Doç. Dr. Şükrü Tüzmen Akdeniz Anemisi’ni anlattı

6 Eylül 2016

Amerika’da uzun yıllar DNA araştırmaları yapan Doç. Dr. Şükrü Tüzmen, Kıbrıslı Türk Kadınlar Projesi (Turkish Cypriot Women’s Project) kısaca ‘TCWP’ olarak bilinen kurum himayesinde düzenlenen panele konuşmacı olarak katıldı.

Turkish Cypriot Women’s Project’in kendi binasındaki toplantı salonunda cumartesi günü düzenlenen sağlık seminerine KKTC Eğitim ve Kültür Ateşesi Gülgün Özçelik’te davetli olarak katıldı.

DAÜ, Fen ve Edebiyat Fakültesi, Biyolojik Bilimler Bölümü Moleküler Biyoloji ve Genetik Programı Öğretim Üyesi ve Akdeniz Anemisi uzmanı Doç. Dr. Tüzmen, konuşmasının başında Akdeniz Anemisi’nin moleküler düzeyde incelenmesini ve tayini ile ilgili bilgiler aktardı.

Deneyimli Doç. Dr. Tüzmen, Boğaziçi Üniversitesi ve Amerika’da yaptığı DNA bazlı çalışmaları teknik açıdan konukların anlayacağı şekilde ifade etti. Dr. Tüzmen, Akdeniz Anemisi olarak bilinen Talasemi hastalığının tedavisi ile ilgili, “Akdeniz Anemisi yani Beta-Talasemi, dünyanın birçok ülkesinde görülen kalıtsal bir kan hastalığıdır.

Anne ve babanın bu genetik hastalığı taşıyıcı olması, yüzde 25 riskle hasta çocuk doğumu gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkan bir olgudur. Doğacak çocuğa anne-babasından ‘Beta Talasemi’ geninin kalıtımsal olarak geçmesi bu hastalığa neden olur. Anemi (kansızlık) oluşmasına neden olan etmen, kanda alyuvarların yapısında yer alan ‘hemoglobin’ molekülünün yapısındaki bozukluktur.

Günümüzde prenatal diaknoz ile yüzde 100 önlenebilir. Bu hastalıktan dolayı, tedavi yöntemi kapsamında, düzenli olarak kan transfüzyonu (kan nakli) yapılır. Talasemi hastalarının her ay düzenli olarak 1 ile 3 ünite kan alması zorunludur. Transfüzyonun neden olduğu vücuttaki demir birikiminin yaratabileceği komplikasyonların önlenmesi de tedavi şeklini oluşturur. Dışarıdan alınan kandan vücuda giren fazladan demir miktarının vücuttan atılması için değişik tedavi yöntemleri uygulanır. Talasemi pahalı ve kurallı olmayı gerektiren bir genetik hastalıktır.

Her bir talasemi hastasının tedavisi için yılda ortalama 40 bin Avro harcanmaktadır” şeklinde konuştu. Bunun yanında beslenme ve ilaç kullanımı ilgili bilgiler aktaran Dr. Tüzmen, ilaç- ilaç etkileşimi ve ilaç besin etkileşimleri üzerine detaylı bilgi verdi, konuşması ardından, davetlilerden gelen soruları yanıtladı. Dr. Tüzmen gazetemize yaptığı açıklamada, davet edildiği süre içerisinde ‘farkındalık seminerleri’ verebileceğini, derneklere ve Türk halkına duyurdu. Diyetisyen Oya Tuncer’in, beslenmeye bağlı kronik hastalıklar ile ilgili bilgilendirmesi akabinde seminer sona erdi. Program sunuculuğunu TCWP Danışmanı Zahide Eski’nin üstlendiği, yaklaşık 2 saat süren seminer TCWP Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Kaya’nın girişimi ile hayata geçirilmişti.