Pirinç dünyada -açık ara- en çok tüketilen tahıldır. Tüm insanlık yaktığı kalorinin beşte birini pirinçten alır.
En çok pirinç tüketen ülkeler Muson Asya ülkeleri adını verdiğimiz Çin, Hindistan, Japonya ve Kore’dir. Pirinç yememenizi öğütleyen doktorlar şeker hastalığına neden olacağını, kalp damarlarını tıkayacağını iddia ediyorlar.
Söylendiği gibi olsaydı hem kalp ve şeker hastalığının hem de şişman insan sayısının Asya ülkelerinde batı ülkelerine göre daha çok olması gerekirdi. Oysa Çin’in çok pirinç tüketen kırsal yörelerinde kalp hastalığı, kanser ve şişmanlık sorunu batılı ülkelere göre çok daha azdır. Japonya ve Güney Kore’de şişmanlık oranı % 3.2 iken ABD’de bu oran % 30 un üzerindedir.
Japonlar çok az et yerler ve enerjilerinin % 60’ını başta kısa pirinç olmak üzere karbonhidratlardan karşılarlar. Çinlilerde karbonhidratların beslenmedeki oranı % 70-80’e çıkar, hayatları boyunca pirinç ve noodle yemelerine rağmen genelde şişman değildirler. Pirinç, bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi hücrelerin yenilenmesini sağlayarak yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Uzak Doğu ülkelerinde sıkca tüketilen pirinç sayesinde bu bölgede yaşayan insanların daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdükleri biliniyor.
Yapılan araştırmalar da pirincin yaşlanmayı yavaşlattığı yönünde. Dikkat etmeniz gereken şey, yemeklerde beyaz pirinç yerine kepeğinden ayrılmamış esmer pirinç tercih etmek ve pişirirken çok az yağ kullanmak (veya hiç kullanmamaktır.)
Geleneksel usul pirinç pilavı pişiriminde pirincin yağda kızartılması hem aldığınız kaloriyi artırır hem de zararlı kimyasalların ortaya çıkmasına neden olur. Bu yüzden de uzak doğuluların yaptığı gibi sadece su ile pirinci haşlamak en sağlıklı yoldur.