Türkiye bunaltıcı sıcaklarla boğuşuyor. Sıcaklık kimi yerlerde gölgede 40 derecenin üstünde. Ege ve Akdeniz sahilleri ise serinlemek umuduyla denize koşan insanları ağırlıyor.
Bu kavurucu sıcakların ortasında şöyle püfürpüfür rüzgarı olan, gündüzleri serinsularında yüzüp, geceleri de yorgansız uyuyamayacağınız bir yer arıyorsanız, rotanızı bir an önce Eğirdir’eçevirmelisiniz.Isparta’ya bağlı bir ilçe olan Eğirdir,Göller Bölgesi’nin kalbi konumunda.Ancak neolitik dönemden bu yana kesintisiz yerleşimleresahne olan Eğirdir’ingüzellikleri yalnızcayedi renkli gölüylesınırlı değil. Görkemlidağları, sedir, ardıç ve karaçamlarlakaplı ormanlarınadünyanın tek kasnakmeşesi ormanı da eklenince bölge gerçekbir botanik cennetinedönüşüyor. Hitit, Luwi, Arzava, Frig,Lidya, Psidya, Roma, Bizans, Selçuklu,Hamitoğulları ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan Eğirdir ve çevresindeki kültür mirası, ziyaretçilerini binlerce yıllık bir zaman yolculuğununiçine çekiyor. Coğrafyanın sağladığıolanaklarla Anadolu’nun batısındagörkemli uygarlık yaratan Lidyalılarınünlü kralı Kroissos tarafından, İ.Ö. IV.yüzyılda yaptırıldığı söylenen EğirdirKalesi’ne, Selçuklu sultanlarının yaptırdığı kervansaraylar eşlik ediyor.Mübadeleye kadar Türkçe konuşan zanaatkar Rumlarla Müslümankayıkçıların bir arada yaşadığı, gölüniçindeki Nis Adası, bitişiğinde yer alanve tarihi kayıtlarda üzüm bağlarıylakaplı olduğu belirtilen Can Ada, bugünEğirdir’in turistik mekanlarının bulunduğu birer tatil ve dinlence merkeziniteliğinde. Ihlamur, karadut, vişne, kiraz ve kayısı ağaçlarının şenlendirdiğidar sokaklarında hala tarihi dokununcanlılığını koruduğu Nis Adası’nda birzamanlar binlerce kişi yaşıyormuş.Bugün anakara ile birleştirilen ve‘Yeşilada’ olarak anılan ada, Eğirdir’insırtını yasladığı Sivridağ’dan bakıldığında, göle doğru uzanan bir el gibiduruyor. Ibni Batuta’nın 1329’da ziyaret ettiği Eğirdir, zaman içinde KatipÇelebi’den P. Lucas’a onlarca gezginiağırladı. Coğrafyanın tarihi, tarihin dekültürü biçimlendirdiği Eğirdir’in zamana direnen dokusunu keşfedenlerden biri de İngiliz seramik sanatçısı veressam Carla Watson Smith…66 yaşındaki Smith, Eğirdir’i ilk kez2009 yılında görmüş. Bundan sonrasını ise şöyle anlatıyor: “2009 yılındaarkadaşlarımla büyük bir Türkiye turuyapmıştık. İstanbul’dan başlayıp birçok yeri gezdik. Eğirdir’e de ilk kezo zaman geldik ve sadece bir gecekalmıştık. Ama Eğirdir hep aklımdakaldı… Daha sonra 2011 yılında itibaren düzenli olarak Türkiye’ye gidipgelmeye başladım. Dünyanın pek çokülkesini gezdim. En son Yunanistan’dabulundum ama orada yapamadım,Türkiye’ye geri geldim. Eğirdir, bütündünyadaki en favori yer benim için.”Türk insanının çok misafirperverve dost canlısı olduğunu söyleyenWatson, doğa yürüyüşleri sırasındaManavgat’ın bir köyünde karşılaştığıve onu mütevazı sofrasına davet edenköylüden çok etkilenmiş. Duvarında oköylünün fotoğrafını gösteriyor. “Enküçük köye bile gitseniz size neyivarsa paylaşır. Para teklif edilse bilealmazlar. Bu Türklerin geleneği” diyorgözlerinin içi gülerek.Carla Watson Smith ile Eğirdir’inturizm gönüllülerinden biri olan İbrahim Ağartan’ın işlettiği CharliysPansiyon’da konuşuyoruz. Eğirdir’intarihi dokusunu barındıran Kale Mahallesi’ndeki pansiyonda yaşamayabaşlamış. Pansiyona ücret ödemiyorancak mutfaktan odaların düzeninekadar sabahtan akşama pansiyonunişleriyle ilgileniyor ve karşılığında dahiçbir ücret almıyor. “Burada yardımetmekten zevk alıyorum” diyor.Biz sohbet ederken gülümseyerekbir yürüyüş grubunun masasını silengenç bir Fransız turist dikkatimizi çekiyor. Az sonra mutfağa geçip bulaşıkları yıkamaya koyuluyor. DerkenSingapurlu olduğunu öğrendiğimi birbaşka genç turist daha içeri girip masalardaki boş tabakları topluyor, ortalığı temizliyor. Birden dünyanın dörtbir yanından gelip Göller Bölgesi’ninkalbinde buluşan insanların ortaktutkusunun Eğirdir olduğunun farkına varıyor. Carla gerçek bir sanatve tarih tutkunu. Modern Türk resminin öncüsü Osman Hamdi Bey’inünlü ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ adınıtaşıyan eserini çizip pansiyonun duvarına asmış. Eğirdir adeta Carla’nınyeryüzü cenneti gibi olmuş: “Buradaher gün farklı bir manzaraya uyanıyorum. Eğirdir’in güzelliklerinin fotoğraflarını çekip internette paylaştığımda bütün arkadaşlarım hayranoluyorlar. İngiltere’de küçük bir kasabada yaşıyordum. Evime gittiğimdeise yalnızdım. Ama Eğirdir’de gününher anını insanlarla paylaşabiliyorum.”
Eğirdir’in yazı geçirmek içinideal bir merkez olduğunu söyleyen Smith, “Antalya’daki Türk ve İngiliz arkadaşlarım da yazı geçirmek için buraya geliyor. Burada nem ve sivrisinek yok. Ekim ayına kadar gölde yüzebiliyorsunuz. Antalya aslında yazlık değil, kışlık bir yer” diyor.