İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Dr. Muhammet Yaşarata, Maraş’ın kıyı ve sahil bölümünün açılmasını desteklediklerini belirterek, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’ne seyahat, ticaret ve bölgedeki hidrokarbonla ilgili haklarının artık Kıbrıslı Türklere tanınması noktasında çağrıda bulundu.
İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Dr. Muhammet Yaşarata, Maraş’ın kıyı ve sahil bölümünün açılmasını desteklediklerini belirterek, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’ne seyahat, ticaret ve bölgedeki hidrokarbonla ilgili haklarının artık Kıbrıslı Türklere tanınması noktasında çağrıda bulundu. İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Dr. Muhammet Yaşarata, Annan Planı süreci sonrasında Kıbrıslı Türklere verilen sözlerin tutulması noktasında çağrı yaptı. Direk uçuşlar ve ticaret konusunda Kıbrıslı Türklerin dünya ile buluşması noktasında, Dünya ve Avrupa Birliği tarafından verilen bir takım sözlerin yerine getirilmediğini kaydeden Yaşarata, “Maraş konusunda Avrupa Birliğinin yaptığı açıklamaların tek taraflı olduğu açıktır. Kıbrıslı Türklerin artık bu haksızlıklara dur deme zamanının geldiğini düşünmekteyiz” dedi.
Yaşarata konuşmasına şu noktalara değindi: “Avrupa Birliği’nin ve Birleşmiş Milletler’in yapmış olduğu açıklama sadece her zamanki gibi üzücü ve gereksiz, Rum siyasi çevrelerini rahatlama konusunda bir açıklamadır. Siyasette kapalı kapılar arkasında verilen sözlerin yerine getirilmesinin tek yolu bir an önce haklı davamızı Dünya Kamu önünde ülkelerde yaşayan sokaktaki insanlara da anlatarak, harekete geçmemiz ile gerçekleşecektir.
Maraş’ın kıyı ve sahil bölümünün açılmasını Kıbrıs’lı Türklere yapılan haksızlıkları, Dünya Kamu önünde duyurmak için bir fırsat olarak değerlendirmek gerekmektedir. Dolayısyla, Direk uçuş ve ticaret konusunda Kıbrıslı Türklere yapılan haksızlığın artık sadece İngiltere ve Avrupa’daki siyasetçileri değil İngiltere ve Avrupa’da yaşayan halkı ve toplumları uyandırmanın zamanı geldi.
Dr. Yaşarata, “Annan Planı’na ‘evet’ denmesi durumunda direkt uçuşlar ve ticaret konusunda Kıbrıslı Türklerin önünün açılacağı sözü ifade edilmişti ancak hiçbir gelişme yaşanmadı. Bu durum Kıbrıslı Türklerin adaletsiz bir yapı içerisinde ekonomisini istediği düzeylere getirememesine neden oluyor. Şimdi ise Maraş konusunda atılan adımları yanlış bulduklarını söylüyorlar. O zaman Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği Kıbrıslı Türkler için bugüne kadar ne yaptığını bizlere açıklasın bakalım” diye konuştu. Muhammet Yaşarata “Kıbrıslı Türkler Anavatanımızın yardımı ile tüm haklarını sonuna kadar savunacaktır.
Aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin de Türkiyemizin tarihten gelen Doğu Akdeniz’deki haklarını sonuna kadar savunması kaçınılmazdır. Oluşan tüm bu haksızlıklar bizi tüm Kıbrıslı Türkler olarak derinden etkiliyor ve üzüyor. Annan Planı sürecinde olsun son olarak Crans Montana’da olsun çözümü yeniden birleşmeyi engelleyen Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ederek sahip çıktığı Kıbrıs Cumhuriyeti unvanı ile yoluna devam etmesi artık kabul edilemez” dedi. İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Dr. Muhammet Yaşarata, Kıbrıslı Türklerin hakkının yendiğini ifade ederek tüm dünyanın ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin bunun farkına varması gerektiğini söyledi. Yaşarata, “Annan Planı’na evet dememize rağmen bize hiçbir hak verilmedi. Kıbrıslı Türklerin ekonomik özgürlüğünü ve başarısını sağlaması için dünya halen neyi bekliyor” ifadelerini kullandı.
“Direk uçuşlar ve ticaret olmaması adaletsiz bir yaklaşım”
“İngiltere’den ve Avrupa Birliği ülkelerinden KKTC’ye direk seferlerin yapılması başta olmak üzere uygulanan ambargoların kaldırılmaması Kıbrıslı Türklere karşı uygulanan adaletsiz bir yaklaşım” diye konuşan Yaşarata, mevcut düzene son verilmesi ve Kıbrıslı Türklerin Annan Planı sonrası yaşanan süreçte bir takım kazanımlar edinmesinin zamanı geldiğini belirtti. Dr. Yaşarata, çözümün geciktirilmesi durumunda Kıbrıslı Türklerin seyahat hakkının engellenmemesi gerektiği noktasında Dünya Kamuoyuna Kıbrıslı Türklerin haklılığını duyurmaya başlaması gerektiğini ifade ederek bu noktada KKTC hükümeti ile birlikte lobicilik çalışmalarını başlatma zamanının geldiğini söyledi. Ambargolar altında KKTC halkının çektiği ekonomik, sosyal ve her alandaki zorluklara Rumların kabul edilemez vetolarının neden olduğunun ortada olduğunu da kaydeden Yaşarata, “Kıbrıs konusunda 2004’te Annan Planı sürecinde ve daha sonrasındaki Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansları’nda birleşmeden yana güçlü bir irade koyan Kıbrıslı Türklerin halen daha izolasyonlar altında tutulmaya çalışılması adaletsiz bir yaklaşımdır” diye konuştu. Dr. Yaşarata, Kıbrıslı Rumların devamlı bir şekilde Kıbrıslı Türkleri hukuk dışında bırakmaya çalışmasının anlamsız olduğunu kaydederek Kıbrıslı Türklerin kapının dışında bekletilmesini ve Doğu Akdeniz’de doğal kaynak haklarının verilmemesini adaleti savunan dünya devletleri ve hiç kimsenin kabul etmemesi gerektiğini söyledi.