Doctors 4 You’da Dahiliye Uzmanı Dr. Akan Efe, “D vitamini alabilmemiz için, Ultraviyole A ışınını direk almalıyız. Bunun için de tam öğlen vakti, yarım saat kadar dizlerimiz ve dirseklerimizden aşağısını çıplak bırakarak güneşlenmemiz gerekir” dedi.
Londra Aktüel’e konuk olan Dr. Akan Efe’nin açıklamaları şöyle; “Diğer vitaminler vücuda girdikten sonra gerekli işlemler yapılınca depolanabilir veya atılabilir ama D vitamini metabolizmasını vücut kendisi yapar ve vücudumuzda bir hormon olarak çalışır. Vücudumuzun bağışıklık sistemini, direncini sağlar.
D vitamini güneş enerjisinin ultraviyole A ışınlarından sağlandığı için vücutta önce karaciğerde, deride sonra karaciğerde ve böbrekte bazı işlemlerden geçerek hücrelerimizin çalışmasını sağlar, cildimizi yeniler en önemlisi de bağışıklık sistemimizi korur. D vitamini alabilmemiz için, Ultraviyole A ışınını direk almalıyız. Bunun için de tam öğlen vakti, yarım saat kadar dizlerimiz ve dirseklerimizden aşağısını çıplak bırakarak güneşlenmemiz gerekir. D vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğu için, güneş yağı ya da kremi sürmek vücudumuza emilimini engeller. Güneşlenince ayrıca hemen duş ta almamak gerekir. Ayrıca tül ve cam gibi koruyucuların arkasından güneşlenmekte D vitamini alımını engeller. Bu yüzden, belli bir süreyi geçmeden direk olarak güneşlenmek gerekir.
Cildimizin rengi koyulaştıkça günden güne D vitamini alım oranımız düşer. Cilt kanserine sebep olan ultraviyole ışını değildir ancak Ultraviyole B ışını koruma altında dahi vücudumuza girer. Bu sebeplerden dolayı uzun süre güneşlenmek, cildimizi bronzlaştırmak aslında sağlıklı değildir. En güzeli biraz önce de bahsettiğim şekilde güneşlenmektedir. D vitamininin esas kaynağı güneştir. İhtiyacımız olan D vitaminin %90-95’ini güneşten alıyorsak, geri kalanını da gıdalardan alabiliriz. Özellikle somon ve sardunya balığı gibi soğuk su balıkları, mantarlar, süt, yoğurt, beyaz peynir, yumurta, soya sütü, istiridye D vitamini içeren gıdalardır. Takviye haplarda işe yarar tabi ama ben olsam her gün vücudumun diz ve dirsekten aşağı kısmını çıplak bırakarak, yarım saat kadar güneşlenip organik yolla alırdım. Atalarımız, “Güneş girmeyen yere doktor girer” demişler. Çok doğru bir söz. O yüzden her zaman güneşle cildimizi buluşturmamız gerekir.”