Somali’nin kalkınması, ülke bütünlüğünün muhafazası, halkının refahı sağlanıncaya dek ülkemizin desteğinin kesilmeyeceğini ifade etti.
Türkiye 2011 Temmuz ayında ulusal çapta büyük ölçekli bir yardım kampanyası başlatılmıştır. Resmi kurumlarımızca açılan hesaplarda birikenler dahil yardım hesaplarında biriken meblağ 300 milyon ABD Dolarını bulmuştur.
Ülkemizin önayak olmasıyla 17 Ağustos 2011’de düzenlenen İİT İcra Komitesi Acil Toplantısında Somali’ye yönelik olarak 350 milyon Dolar taahhütte bulunulmuştur.
Bugün itibariyle Somali’ye gönderilen 22.234 ton insani yardım malzemesinin değeri yaklaşık 55,4 milyon ABD Doları’na ulaşmıştır. Sivil toplum ve resmi kuruluşlarımız tarafından yetimhaneler ve hastaneler inşa edilerek hizmete açılmıştır.
UBP eski Milletvekili Ertuğrul Hasipoğlu, kurultay sürecinin UBP üzerindeki etkilerine dikkat çekti ve çok sert konuştu. Hasipoğlu, “1992’de seyrettik aynı filmi. O zaman rahmetli Sayı Rauf Denktaş’tı, şimdi Derviş Eroğlu… Denktaş, o zaman dokuzlara destek vermişti, şimdi de Eroğlu sekizlere destek çıktı. Ve bu sonuç çıktı” dedi.
Hasipoğlu, UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün ise istifadan başka şansı olmadığını vurgularken, “İstifa edecek, başka şansı kalmadı. Kriz yönetemedi. Partiyi bu hale getirdi. Kendisi de seçimi kazanamadı.
Partililer ve halk kendisine destek vermedi. Orada durması artık mümkün değil.
Bundan sonra herkesi kucaklayacak bir başkan seçilmesi gerekir. Artık kavgayı ortadan kaldıracak bir lidere ihtiyaç var. UBP çok güçlü bir partidir. Bu sıkıntıları da aşacağız” diye konuştu.
UBP Milletvekili Kemal Dürüst, UBP’nin geldiği noktadan itibaren tüm kadroları ile çok daha ciddi bir bir sürece adım atması gerektiğini kaydetti.
Dürüst, partide belli bir oranda kadroların yenilemesi ve gençleşmesi, hatta bu kadrolar içinden kaliteli bir adayın öne çıkması gerektiğini belirtti.
Parti genel başkanı İrsen Küçük’ün istifa edeceğini kendilerine açıkladığını da ifade ederek, şöyle konuştu: “Sayın Küçük, istifasını sunduktan sonra otuz gün içinde bir kurultay olacak.
En azından 14 ay sonra yapılacak olağan kurultaya kadar bu sürece başkanlık yapacak kişinin uzlaşısı ile oraya gitmeli. KKTC siyasetinde yeni bir dönem başladı. Umarım ki UBP olarak bizler de yenilikçi, açılımcı anlayışları benimseyeceğiz.”
‘Aday olmamı istiyorlar’
Dürüst, UBP içinde yaklaşık dokuz yıldan beridir vekillik yaptığını anımsattı ve “Günü geldiği zaman her işi hep birlikte tabanla birlikte değerlendireceğiz.
Tabandan, bölgeden, Lefkoşa’dan Girne’den bu tür istekler var. Ama benim su an için bir söylemim yok” dedi. Dürüst, kurultaya tek adayla gidilmesi gerektiğini belirtti.
UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün de, UBP’de yaşanan kavgalar ve kurultay sürecinin seçim sonuçlarına etki yaptığını kabul etti.
Özgürgün, kurultayın UBP’nin aldığı yaranın en büyük sebebi olduğunu da dile getirdi. Genel başkan İrsen Küçük’ün henüz istifa edip etmeyeceğini bilmediğini ifade eden Özgürgün, etmesi halinde seçeneklerin değerlendirileceğini vurguladı.
“Genel başkan olarak İrsen Küçük herhalde şu anda ciddi bir sıkıntı yaşamaktadır.
O nedenle net olarak bir fikrim yok. Önce Küçük’ün yapacağını görmek istiyoruz” diyen Özgürgün, kendisinin başkanlık için net bir tavrı da olmadığını söyledi. Özgürgün, “Eğer partinin geleceğine yönelik, tabandan yoğun bir talep gelirse ve böle bir şey hissedersem görevden de kaçmam” dedi.
‘Önce iç sorunlar…’
Özgürgün, seçim sonuçlarına bakıldığında çeşitli koalisyon alternatifleri bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Bu alternatiflerin hangisinin olabileceği ancak görüşmelere başlandığında anlaşılır, Bizim şu anda kendi sıkıntılarımızı çözmemiz gerekir. Genel sekretere ve başkan seçim kaybetti.
14 vekilimiz var ancak grup başkanının kim olacağı bile belli değil. Öncelikle iç sorunları çözeceğiz, şimdi hükümetin ne olacağını düşünemiyoruz.”
Tatar: Dengeleri koruyacak bir başkana ihtiyaç
Eski Maliye Bakanı Ersin Tatar, dün itibarıyla kurultayda yer alacak isim üzerinde çalışmaların başladığını söyledi ve “Yarına kadar herkes düşünecek, değerlendirmeler yapılacak. Tek aday üzerinde bir yoğunlaşma var. Genel başkan İrsen Küçük’ün de tavrı bu yönde oldu. Tek aday üzerinde uzlaşmaya çalışacağız. Aksi halde çok adaylı bir seçimin yeniden sıkıntı yaşatacağı düşüncesi var. UBP büyük bit partidir. Teşkilatlardan görüşler ortaya çıkacak, bakacağız” şeklinde konuştu.
Tatar, kendisinin başkanlık düşünüp düşünmediğiyle ilgili ise net konuşmadı ve şöyle dedi: “Bu partide herkes genç. Önemli olan dengeleri koruyacak, partiyi iyi yönetecek, yeniden iktidara taşıyacak bir oluşumu sağlayacak başkan seçilmesidir.”