Kıbrıslı Türk avukat Akan Kürşat yılbaşı tatili için bulunduğu İtalya’da, Kuzey Kıbrısta ki Rum mülklerini sattığı suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Kürşat, 16 Ocak’ta Roma mahkemesinde yapılan duruşmada, Kıbrıs’ın iade talebine, geçmişte bir Kıbrıslı Türk mahkûmun öldürülmesini gerekçe gösterip, merkezi cezaevlerinin kendisi için güvenli olmayacağını savunarak, itiraz etti.
Mahkemeye, 2022 yılında Kıbrıslı bir Türk tutuklunun öldürülmüş olması nedeniyle Kıbrıs’taki bir cezaevinde güvende olmayacağını söyledi.
Dava 6 Şubat’a ertelenirken, bu süreçte Kürşat’ın tutukluluğu devam edecek.
Güney’de yayımlanan Politis gazetesinin haberine göre, Europol nezdinde hala daha geçerli olan 2005 tarihli tutuklama emri uyarınca tutuklanan Kürşat’a, akabinde Rum makamları 2007 tarihli yeni tutuklama emrini teslim etti. Kürşat’ın Roma’daki otelde tutuklanması, otelde kalış detaylarının kaydedilmesi için sunduğu Türk pasaportuyla gerçekleşti.
Gazete, Kürşat’ın pasaport numarasının, 2005 yılının ağustos ayı tarihli Avrupa tutuklama emrinde yer aldığını ve tutuklanmasının da kaldığı otelde gerçekleştiğini kaydetti.
Politis Gazetesi, KKTC’deki Rum mallarının “gasp edilmesi, yasadışı bir şekilde istismar edilmesi ve satılmasının ele alınmasının ‘karmaşık bir konu olduğunu’, Kıbrıs Türk tarafının artık sorunun farkında olduğunu ve bu durumdan kurtulmak için yollar bulmaya çalıştığını öne sürdü.
Haberde Rum İçişleri Bakanı’nın, ‘bunun hukuki boyutlara sahip olan ve içişleri bakanlığı haricinde maliye bakanlığı ile iki bakanlıktan oluşan komiteyi de ilgilendiren karmaşık bir konu olduğundan’ söz ettiği de kaydedildi.
2007 tarihli tutuklama kararında Kürşat’ın yanı sıra İngiliz Gary Rob ile biri müteahhit biri de mühendis olmak üzere iki Kıbrıslı Türk’ün daha isminin bulunduğunu iddia eden gazete, tüm bu kişilerin KKTC’deki bir şirketle bağlantıları olduğunu da öne sürdü.
Kürşat, iadesi halinde Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde yargılanacak. Ancak kendisine yöneltilen suçlamaların İtalyan yasalarına göre de ne ölçüde cezai suç sayıldığı ve bir yılın ötesinde ne ölçüde hapis cezası gerektirdiği itiraz prosedürünün ardından belli olacak.
Kürşat’ın eninde sonunda iade edilmesi bekleniyor, zira İtalya’da tutuklanması ancak tutuklama emrinde listelenen suçlamaların o devletin yasalarına göre eşdeğer kabul edilmesi halinde yasal olabilir.
Kürşat ilk olarak 2005 yılında, Robb ve Kıbrıslı bir Türk müteahhitle birlikte, AGA Development adlı kalkınma şirketinin hukuk müşaviri olarak görev yaptığı sırada işlenen dolandırıcılık ve mülklerin gerçek sahiplerinin onayı olmadan kullanılması suçlarından dolayı Türk pasaportuyla tutuklanmıştı.
İngiliz bir çift, kuzeydeki bir villanın tapusunun verilmemesiyle, yapılan hileli satışın ardından adalet arayışına girmiştir.
Cumhuriyet daha sonra Europol’e başvurmadan tutuklama emrini iptal etmiş gibi görünüyordu, ancak 2007’de davaya dördüncü bir suçluyu, projenin mühendisini de ekleyen başka bir tutuklama emri çıkardı.
Yılbaşı gecesi Kürşat, eşi, kuzeyin ‘başbakan yardımcısı’ ve CTP ‘milletvekili’ Fazilet Özdenefe ile birlikte kaldığı Roma’daki bir otelde tutuklandı. Oraya, İstanbul üzerinden gitmişlerdi.
Kürşat’ın, İtalya’daki tutuklanmasının da, 2014 yılında Cumhuriyet tarafından verilen bir Kıbrıs pasaportuna sahip olmasına rağmen, Türk pasaportuyla yapıldığı anlaşılıyor.
Türkiye’de yayımlanan Diyalog gazetesinin Pazartesi günkü haberine göre, davanın emsal teşkil etmesi beklendiğinden “tüm gözler” mahkeme sonucuna odaklanmış durumda.
İlk kez Kıbrıs vatandaşlığına sahip bir Kıbrıslı Türk, kuzeydeki Kıbrıs Rum mallarını istismar etmekten yargılanacak.
Bu arada Türk Dışişleri Bakanlığı da davanın yürütülmesinde Kürşat’a destek veriyor.
İngiliz dolandırıcı Robb, Kıbrıslı Rumlara arazi sattığı gerekçesiyle iade edildikten sonra Kıbrıs’ta suçlu bulunmuş ve Kıbrıs mahkemesi tarafından on ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
İngiliz polisi, AGA Development ile yapılan anlaşmalarda yaklaşık 400 İngiliz’in toplam 40 milyon Euro’nun üzerinde para kaybettiğini tahmin ediyor.
Robb’un, İngiltere’deki uyuşturucu ticaretinden haftada 5,000 ila 10,000 sterlin arasında para aldığı ve daha sonra bu parayı kuzeye gönderdiği iddia ediliyor.
Kıbrıslı Rum avukat Rikkos Mappourides’in, Kürşat’ın savunma avukatı olması geniş çapta speküle ediliyor.