
BBC’deki haberlerde Londra’daki havalimanlarında güvenliğin daha da artırıldığını anlatılıyor… Zaten sıkı. Ayakkabıyı çıkartıyorlardı, şimdi de donumuzu mu çıkartacaklar? Efendim ABD’den istihbarat gelmiş, ‘terör örgütü’ El Kaide havalimanlarındaki x-ray ve dijital kontrolları atlatabilecek bir bomba düzeneği geliştirmiş de… Bu aşırı güvenlikten dolayı uçaklar rotör yapıyormuş, yolcular kızgınmış ama Başbakan David Cameron “Önce insanların güvenliği” demiş…
Daha önce de yazdım. Bir intihar eylemcisi istese uçağı havada patlatabilir. Nasıl mı? Kıravatlı, rugan ayakkabılı bir işadamı “business class”ta Financial Times’ını okurken, içki sigara satışından dört şişe viski alır… Sonra yayıldığı geniş koltukta çoraplarını çıkarır iki viski şişesinin içine tıkarak molotof kokteyl yapar. Çakmağını yanına almayı unutmuşsa hossesten isteyebilir… Diğer ikisini de (viskiler yazık olacak ama) birbirine vurarak Türk filmlerindeki gibi çok uçlu iki silah yapar… Eee n’oldu o sıkı kontrollara? Göz damlasını, tırnak makasını uçağa almıyorlar, içeride molotof kokteyl malzemesi satıyorlar. Bütün bunları CIA, Mossad, MI6 ya da El Kaide’nin cevahir bombacıları bilmiyor mu?
Bana göre bu aşırı kontrollar, güvenlikten daha çok zavallı yolcuların burnunu sürterek ABD ve Batı’nın “terörist” dediklerine karşı politize etmeyi ve nefret uyandırmayı hedefliyor… Ayrıca ABD’nin; Afganistan ya da Ortadoğu’da bir haltlar karıştıracağının arifesinde “halkla ilişkiler” çalışması yerine de geçiyor…
***
Haberler devam ediyor efendim… ABD ve İngiltere’den giden 2 bine yakın fanatik Müslüman kendi ülkelerine karşı çarpışıyorlarmış… İngiltere vatandaşı IŞİD militanı Nasser Muthana, sosyal medyadan paylaştığı mesajlarla ülkesini uyarmış… Muthana ailesine asla dönmeyeceğini, ancak ailesi kendi yanına gelirse görüşebileceğini, bunun dışında ahiret gününde görüşeceklerini söylemiş. Bu haberleri izleyen sıradan bir beyaz İngiliz Müslüman komşusunu “potansiyel terörist” görmesin de ne yapsın Allahaşkınıza? Haberlere devam…
Londra’da Kraliyet Mahkemesi, en büyüğü 32, en küçüğü 17 yaşındaki (birinin adı da Muhammet olan) olan 6 Müslüman’a dini nefret duygularıyla 2 kişiyi döverek hastanelik etmekten dolayı 36 yıl hapis cezası verdi… Hakim nefret suçunun da bir tür ırkçılık olduğunu belirterek “Bu tür suçların toplumsal barışa zarar vermesine asla müsade etmeyiz” demiş… Bence mahkeme bu ceza ile topuzun ucunu kaçırmış. Müslümanlara saldıranlara da aynı cezayı verseydiniz “topuz yerinde” derdim… Camileri yakan ve Türk mezarlığındaki mezar taşlarını kıranlar “sevgi” suçu mu işliyor?
***
Haberlere devam… Başbakan David Cameron İngiltere’ye de Ramazan geldiğini unutmayıp Müslümanlara bi mesaj yayımlamış… Başbakan, mesajında Müslümanların en büyük bağışçılar olduğunu vurgulayarak her yıl ramazan ayında toplanan bağışların miktarından duyduğunu memnuniyeti dile getirmiş. Cameron kendisine bu mesajı yazan danışmanını hemen değiştirmeli. “Bizi masraftan kurtarıyorsunuz. Aferim” yerine “Kendisinden başka hayatları düşünmek erdemlilik” gibi laflar etseydi di mi? Dışişleri Bakanı William Hague ise Ramazan mesajında “Müslüman toplumundan dolayı gurur duyuyoruz” demiş… İçi boş kalıp bir cümle… Niye gurur duyuyorsunuz ki Mr Hague? Bak merak ettim şimdi durup dururken… ABD ile birlikte Afganistan’dan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya Müslüman halkı birbirine düşürüp ülkelerini kan gölüne çevirdiniz.
Kankanız ABD’nin gelmiş geçmiş en kötü başkanı “son of Bush” açıkca “Bu yeni bir Haçlı Seferi” dedi… Buna rağmen Avrupa’daki 60 milyon, İngiltere’deki 4 milyon Müslüman’dan “gık” çıkmadı… Sonra ailesiyle ahirette buluşmak isteyen deli bozuk bir oğlan ve 36 yıl hapis cezası ile vatandaşının Müslümanını korkuttunuz. Sanırım bundan gurur duyuyor olmalısınız… Sizi gidi Mr Hague sizi…
- Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?
- Nereden çıktı bu veraset vergisi ?
- Türkiye’den, İngiltere’de emlak ve banka kredisi almak olası
- Singer dikiş makinesi tatilde
- 1 Eylül “Dünya Barış Günü” kutlu olsun
- Londra’da direnişin karnavalı Notting Hill başlıyooor
- “Bir de sütlü kahve söyle”
- Uçakta sıvı yasağının asıl amacı, “terör” korkusunu kamçılamak
- “İngiltere’de ırkçılık var mı ?” diye sordunuz
- Dr. Özkan Hıfzı’nın ardından…