Yvette Cooper, isyanların polise saygı duyulmadığını gösterdiğini söyledi

13 Ağustos 2024

İçişleri Bakanı şiddet ve düzensizlik için ‘bahane üretmeye’ çalışanları kınadı.

İçişleri Bakanı, isyanların İngiltere’nin polise olan saygısını kaybettiğinin ve suçun hiçbir sonucu olmayacağına inandığının bir işareti olduğunu söyledi.

Yvette Cooper, Southport’ta ve başka yerlerde polis memurlarına yönelik saldırıları “hukukun üstünlüğüne yönelik utanç verici bir saldırı” olarak nitelendirdikten sonra “polise olan saygıyı yeniden tesis etmek” istediğini söyledi.

Bununla birlikte, isyancıların hızlı bir şekilde kovuşturulmasının şiddetin bastırılmasına yardımcı olduğunu ve insanların “cezanın caydırıcı etkisini” iş başında gördüklerini söyledi. Olaylarla bağlantılı olarak yaklaşık 1,000 kişi tutuklanırken, 2011 ayaklanmalarına verilen tepkiyi örnek alan hızlı adalet çabaları kapsamında yaklaşık 500 kişi hakkında dava açıldı.

Cooper, Nigel Farage gibi polisin tarafsızlığını sorgulayan kişilerin “utanç verici davranışlarını” ve şiddeti meşru şikâyetlerle ilişkilendirmeye çalışarak “mazeret üretenleri” eleştirdi.

Cooper, The Daily Telegraph’ta şunları yazdı: “Yerel topluluklara ve aslında polise yönelik bu saldırılar, hukukun üstünlüğüne yönelik utanç verici bir saldırıdır. Bu şiddetin protesto ve şikayetle ilgili olduğunu öne sürmeye çalışanlar suçlular ve haydutlar için bahane üretmektedir.”

Polisin, düzensizliğe karışan herkese karşı “mümkün olan en güçlü eylemi” gerçekleştirme konusunda hem kendisinin hem de Sir Keir Starmer’ın “tam desteğine” sahip olduğunu söyleyen Cooper şöyle devam etti: “İçişleri Bakanı olarak, bir azınlığın üniformalı kadın ve erkeklerimize karşı sergilediği küstahça taciz ve aşağılamayı ya da son yıllarda artmasına izin verilen kanun ve düzene karşı saygısızlığı hoş görmeye hazır değilim.”

“Son iki haftadır yaşanan şiddet olaylarının sorumlularını cezalandırmanın yanı sıra, polise ve yasalara olan saygıyı yeniden tesis etmek için harekete geçmeliyiz.”

İki hafta süren şiddet olaylarının ardından “yeniden inşa edilmesi gereken çok şey” olduğunu söyleyen Cooper şunları söyledi: “Polise saygı, yasalara saygı ve birbirimize saygı ile işe başlamalıyız.”

Muhafazakârların polise ve adalet sistemine yönelik kesintilerini cezasızlık hissini beslemekle suçlayan Cooper sözlerine şunları ekledi: “Anti-sosyal davranışlardan ciddi şiddete kadar, suç oranlarının düşmesine ve mahkeme gecikmelerinin artmasına izin verildiği için insanlar çoğu zaman suçun hiçbir sonucu yokmuş gibi hissediyor. Bu durum değişmelidir.”

Son günlerde bu kadar çok kişinin yargılanmış olmasından ‘memnuniyet duyduğunu’ söyleyen Cooper, “Cezanın caydırıcı etkisi bu hafta sonu polis, hükümet ve ceza adaleti sisteminin hızla karşılık vermesiyle görülmüştür” ifadelerini kullandı.

Sert tepkinin ‘tehdit edilen şiddeti bastırdığını’, kovuşturmaların ve güçlü polis müdahalesinin devam etmesi gerektiğini söyleyen Cooper, eski emniyet başmüfettişi Sir Tom Winsor tarafından eleştirildi.

Cooper’ın, İngiltere’nin polise olan saygısını kaybettiğini savunurken “çok ileri” gittiğini söyleyen Winsor, Sky News’e yaptığı konuşmada, “Bunu söylemesine şaşırdım, bence polise olan güven uzun zamandır çok yüksek ve hep de öyle olmuştur. Güvenin kaybolduğunu ve sıfıra indiğini söylemek çok ileri gitmek olur. İki kademeli polislik suçlamaları “saçmalık”. Polis korku ya da kayırma olmadan çalışıyor” diye konuştu.

Ceza Baroları Birliği Başkanı Tana Adkin ise ceza adaleti sistemindeki aksaklıkların hızlı kovuşturmaların daha uzun süre devam etmesine izin vermeyebileceği uyarısında bulundu. BBC Breakfast’a konuşan Adkin, “Adaleti zamanında sağlayabilmemiz için ceza adaleti sistemine kaynak aktarmamız gerekiyor. İnsanlara, özellikle de Kraliyet Savcılık Servisi ve savcılara, aynı zamanda bu davalarla ilgilenen avukatlara ve avukatlara yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.

Hapishanelerin dolu olması nedeniyle suçluların erken tahliye edilmesine yol açan kapasite krizine rağmen isyanlarla bağlantılı olarak hüküm giyenler için “hapishanelerin yer açmak zorunda kalacağını” kaydeden Adkin, mahkemelerin “hapishanelerde yer olup olmadığına bakmaksızın” kişilerin kefaletle serbest bırakılıp bırakılmayacağına karar verdiğini söyledi.