Açık Gazete 18. yaş gününü Kuzey Londra’da kutladı

10 Kasım 2022

Yazar Aydın Çubukçu, Açık Gazete gecesinde gazetenin kurucu editörü Faruk Eskioğlu hakkında “Yalnızca bir gazeteci değil; bir insan gözlemcisi, bir tarih yazarıdır” dedi.

Açık Gazete 18’ini kutladığı Sedat- Ezo Sarıcı konseri coşkulu geçti Açık Gazete, 18’inci yaşını müzisyen Sedat Sarıcı ve Ezo Sarıcı “Baba Gız Kuşak Çatışması” başlığıyla verdiği konserde kutladı. Kuzey Londra Toplum Merkezi’nde 6 Kasım’da yapılan konsere toplumun farklı kesimlerinden 100’e yakın katılım oldu.

ÇUBUKÇU ESKİOĞLU’NU ANLATTI

Aydın Çubukçu konser öncesi yaptığı kısa konuşmada Açık Gazete editörü gazeteci Faruk Eskioğlu’nun çalışmalarını şöyle anlattı: “Toplumu hücreleriyle inceleyen bir biyolog gibidir. Canlılık olan her yerde onun neşterini mikroskopunu görürsünüz. Sözünü ettiğim Londra’da Bizim’Kiler adını verdiği 3 ciltlik canlı tarih kitabında çeşitli mesleklerdeki insanlarla söyleşileri yer almaktadır. Yalnızca o insanları tanımakla kalmayız o kitapları okuduğumuz zaman, Londra’da göçmen kitlesini Türkiyeli, Kıbrıslı Türk , Kürt belli başlı meslek alanlarında emek vermiş adete çırpınarak Londra’ya tutunmuş, ilerlemiş ya da düşmüş pek çok insanın şahsında Londra’nın göçmenlik tarihi hakkında bir şeyler öğrenirsiniz.

Bu önemli bir çalışmadır. Akademik incelemelere konu olmuştur. Kütüphanelere girmiştir. İnsanı çevresi içinde ve çevreyi de insanlarıyla tanımak için önemli fırsatlar sunar.” “Bu bakımdan Faruk sadece bir gazeteci değildir” diyen Çubukçu, “Bir insan gözlemcisidir. Bir tarih yazarıdır. Canlı tarih yazarıdır en önemlisi. Tarihe belge bırakan bir insandır. Sosyologlar için bir kaynaktır” diye konuştu. Çubukçu, Açık Gazete’yi de şöyle anlattı: “Salonda üç banner var. Bir acı biber, bir dikenli kaktüs. Kalemleriyle açık denizde yol almaya çalışan kağıttan bir gemi. Açık Gazete’yi çok iyi ifade ediyor.

Öyle bir gazeteyi tanımlamak için bu üç simge çok elverişlidir. Hem yakıcıdır, acımasızdır. Hem batar sevmeye gelmez dokunmaya gelmezilginizi dikenlerle acıtır. Hem de bin bir çabayla denizlerde yol almaya çalışan kalemden kürekleri olan bir gemidir. Faruk’u övmekle bitiremem. O da orada oturuyor utanıyor yazık… Bu geceyi onurlandırdığınız için de kendi adıma ve Faruk adına teşekkür ediyorum.”

ESKİOĞLU: BAĞIMSIZIZ AMA ÖZGÜR DEĞİLİZ

Açık Gazete’nin editörü Faruk Eskioğlu, Evrensel, Birgün ve MA ile cezaevinde olan basın emekçileri, meslek örgütü temsilcileri ve Gezi tutuklularına göndererek başladığı konuşmasında, “Bağımsız Türkçe bir gazete olarak şimdiye kadar ayakta kalmayı başardık. Ne yazık ki özgür olduğumuzu söyleyemeyiz. Bize çizilen yasal çerçevenin sınırlarını zorlayarak yayın yapabiliyoruz. Bu direnişimizde okurlarımızı ve dostlarımızı yanımızda görmek istiyoruz” dedi. “Bu konser hem bize moral hem de direniş gücü verdi” diyen Eskioğlu, “Sarıcı ailesi, DAY MER ve geceye destek olanlara ayrı ayrı teşekkür etti. Eskioğlu, Sedat Sarıcı’nın toplumda tanınan bir müzisyen ve besteci olduğunu belirterek, “Toplumda binlerce gence müzik sevgisini aşılamış, onları eğitmiş bir müzisyendir. Aynı zamanda sayısı bir elin parmağı kadar olan ciddi bir müzik eleştirmenidir. Açık Gazete’deki köşe yazılarıyla iyi bir yazar olduğunu da kanıtladı” dedi.

Eskioğlu, Ezo Sarıcı’yı da şöyle tanıttı: “Ezo, müzisyen Suzan Beyazıt ve Sedat Sarıcı’nın kızı. Kraliyet Müzik Akademisi (Royal Academy of Music) 3. sınıfta keman eğitimi alıyor. 60 kişilik Apollo Philharmonic Orchestra’nın kurucusu. Son yıllarda oluşturdukları Trio Arisonto ile konserlerine devam ediyor. Eylül ayında İtalya’da yapılan uluslararası keman yarışmasında (Lipizer International Violin Competition) En Artistik Performans ödülünü aldı.”

KÜÇÜK MEKANDA DEV KONSER

Salonun yüz oturumluk olmasına karşın Sedat ve Ezo Sarıcı belleklerden silinmeyecek coşkulu bir konsere imza attı. “Baba Gız Kuşak Çatışması” başlığının çağrıştırdığı anlam gereği teşvik edici emsal niteliği taşıdığından birçok aile konseri çocuklarıyla birlikte izledi. Piyano, klasik gitar ve bas ile solo olarak sahne alan müzisyenler çift gitar, çift basla ikili oluşturdu.

Modern cazın müstesna örneklerinden türkülere, Cem Karaca’dan Karacaoğlan’a sınırsız genişlikte repertuar sunan baba kız müzisyen büyük alkış aldı, ayrıca Children of Sanchez ve Kardeşlik Türküsü’nün çift bas düzenlemesi ilgiyle karşılandı. Gaziantep Yolunda ve Suzan Beyazıt bestesi Suriye Türküsü uzun süre alkış alan eserler oldu.