İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen ‘Birleşik Krallık’a Yönelik Ticaret ve Yatırım Fırsatları’ başlıklı webinar, iş dünyasının temsilcilerinden yoğun katılımla gerçekleşti.
Etkinlikte, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerin mevcut durumu, işbirliği fırsatları ve gelecekteki potansiyel sektörler ele alındı. Webinarın açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişimine dikkat çekti. Birleşik Krallık’ın Türkiye’deki doğrudan yatırım stokunun yaklaşık 20 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iki ülke arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerinin stratejik sektörlerde derinleştiğini vurguladı.
Avdagiç, “Birleşik Krallık, Türkiye’nin dış ticaret fazlası verdiği önemli ülkelerden biri olmasının yanı sıra yatırımlarıyla gıda, enerji ve turizm gibi alanlarda da öne çıkıyor. Bu sektörler, 2024’te hedef ve stratejik sektörlerdi” dedi.
Avdagiç, 2021 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri yeni bir boyuta taşıdığını belirtti. STA’nın tarım ve işlenmiş gıda gibi kritik alanlarda Türkiye’ye sağladığı avantajlara değinen Avdagiç, anlaşmanın güncellenerek daha geniş kapsamlı hale getirilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. “Bu anlaşma, ticaretin geliştirilmesi ve iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da artırılması için önemli bir zemin oluşturuyor. Yeni maddelerle güçlendirilmiş bir STA, özellikle stratejik sektörlerde Türk firmalarına yeni kapılar açacaktır” diyen Avdagiç, bu çalışmaların iş dünyası için fırsatları büyüteceğini belirtti.
TİCARET 20 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 20 milyar doları bulduğunu vurgulayan Avdagiç, bu hacmin artırılması gerektiğinin altını çizdi. İngiltere’deki 600 milyar dolarlık yatırım potansiyeline dikkat çeken Avdagiç, Türk firmalarının bu yatırımlardan daha fazla pay alabileceğini belirtti.
İŞ İNSANLARINA YENİ UFUKLAR
“Burada söyleneni değil, yeni şeyler söylemek için bulunuyoruz. Birleşik Krallık ile işbirliği fırsatlarının artacağına inanıyorum” diyen Avdagiç, İstanbullu iş insanlarının, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinde öne çıkan sektörlere yoğunlaşmak gerektiğini belirtti. Avdagiç, teknolojik işbirlikleri, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme gibi alanların önemini vurgulayarak gelecekteki işbirlikleri için somut adımlar atılacağını ifade etti.
Dünya genelinde korumacılık, iklim değişikliği, gıda krizi ve stratejik sektörlerde yaşanan gelişmelere dikkat çeken Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ise Türkiye-İngiltere ilişkilerini değerlendirdi. Büyükelçi Ertaş, küresel düzeyde yaşanan savaşlar ve artan korumacılık politikalarına işaret ederek, “Dünyanın farklı bölgelerinde devam eden çatışmalar ve stratejik altyapılara yönelik sabotajlar, küresel istikrarı tehdit ediyor. Bunun yanında, büyük güçler arasında korumacılığın arttığını görüyoruz. ABD’de yeni yönetimle birlikte bu politikanın daha da derinleşeceğini tahmin ediyoruz. Liberal ekonomik anlayıştan korumacı bir anlayışa geçiş hızlanıyor. Yatırımcılar güncel konjonktürü göz önünde bulundurarak yatırım yapmalı” dedi. Ertaş, özellikle Batı’da aşırı sağın yükselişiyle birlikte gümrük duvarlarının yüzde 10-20 oranında yükselebileceğini ve bunun küresel ticareti derinden etkileyeceğini belirtti.
