Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği, Kıbrıs sorununun çözümü için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında “müzakere süreci” yeniden başlamasına destek verdiğini açıkladı. Genel Sekreter Derman Saraçoğlu imzalı açıklama şöyle:
“11 Şubat’ta açıklanan, Çerçeve Anlaşması niteliğindeki ortak açıklama ile birlikte, Kıbrıslıların önünde yarım asırlık Kıbrıs sorunun kalıcı çözümü yönünde yeni bir fırsat penceresi yaratılmış, BM gözetiminde yürütülen Toplumlararası Barış Görüşmeleri, uzun bir aradan sonra yeniden başlatılabilmiştir.
Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği olarak başlayan yeni görüşme sürecini, yenilenen barış umutlarımızla selamlarken, öncelikle her iki Toplum Liderine, görüşmeci ekiplerine başarı dileklerimizi iletiyoruz. Hepimiz iyi biliyoruz ki iki liderin başarısı, sürecin sonunda masadan, Kıbrıs’a, Kıbrıslılara toplumlararası kalıci barışı getirecek olan Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşması ile kalkmaları halinde mümkün olacaktır.
Dış dinamiklerin kendi bölgesel ve global çıkarları doğrultusunda önemli insiyatif almış oldukları yeni sürecin, öncelikle Kıbrıslıların çıkarları doğrultusunda başarıya ulaştırılabilmesi için, Kıbrıs’ın, her iki toplumun iç dinamiklerinin süreç içinde insiyatif almalarının hayati olduğuna inanan Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği, Türk-Rum tüm Kıbrıslıları başlatılan sürece ağırlıklarını koymaya çağırır.
Kıbrıs’ta, Kıbrıslıların, süreci öncelikle kendi ortak çıkarlarını güvenceye alabilmesi yönünde etkileyebilmelerinin başka bir yolu yoktur. Bugüne kadar, ayrılıkçı, şövenist, milliyetçi propagandalar altında Ada üzerindeki ortak çıkarlarını göremeyen Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, gelinen aşamada daha bir netlik kazanan geniş ortak paydalarını görebilmeli, Kıbrıs’ta sürdürdükleri barış mücadelelerini ortaklaştırabilmeyi başarmalıdırlar.
Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği, Kıbrıs’ta, Toplum Liderleri Eroğlu ve Anastasiadis’in imzalarını taşıyan ortak metin zemininde yürütülecek barış görüşmeleri sonunda ortaya çıkması beklenen anlaşma ve ardından her iki toplumda yapılacak referandumlarla ilerletilecek Kıbrıs Barışının temelinin, AB üyesi Türk-Rum Kıbrıslıların, iradesine dayandırılması gerektiği görüşündedir.
Kıbrıs’ın kuzeyinde 1974 sonrasında Ankara tarafından yürütülen kolonizasyon siyasetleri sonucunda toplumsal iradesi gasp edilmiş Kıbrıs Türk Toplumu’nun, bir anlaşma sonrasında da Kıbrıs’ın kuzeyinde irade ve Toplumsal Varoluş Mücadelesi sürdürme ihtiyaci ile karşı karşıya bırakılması kabul edilecek bir durum değildir. Cenevre Konvansiyonu ihlal edilerek, Kıbrıs’ın kuzeyine taşınan yoğun nüfusla ilgili olarak, varılacak çözüm kapsamı içinde, insani boyutu ile, makul ölçülerde yer alabilecek ilgili uzlaşı maddeleri, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum Toplumlarının ortak iradesine dayandırılacak Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden hayata geçirilmelidir.
Tüm ilgili tarafları Kıbrıs Ada’sının iki temel, siyasal eşit toplumundan biri olan Kıbrıs Türk Toplumu’nun, bugüne kadar saygı duyulmamış olan iradesine, Ada üzerinde özgürce varlığını sürdürebilme hakkına ve kendi kendini yönetme hakkına saygı göstermeye çağırıyoruz. Kıbrıs’ta, bugün hala uygulamaları yürürlükte olan, Kıbrıslı Türkler üzerinde etkisi en ağır biçimiyle devam eden kolonizasyon… entegrasyon projeleri ile Kıbrıs Barış Projesinin ayni anda ilerletilmeye çalışılmasının olanağı olmadığı artık Ankara tarafından da anlaşılmalı, bu anomaliye süratle bir son verilmelidir.”