’25. Day-Mer Kültür ve Sanat Festivali kapsamında 4 Temmuz’da Barış Atay ve Nuray Sancar’ın katıldığı “Sanat ve Sanatçının Toplumsal Mücadeledeki Yeri” konulu bir panel düzenlendi.
Londra Toplum Merkezi’nde gerçekleşen panelde konuşan Atay, Türkiye’de muhalif sanatçıların sindirildiğini söyledi. Türkiye gibi sanatın pek önemsenmediği ülkelerde sanatçının tek başına muhalif olmasının zor bir olay olduğunu kaydeden Atay, “Çünkü hem para kazanamıyor, hem de iktidar gibi bir gücü karşısına almış oluyor. O yüzden Türkiye’de muhalif sanatçı bulmakta zorluk çekebiliyoruz” diye konuştu. Gezi direnişine destek veren sanatçıların olayların ardından hükümetin hedefi haline geldiğine değinen Barış Atay, “Hükümet akıllı olmayanlara operasyonlar yaptı, akıllı olmamakta ısrar edenler de işsiz bırakıldı” dedi.
‘Sanat ve sanatçı nedir?’ konulu bir çok toplantıda konuştuğunu ifade eden genç sanatçı, “Özelikle 1980 sonrası Türkiye’de sanat kavramının içi ısrarla ve bilinçli bir şekilde boşaltılmaya çalışıldı. Sanatçı dediğimiz kişi neredeyse gereksiz bir iş yapıyormuş gibi bir etiketle damgalandı” şeklinde konuştu.
Sanatçının halka karşı belli sorumluluklarının bulunduğunu ifade eden Atay, “Türkiye’de şöyle bir algı oluştu; Eğer sanatçı sık sık televizyona çıkıyorsa o büyük bir sanatçı oluyor. Eğer televizyona çıkmıyorsa sanatçı olarak görülmüyor“ dedi. Konuşmasında, hükümetin yarattığı terör sayesinde bir sinema filmi çekmeye karar verdiğini de kaydeden Atay, “Gerçekten yaratıcılığın sınırsız bir güç olduğuna inanıyorum. Sanatı çok sevmemin nedenlerinden birisi de bu” diye konuştu.