Müzik hayatına genç yaşlarında başlayan Dodan, güçlü ses ve yorumuyla sahneye taşındı
Müzik kariyerine genç yaşlarında adım atan Dodan, güçlü sesi ve özgün yorumuyla Türkiye’nin müzik sahnesine damga vuran isimlerden biri haline geldi.
2017 yılında “O Ses Türkiye” adlı yarışmaya katılarak birincilik elde eden Dodan, sesini ülkenin dört bir yanına duyurdu. Londra’da düzenlenen bir festivalde verdiği konserle de sesini uluslararası arenada duyurmaya devam ediyor.
Biz de geçtiğimiz günlerde Dodan ile Londra’da gerçekleştirdiğimiz söyleşide müzik kariyeri, ilham kaynakları ve gelecek planları hakkında konuştuk.
Müzik Yolculuğunun Başlangıcı ve Dodan Project’i anlatır mısın?
Müzikle ilk tanışmam liseli yıllarıma dayanıyor. Amatör olarak başladığım müzik serüvenim, lisede çevremdeki arkadaşlarımın teşvikiyle gelişmeye başladı. İzmir’e taşındıktan sonra bir grup kurduk ve müziği daha profesyonel bir şekilde yaşamıma dahil etmeye başladım. İstanbul’a gelmemle birlikte müzik kariyerim daha da şekillenmeye başladı. Yaklaşık 28 yıldır müzikle uğraşıyorum.
Dodan Project ve Müzik Grubunun Oluşumu nasıl oldu?
1996 yılında Murat Öztürk ile birlikte kurduğumuz Dodan Project, uzun yıllar beraber sahne aldığımız bir ekipti. Özellikle 1996 yılında İstanbul’a taşınmamla Kürtçe müziğe olan ilgim arttı. Dodan Project, bir arayışın ürünüydü. Bu süreçte elbette yapabildiklerimiz tartışılabilir, ancak o yıllarda müzikal kalite anlamında önemli adımlar attığımızı düşünüyorum. Grup olarak yaklaşık 12 yıl boyunca faaliyet gösterdik ve 2005 yılında bir albüm çıkardık. Grubun dağılmasının ardından Dodan adıyla müziğe devam ettim.
İlham Kaynakları ve Müzikal Yolculuk
Müzik kariyerimdeki ilham kaynakları arasında 1970’lerdeki Koma Wetan, Ciwan Haco, Siwan Perver gibi sanatçılar ve halk ozanları yer alıyor. Birçok sanatçının etkisi altında, kendi dilimizde yeni bir ses ve tarz oluşturma amacı taşıdık. Müziğimiz daha çok doğaçlamalara dayalı bir yapının içinde şekillendi ve bu anlayışı bugüne kadar sürdürdük.
Kendinde Değiştirmeyi Düşündüğün Bir Şey var mı?
Eğer kendimde değiştirmem gereken bir şey olsaydı, zamanı durdurmayı tercih ederdim. İnsan kusurlarıyla var olan bir varlık ve bu kusurlar hayatımızı etkileyen bir gerçek. Değişiklik yapmak yerine, değişimi nasıl yönetebileceğimizi düşünmeliyiz. Hayatımızın her anı, bizi şekillendiren deneyimlerimizin bir parçasıdır. Kendimde değiştirmem gereken şey, daha fazla müzik yapmak, müziğin içindeki hayal gücümü ifade etmek ve yaşamsal deneyimleri müziğe yansıtmak olabilir.
Üretim Alanları ve Hedeflerin nelerdir?
Müzik kariyerimde en çok sevdiğim alan sahne performansları ve şarkı söylemek. Bu alan, kendimi en iyi ifade edebildiğim ve özgür hissettiğim yer. Ayrıca beste yapmak da bir müzisyen için önemli bir alan. Kendi bestelerimi yapmak ve sunmak da beni mutlu ediyor.
Yeni Nesil Sanatçılar ve Interneti nasil degerlendiriyorsun?
Yeni nesil sanatçıları ve müzisyenleri birebir değerlendirmek benim için uygun değil. Her sanatçı kendi alanında kendine güvenir ve başarılı olduğuna inanır. Ancak gençlere tavsiyem, eğer seviyorsanız müziği yapın. Sevdikçe öğrenirsiniz, öğrendikçe daha da gelişebilirsiniz.
Internet ve Müziğin Etkileşimi?
İnternet, günümüzde müziğin olmazsa olmaz bir parçası haline geldi. Ancak bu durum aynı zamanda emek ve üretim ilişkisini de değiştirdi. İnteraktif bir dünyadayız ve sanatı da bu bağlamda ele almalıyız. Ancak buna rağmen, insanların birbirine dokunmadan, internet üzerinden her şeye erişerek iletişim kurması, emeği ve üretimi yeniden değerlendirmemize neden oluyor.
Gelecekteki Hedefler ve Projelerin nelerdir?
Şu an elimde Pir Sultan Abdal’ın hikayesini anlatan bir müzikal oyun projesi var. Bu oyunu daha fazla sahnede sergilemek istiyorum. Ayrıca üzerinde çalıştığım iki proje daha var. Hedeflerim arasında bu projeleri hayata geçirmek ve müziğimi daha geniş kitlelere ulaştırmak yer alıyor.