İTHALATÇI OLMASI BÜYÜK FIRSAT
İklim değişikliğinin ve göç hareketlerinin ekonomi üzerinde büyük etkiler yarattığını vurgulayan Ertaş, şöyle devam etti: “Enerji güvenliği sağlanmadan bu süreçlerin yönetilmesi mümkün değil. Almanya örneğinde gördüğümüz gibi istenen düzeyde güneş ve rüzgar enerjisi üretilememesi, doğalgaz kaynaklarının eksikliği, Avrupa Birliği’ni yeniden nükleer enerjiye yönlendirdi. Bu dönüşüm, küresel enerji politikasını yeniden şekillendirecek. Bunun yanında gıda krizi, küresel gündemde kritik bir yere sahip. Türkiye, tahıl koridoru anlaşmasıyla bu alanda çözüm üretebileceğini tüm dünyaya gösterdi. Ulusal güvenlik ve refah, stratejik işbirlikleriyle güçlendirilebilir.”
İNGİLTERE ARTIK BÖLGESEL GÜÇ
İngiltere’nin ekonomik yapısını da değerlendiren Ertaş, “İngiltere, artık küresel bir güç olmaktan ziyade bölgesel bir güç olarak konumlanıyor. 800 milyar dolarlık ithalat hacmiyle büyük bir ithalatçı olan İngiltere, Türkiye gibi ihracat odaklı bir ülke için önemli bir pazar. Bu yıl 4 milyondan fazla Britanyalı turistin Türkiye’yi ziyaret etmesi bekleniyor. Dünya Turizm Fuarı’nda Türk stantlarına olan yoğun ilgi, turizmdeki potansiyelimizi bir kez daha gösterdi. Ancak turizm ve hizmet sektöründe istikrarlı bir büyüme için bölgenin avantajlarını doğru işlemek gerekiyor” dedi.
MARKA EKONOMİSİ Yurt dışında başarılı olmanın temel adımlarından birinin, hedef pazarı ve müşteri segmentlerini iyi anlamak olduğunu belirten Avrupalı Türk Markalar Birliği (ATMB) Başkanı ve Gima UK CEO’su Vehbi Keleş de “Detaylı bir pazar araştırması yaparak, rekabet analizi, tüketici talepleri, yerel yasal düzenlemeler ve kültürel farklılıklar gibi faktörleri değerlendirebilirsiniz. Bu sayede, stratejik kararlarınızı doğru şekilde alabilir ve pazarın gereksinimlerine uygun ürün ve hizmetler sunabilirsiniz” önerisinde bulundu. Keleş; güçlü bir marka kimliği oluşturmanın, ürün veya hizmetin farklılaşmasını sağladığını ve hedef pazarda tanınabilirlik kazanmaya yardımcı olduğunu kaydetti. Yerel pazarlarda uygun marka stratejileri belirleyerek, güvenilirlik ve kalite algısı oluşturulması gerektiğini söyleyen ATMB Başkanı; mutlaka yerel iş ortakları edinilmesi gerektiğinin altını çizdi.
YEREL İŞ ORTAKLARI
“Yurt dışındaki pazarlarda yerel iş ortakları bulmak, başarınızı artıracak önemli bir adımdır” diyen Keleş, “İyi bir yerel ağ oluşturarak, distribütörler, satış temsilcileri, tedarikçiler veya yerel ortaklarla işbirliği yapabilirsiniz. Yerel iş ortaklarının bilgi birikiminden ve yerel pazarı anlama konusundaki deneyimlerinden faydalanarak, hedeflediğiniz pazarda daha etkin bir şekilde var olabilirsiniz” dedi. Birleşik Krallık pazarına giriş için tavsiyeler veren Keleş, şöyle devam etti: “Müşteri geri bildirimlerine dikkat ederek, ürün veya hizmetlerinizi sürekli olarak iyileştirmeli ve yerel müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde adapte etmelisiniz. Yurt dışında markalaşan Türk firmaları, kendi sektörlerinde öncü bir konuma gelerek rekabette avantaj sağlayabilirler. Bir firma için müşteriler arasında bilinirlik, güven ve tercih edilirlik çok önemli. Bunu da olumlu anlamda markalaşarak edinebilirler.”