Barbie’nin terlikleri Kıbrıslı girişimci GINA Shoes’un eseri

26 Ağustos 2023

Bu yazın en büyük gişe rekorlarına imza atan filmi hiç kuşkusuz Barbie oldu. Mattel’in ünlü moda bebeklerinden ilham alarak çekilen bu fantastik komedi filmi, dünya genelinde 1.2 milyar doların üzerinde hasılat elde ederek büyük bir başarıya imza attı.

Filmdeki görünümleriyle moda dünyasını sallayan Barbie’nin ayakkabıları da merak konusu oldu, özellikle de filmin yıldızı Robbie’nin giydiği iki dikkat çekici pembe terlik. Bu terliklerin tasarımını ve üretimini gerçekleştiren ismin, Türk Kıbrıslı girişimci GINA Shoes olduğu ortaya çıktı. Üstünde Swarovski kristalleriyle süslenmiş parlayan topukları ve zarif pembe tüy detayları bulunan bu özel tasarım terlikler, GINA Shoes tarafından özenle el yapımı olarak üretilip, 795 sterlin fiyat etiketiyle satışa sunuluyor. Ayrıca Barbie filmi için özel olarak tasarlanan “Margot” adlı bir diğer GINA Shoes modeli de dikkat çekiyor. Malibu esintilerini taşıyan bu terlik, pembe kurdele ve tüy detaylarıyla Barbie dünyasına ayrı bir renk katıyor. Ancak bu özel tasarım terlikler için 695 sterlini gözden çıkarmanız ve bekleme listesine katılmanız gerekiyor.

Mehmet Kurdaş’ın önderliğinde büyüyen GINA Shoes, kunduracılığın ötesine geçerek uluslararası bir marka haline geldi. İnce topukların mucidi olarak da anılan Mehmet Kurdaş, özgün tasarımıyla ayakkabılarda dayanıklılık ve zarafeti bir arada sunmayı başardı.

GINA Shoes’un lüks el yapımı ayakkabıları, Madonna, Kate Winslet, Emma Watson ve Billie Eilish gibi ünlü isimlerin tercihi olmaya devam ediyor.  Aynı zamanda, Barbie filmi de GINA Shoes’un adını daha da öne çıkarırken, moda dünyasında yaratıcılığın ve lüksün ne denli önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Ayakkabı Dünyasının Öncü İsmi: Mehmet Kurdaş ve GİNA Shoes

Ayakkabı dünyasının öncülerinden biri olan Mehmet Kurdaş ve onun kurucusu olduğu GİNA Shoes, unutulmaz bir başarı hikayesine sahip. 1924 yılında doğan Mehmet Kurdaş, kunduracılıkla tanıştığı genç yaşlardan itibaren bu alanda büyük adımlar atmaya başladı.

9 yaşında babasını kaybettikten sonra kunduracılığa köyünde başlayan Kurdaş, daha sonra amcasının Lefkoşa’daki atölyesinde yeteneklerini geliştirdi. Atölye, bu işi 1890 yılından beri başarıyla sürdüren bir geleneğin temsilcisiydi. Mehmet Kurdaş, 1952 yılında aşık olduğu kızla evlenmek istediğinde yaşadığı zorluklar nedeniyle hayatında yeni bir sayfa açmaya karar verdi. Londra’da gemi beklerken tanıştığı İsviçreli bir hemşireye aşık oldu ve Londra’da kalmaya karar verdi. Başlangıçta tek odalı bir dairede yaşayan Kurdaş, sadece bir dikiş makinesi ve cebinde 5 sterlinle ayakkabı yapımına başladı. Kullanılmış ayakkabıları alarak parçalara ayıran ve kendi ayakkabılarını tasarlayarak satışa sunan Kurdaş, 1954 yılında ilk atölyesini açıp işini resmi olarak sürdürmeye başladı.

Mehmet Kurdaş’ın ayakkabıları, özellikle ince topuk tasarımlarıyla dikkat çekti. Bazı yazarlar, O’nun stiletto topuklarının mucidi olduğunu iddia ediyor. İnce topukların kolay kırılmasını önlemek için ahşap içine stilettoya benzeyen alüminyum çiviler yerleştirdiği söyleniyor. Bu sayede topukların hem dayanıklılığı arttı hem de boyları yükseldi.

İşini yıllarca fabrikasından yöneten Mehmet Kurdaş, dükkana ihtiyaç duymadan ünlü butiklere ve modacılara ayakkabılarını sunmayı başardı. GİNA Shoes, Kurdaş’ın oğulları Altan, Attila ve Aydın’ın katkılarıyla büyüdü. 1991 yılında Chelsea’deki Sloane Square’da ilk lüks dükkanını açarak Gina markasını daha geniş kitlelere taşıdı. Harrods’taki butiğiyle başlayan bu başarı hikayesi, şu anda Londra dışında Los Angeles, Dubai ve Katar gibi dünya genelinde prestijli butiklerle devam ediyor.

Mehmet Kurdaş, 2010 yılında yaşamını yitirse de ardında binlerce ayakkabının üretildiği, lüksün simgesi olan bir marka bıraktı. GİNA Shoes, yıllar içinde Madonna, Kate Winslet, Emma Watson gibi ünlülerin tercihi olurken, Barbie gibi önemli projelerde de adını duyurmaya devam ediyor. Mehmet Kurdaş’ın vizyonu ve yaratıcılığı, ayakkabı dünyasına kalıcı bir iz bırakmış durumda.

GİNA Shoes’un ilk mağazası, Londra’nın saygın Knightsbridge bölgesinde 1991 yılında kapılarını açtı. Üç yıl sonra merkezi konumu olan 189 Sloane Street’e taşınarak büyümeye devam etti. 1999 yılında ise GİNA, Mayfair’in gözde mekanlarından Old Bond Street’deki coutur salonunu açtı. Web sitesine göre, bu koleksiyonun içinde yer alan “19 karat beyaz altın tokalı, 36 prenses kesim elmasla süslenmiş terlikler,” dönemin en yüksek seviyedeki zarafet ve zenginliğin bir ifadesiydi. Bu özel koleksiyon, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre “o dönemin en pahalı ayakkabıları” olarak tescillendi.

Prenses Diana, GİNA Shoes’un erken dönem hayranlarından biriydi. Moda anlayışı ve Kraliyet statüsü, O’nun dünya genelinde bir ikon haline gelmesini sağladı. Prenses Diana, zarif ve özenle tasarlanmış GİNA ayakkabılarıyla sıkça fotoğraflandı. Kraliyet figürünün tercihi, markanın kalitesini ve zarafetini vurguladı, GİNA Shoes’un dünya genelindeki prestijini pekiştirdi.

GİNA Shoes, yaratıcılığı ve özgün tasarımlarıyla ayakkabı dünyasında özel bir yer edinmeye devam ediyor. Kraliyet ailesi ve ünlülerin tercihi olması, markanın lüks ve zarafetin sembolü olarak güçlenmesine katkı sağlıyor.