Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, Londra’da düzenlenen bayram programında Londra’ya geldi.
KKTC’li vatandaşlarıyla buluşmak ve bayramlaşmak için Londra’ya gelen Üstel daha sonra ailesiyle birlikte ünlü şef isim Hüseyin Özer’e ait Sofra 2 Restaurantı ziyaret etti.
Hüseyin Özer tarafından ağırlanan KKTC B aşbakanı Üstel burada akşam yemeğini yiyerek yorgunluk giderdi. Üstel’in ziyaretinden sonra kendisiyle konuştuğumuz Hüseyin Özer ile Üstel’in ziyareti ve diğer konular üzerine konuştuk. İşte o önemli konuşmadan bazı satırbaşları.
ÜNAL ÜSTEL ÜLKESİNİ VE TÜRKİYE’Yİ ÇOK SEVEN BİRİ
KKTC Başbakanı Ünal Üstel hakkındaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
” Sayın KKTC Başbakanı ülkesini ve Türkiye’yi çok seven biri. Ülkesi ve Türkiye için en iyi olanı yapmaya çalışıyor. Kendisini Sofra 2’de ağırlamak bizim için şereftir. Beni Kıbrıslılar çok sever, ben de onları çok severim.”
TÜRK – YUNAN DERNEĞİ KURDUM
Türkiye ve KKTC konularında çok hassas olduğunuzu biliyoruz. Kamuoyunun bilmediği bazı olayları biz şahsen biliyoruz . Mesela AVrupa Birliği için bir dernek girişiminiz var.
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi için o dönemler çok mücadele veriyorduk. Bunun için bir dernek kurduk. Bu dernek sayesinde pek çok İngiliz bakan ve milletvekilini KKTC’ye götürerek İngiltere’nin KKTC’ye olan boykotunu deldik.
KKTC’ye götürdüğümüz isimlerden biri Jack Stowe ıdı. Kurduğumuz Türk-Yunan Dostluk Cemiyeti sayesinde KKTC’ye götürdüğümüz bakanları dönemin KKTC cumhurbaşkanı ve bakanlarıyla biraraya getirdik.Bu görüşmeler sonucunda Rum kesiminden taraf olan bakanların fikri değişti. Hepsini Türkiye’ye davet ettim ve bizim opolitikacılarımızla biraraya getirttim.Onlar şimdi birer Türk hayranı. Avrupa Birliği gümrük birliğine girince derneğin de ömrü bitti.”
BEN 3 PARTİNİN DE ÜYESİYİM
Sizin ingiltere parlamentoda çok sayıda dostlarınız olduğu biliniyor. Her partiden dostlarınız var. Bunu şaşırtıcı bulanlar var. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Ben 3 partinin birden üyesiyim. İşçi Partisi,Muhafazakarlar ve Liberal Parti’nin.Bu yüzden her partiden çok sayıda arkadaşım var. Gariptir, Türkler içinde benim için İngiliz casusu diyenler var ama İngilizler de benim için Türk casus derler. Ben ülkede iş yapıyorum.Bu ülkede para kazanıyorum ama Türkiye’de doğdum ,ülkemi unutmam mümkün değil.”
BENİM MEZHEBİM YOK
Hüseyin Bey bir de sizin inançlarınız hakkında bir şeyler söyler misiniz?
“Ben müslüman olarak doğdum ama ailem hiç olmadı . Bu yüzden kendimi mezhepsiz olarak değerlendiriyorum. Yani benim mezhebim hiç olmadı,ailem olmadığı için hangi mezhepten geldiğimi öğrenemedim. Ama şunu söylemeliyim. Ben her mezheptenim. Her mezhep benim mezhebimdir.Alevileri çok severim,diğer mezhepleri de.Ben Kürtleri çok severim. Kürtler de beni çok sever. Alevi derneğinin onur üyesiyim. Bu benim için çok önemlidir.”
YENİ RESTAURANTIMIZI YAKMAYA ÇALIŞTILAR
Hüseyin Bey bu arada geçmiş olsun bir şey duyduk.İkinci açtığınız restaurantı yakmaya çalışmışlar. Bunların kim olduğu belli oldu mu?
“Evet birileri gelip Sofra 2’yı yakmaya çalıştılar ama başarılı olamadılar. Son anda engellendiler. Bunlar mafya türü şeyler . İngiliz polisinin bize aktardığına göre bunlar İngiliz mafyasına ait insanlar ama onları kiralayan da başkası.Ama başarılı olamadılar. Sofra İngiltere’de bir marka. Biz buraya turist çekiyoruz. Binlerce insan her yıl Türkiye, KKTC başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden gelip bizim yemeğimizi istiyorlar. Mutfak olarak dünyanın en iyi yemek ödülünü aldık.Bu başarı sürekli hedefte olmamızı sağlıyor ama biz başarılı olmaya devam edeceğiz. Yeni yemek türleri üretmeye üretmeye, Türk mutfağını geliştirmeye devam edeceğiz.”
POLİS BENİ EL KAİDE ÜYESİ ZANNEDİYORDU
Hüseyin Bey bu arada sizin bir de El Kaide maceranız var,onu da anlatır mısınız?
“Evet o olay çok ilginçti.Polis iki yıl boyunca takip etti. Birileri benim için El Kaideli diye polise ihbar etmiş. Sonra benim arabamın aynısından almış ve sahte bir plaka takmışlardı. Polis sürekli olarak benim arabam diye o arabayı takip ediyormuş.Ben polise defalarca benim El Kaidemle isim olmaz dememe rağmen, o araba yüzünden sürekli şüphe altındaydım. Sonunda o kişiler yaklandı ama ben polisle dost oldum.”.
RIDVAN DİLMEN VE RÜŞTÜ RENÇBER MELEK GİBİ ÇOCUKLAR.
Hüseyin Bey röportajın sonunda bir de ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen ve eski kaleci Rüştü Rençber’i sorayım. İki hafta önce onlarda Londra’ya gelip sizi ziyaret ettiler. Futbolla aranız nasıl?
“Rıdvan Dilmen ,Rüştü Rençber ve eşleri benim dostlarımdır. Onlar Londra’ya geldiklerinde mutlaka bana uğrarlar. Melek gibi insanlardır. Onlara futboldan anlamadığını söyledim ama onlar benim için futbolcu ,futbol yorumcusu değil dosttur.”