Su, beslenmemizin olmazsa olmazlarındadır. Oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürmesine karşın, susuzluk durumunda ancak birkaç gün yaşayabilir.
İnsan vücudunun ortalama %60’ ı sudur. Fakat bu oranlar yaş ve cinsiyete göre değişmektedir. Vücut fonksiyonlarının çalışmasında, metabolizmanın dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonunun gerçekleşmesinde su son derece önemli rol oynamaktadır. Su, besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınmasında, hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin düzenli çalışmasında, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve vücuttan atılmasında, sindirim sisteminin düzenli çalışmasında, vücut ısısının denetiminin sağlanmasında, eklemlerin kayganlığının sağlanmasında, çeşitli biyokimyasal olayların gerçekleşmesinde yardımcıdır.
Büyüme ve vücut fonksiyonlarının devamı için yeterli su alımı çok önemlidir. Yapılan çalışmalar uygun miktarlarda günlük su tüketiminin, soğuk algınlığı, kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları, cilt sağlığının korunması, organizmanın toksinlerden arındırılması, iştahın baskılanmasıyla kilo kontrolü programlarında zayıflamaya yardımcı olması, cildin nem ve elastikiyetinin düzenlenmesinde rol oynaması nedenleriyle selülit oluşumunun önlenmesinde yardımcı olduğu bilinmektedir.
Soğuk günlerde üşüdüğümüzde veya yazın çok aşırı sıcaklık durumunda, vücudun normal sıcaklığını korumak için suya olan ihtiyacı artmaktadır. Sıcak, nemli havalarda vücut terleyerek sıvı kaybını arttırır. Sabah kalkıldığında ilk yapılması gereken şey 1 bardak su içmek olmalı ve her tuvalet sonrası, kaybedilen sıvıyı yerine koymak için 1 bardak su içilmeli, egzersiz yaparken ve özellikle sıcak havalarda çalışırken su tüketimi arttırılmalı, özellikle hava ve deniz yolculuklarında su tüketimi arttırılmalıdır. Evlerde ya da ofislerde suyu her zaman görünür bir yerde bulundurmalı, susama hissi beklenmeden su tüketmeye özen gösterilmelidir.
Ancak su içerken dikkat etmek gereken bir şey var o da suyu hızlı bir şekilde içmek yerine, yavaş yavaş, yudum yudum ve oturarak içmek. Ayakta ve hızlıca içilen su mide yerine direk böbreklere gideceğinden ve 15-20 dakika sonra idrara çıkılacağından vücut suyu kullanamaz ve susuzluk devam eder devamında ise halsizlik ve kabızlık gibi sorunlar oluşur. Su, yavaş yavaş ve yudum yudum adeta sıcak bir içecek içermişçesine içilmelidir böylelikle su mideye ve oradan bağırsaklara gidecek ve vücut, suyu efektif bir şekilde kullanacaktır.
Vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için 8-10 bardak yani 2,5 litre su tüketilmesi önerilmektedir.