İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği (İADD) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı, yeni açılan Amora Gusto’da düzenlenen bir resepsiyonla kutlandı.
Pandemi şartlarına uygun olarak titizlikle hazırlanan gecede kapıda ateş ölçümü yapılıp misafirlere dezenfektan ikram edildi. Resepsiyona kısa bir ziyarette bulunan Azerbaycan Londra büyükelçisi Elin Süleymanov İngiltere ADD Başkanı Jale Özer’i ve başkan yardımcısı ve Azerbaycan Evi Başkanı Dr. Ali Tekin Atalar’ı Cumhuriyet Bayramı nedeniyle kutladı.
Gecede Türk toplumunun değişik kesimlerinden katılımcıların dışında, Azerbaycanlı misafirler de hazır bulundu. Programın sunuculuğunu dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasındaki ilk Türk öğretmeni olma başarısını gösteren Dilek Livaneli yaptı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın arkasından Başkan Jale Özer, Dilek Livaneli’nin coşkulu sunumuyla konuşmasını yapmak üzere sahneye davet edildi.
Özer “Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 ‘deki kuruluş felsefesini yeniden milletçe yaratacağımıza olan inancımızla, 98.yılını kutlamanın onur ve gururunu büyük bir coşkuyla yaşamaktayız” dedi.
Pandemi koşulları yüzünden her zaman olduğu gibi bir Cumhuriyet Balosu değil, daha sınırlı sayıda kişinin katıldığı bir etkinlikle kutlamak zorunda kaldıklarını anlatan Özer “Bu bayram Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde atalarımızın emperyalist işgalcilerden ülkemizi kurtararak ilan ettikleri ve Atatürk’ün ‘Cumhuriyeti biz kurduk, sizler yaşatacaksınız ‘diye bizlere emanet ettiği cumhuriyetin bayramıdır” ifadelerini kullandı.
“Bu Cumhuriyet, maalesef bugün hiçbir işlevi kalmayan laiklik, kuvvetler ayrılığı ve demokrasiye dayanan halkın kendi kendisini idare etmesi olan parlamenter rejimini tam 98 yıl önce kurmuştu” diyen İADD Başkanı şöyle devam etti;
‘ASLA UMUTSUZ DEĞİLİZ’
“Bugün, Cumhuriyet’in neredeyse tüm kazanımlarının satıldığı veya içinin boşaltıldığı, ana akım medyanın yüzde 95’nin ele geçirildiği, geriye kalan bağımsız medyanın ise cezalarla korkutulmaya, baskı kurularak halkın haber alma özgürlüğünün engellenmesine çalışıldığı, karşı fikirde olan herkesin, kurumların, en masum protesto hakkını kullanan öğrencilerin, kebapçıların ve hatta soğan patates gibi sebzelerin bile terörist olarak sayıldığı akıl dışı bir dönemden geçiyoruz.”
“Umutsuz muyuz, asla. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım sözünü hiç unutmadan Atatürk’ün önderliğinde kurulan laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyet’ini yaşatmak her Türk vatandaşının görevi olmalıdır”
Daha sonra söz alan İngiltere ADD Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Belma Ötüş Baskett de ”çocukken Atatürk’le arabasının içinde göz göze geldiğini ve o bakışın tüm hayatını etkilediğini anlatmasıyla, katılımcıları duygulandırdı.
Baskett ayrıca, Atatürk’ün salgınla nasıl baş ettiğini ve Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün kurulmasıyla, yapılan aşıların sadece Türk Milletine değil, dünyaya çare olduğunu anlattı. Daha sonra söz alan Dr. Ali Tekin Atalar, Kars’ta bugün Azerbaycan kökenli Türk vatandaşları varsa bunu Atatürk’e borçlu olduğunu söyleyerek, ailesiyle ilgili anekdotları paylaştı.
Atalar, Kars’taki vatandaşların neredeyse hepsinin üniversite eğitimi alarak çok iyi konuma geldiğini ve bunu Atatürk’e ve onun kurduğu Cumhuriyete borçlu olduğunu söyledi. Program konuşmaların ardından, Hoş Seda Kültür ve Sanat Merkezi’nin hazırladığı şarkılarla devam etti.
Cumhuriyet kutlamalarının vazgeçilmez Sanat Merkezi, Hoş Seda Klasik Türk Sanat Müziği Korosu ile başkanları Dilek Altunkaş, şefleri Dilde Adalı eşliğinde geceye katılanlara kısa bir konser verdiler.
Korodan sonra müzisyen Özgür Canyurt Tandoğan sahne aldı. “Memleketim” şarkısıyla başlayıp, marşlarla tam bir Cumhuriyet kutlaması coşkusu yaşatan Özgür’e resepsiyonda katılan herkes, ellerindeki bayraklarla eşlik etti.
Pandemi şartlarına uygun harika mekânın sahibi Önder Şahan ve ekibi profesyonel servis ve yemekleriyle katılımcılardan tam not aldı. Çok samimi ve tam bir Cumhuriyet Bayramı coşkusuyla geçen resepsiyon, katılımcıların laik, demokratik Atatürk Cumhuriyeti’ni 100. yılında kutlama bilinci, umudu ve sorumluluğuyla son buldu.