28 Mart 2024
Tip 2 diyabet, trafik kirliliği ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak Alzheimer hastalığı gibi rahatsızlıkların riskini azaltıyor.
Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, beyninizin “kırılgan” bölgelerini bunamadan korumak için yapabileceğiniz en etkili üç şey trafik kirliliğinden kaçınmak, daha az alkol almak ve tip 2 diyabet geliştirme riskinizi azaltmaktır.
Araştırmacılar 161 farklı “demans için değiştirilebilir risk faktörünü” inceledi. Bunlar, insanların üzerinde bir dereceye kadar kontrol sahibi olduğu ve Alzheimer hastalığı gibi durumların gelişme riskinin artmasıyla bağlantılı olan sağlık ve yaşam tarzı faktörlerini ifade ediyor.
Bunlar 15 kategoride gruplandırıldı: Tansiyon, kolesterol, diyabet, kilo, alkol tüketimi, sigara, depresif ruh hali, iltihaplanma, kirlilik, işitme, uyku, sosyal aktivite, diyet, egzersiz ve eğitim.
Araştırmacılar daha sonra bu faktörlerin beynin belirli “özellikle kırılgan olan bölümleri” üzerindeki etkisini analiz etti.
Bunları, beyinde duyularımızdan gelen bilgileri işleyen “üst düzey bölgeler ağı” olarak tanımlayan Araştırmacılar, bu bölgelerin “sadece ergenlik döneminde daha geç gelişmekle kalmayıp, aynı zamanda yaşlılıkta daha erken dejenerasyon gösterdiğini” ve şizofreni ve Alzheimer hastalığı gibi durumlara karşı özellikle savunmasız olduklarını ve bu nedenle “zayıf nokta” olduklarını söyledi.
Nature Communications dergisinde yayınlanan çalışmada, Birleşik Krallık Biyobankası’nda tutulan 40.000 kişinin beyin taramaları analiz edildi. Yaşları 44 ile 83 arasında değişen ve “genel olarak oldukça sağlıklı” olarak sınıflandırılan bu kişilerden yalnızca birkaç düzinesi taramalardan önce demans tanısı almıştı.
Araştırmayı yöneten profesör Gwenaëlle Douaud, “Demans için tüm yaygın değiştirilebilir risk faktörleri arasında, bu zayıf noktaya en zararlı olanların diyabet, trafikle ilgili kirlilik ve alkol tüketimi olduğunu bulduk” dedi. Bu üç faktörü yetersiz uyku, aşırı kilo, sigara ve yüksek tansiyon takip ediyor.
Douaud, kirlilikten kaynaklanan etkinin “özellikle trafik ve yanmalı motorlarla”, yani nitrojen dioksitle ilgili olduğunu, alkolden kaynaklanan etkinin ise “alım sıklığı” ile ilgili olduğunu söyledi; “Her gün ya da neredeyse her gün” alkol içtiğini söyleyenler, haftada üç ila dört kez, haftada bir ya da iki kez, ayda bir ila üç kez, sadece özel günlerde ya da hiç içmeyenlerin üzerinde en yüksek riske sahipti.
Çalışma tip 1 ve tip 2 diyabet arasında bir ayrım yapmamış olsa da, Douaud bildirilen vakaların yüzde 90’ının tip 2 olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi ve çalışmanın diyabetin beynin hassas bölgeleri üzerindeki etkisini obezite ve egzersizin etkisinden bağımsız olarak incelediğini belirtti.
Çalışma, kirliliğe maruz kalma, alkol alımı ve diyabet riskini azaltmanın demans gelişme riskini azaltacağını kesin olarak kanıtlayamadı ancak Douaud şunları söyledi: “Değiştirilebilir risk faktörleri, hastalığın başlangıcını önlemek veya geciktirmek ve yaşlanma sürecini durdurmak için yaşam boyunca potansiyel olarak değiştirilebilir.”
Douaud konu ile Times’a şunları kaydetti: “Bu kırılgan beyin bölgelerini korumak için, mümkünse ki bunu söylemek yapmaktan elbette daha kolay; sağlıklı ve çeşitli bir diyetle diyabetinizi kontrol altında tutmaya (veya tip 2 diyabet geliştirmekten kaçınmaya) çalışın, kendinizi trafikle ilgili kirlilikten koruyun ve ölçülü bir şekilde içki için derim. Ancak elbette bunlardan bazıları sadece bireylere bağlı olmamalıdır. Yük, bu soruları ele almak üzere hedefe yönelik politikalar geliştiren hükümetler ve yerel meclislerle de paylaşılmalıdır.”