Gazeteci Faruk Eskioğlu, “Londra’da Bizim’Kiler” başlıklı üç ciltlik kitabının Eylül’de Londra’da piyasaya çıkıyor.
Gazeteci Eskioğlu, üzerinde 8 yıldır çalıştığı Türkiye’li toplumun 150 ve Kıbrıslı toplumun 100 yıllık göç serüvenini ele alan üç ciltlik Türkçe ve İngilizce kitabı “Londra’da Bizim’Kiler”in Eylül ayında raflarda olacağını söyledi.
Deneyimli gazeteci kitabını şöyle anlattı: “Londra’da Bizim’Kiler’in ilk cildi Türkiye ve Kıbrıs’tan göçü, toplumun oluşumu ve kurumlaşmayı tarihsel sıra içinde anlatıyor. İkinci cilt ise toplumda kültür, sanat ve sporu anlatıyor. Üçüncü kitap da ‘Toplumun Yüzü’ ara başlığı ile sözsel tarih çalışması. Toplumun gelişmesine katkıda bulunmuş ve kendi özgeçmişleri çalıştıkları sektörün gelişmiyle örtüşen 100 ismin biyografisini içeriyor.”
Kitapların Türkiye’de basılıp Londra’ya gönderileceğini belirten Eskioğlu, “Üç bölüm toplam 1152 sayfa olacak. Kitaplarda bir kısmı arşiv değeri olan 2 bine yakın fotoğraf yer alacak. Ayrıca 100 ismin biyografisinin yanı sıra binden fazla toplum üyesi de tanıtıyor” dedi.
Eskioğlu, kitapların iki dilli olmasını da “Toplumda bir evde iki dilden birini tercih edenler olduğu düşünüldü. Sayfaların tasarımında sağ sayfa Türkçe’ye, sol da İngilizce’ye ayrıldı. Böylece fotoğraflar ortak kullanılmış oldu. Kitabın İngilizce olmasının bir diğer önemi de yabancı araştırmacılara kaynak olsun istedik. Dostum Ertanç Hidayettin ilk iki kitabın, Fiona Carey de üçüncü kitabın İngilizce metnini edit ettiler. Hidayettin ve Carey gerçekten özverili bir destek sundular” diye konuştu.
Çalışmanın uzun sürmesini de Eskioğlu, “Toplum araştırmasında ‘kazdıkca çıktı’ desem yanlış olmaz. Toplum tarihiyle ilgili tam bir külliyat ortaya çıkmış oldu. Bilimsel değeri bulunan bir kaynak olması için titiz bir çalışma yürütüldü. Böylesi uzun erekli çalışmaya destek olanlara kitapta uzun bir teşekkür listesi yer alıyor. Umarım okur da oya gibi ince örülen bu çalışmayı beğenir” diye devam etti.
Eskioğlu, kitabın ana başlığı ile ilgili olarak da “1950’lerde Kıbrıslı toplumun oluşmaya başladığı ve 1970’lerden itibaren Türkiye’den gelenlerle ortak bir toplmu oluştuğu görülüyor. Türkiye’den gelen Türkler, Kürtler ve Kıbrıs’tan gelen Türkler’in kültürlerinin de ortak toplumda harmanlandığı görülüyor. Hem Türkiye, hem de KKTC’deki hükümetlerin hatta aile yakınlarının toplumu bir erzak deposu yani ‘kiler’ gibi gördüğü, toplumun gelişimi ya da sorunlarına el uzatmadığı bir gerçek. Bunun için Türkçe başlıkta kelime oyunuyla ‘Londra’da Bizim’Kiler’ demeyi tercih ettim. İngilizce başlık ise ‘Birleşik Krallık’taki Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’tan Gelen Toplum’ dedik.”
“LONDRA’DA BİZİM’KİLER” İÇİN KİM NE DEDİ
Londra’da Bizim’Kiler’in üç bölümünde yer alan önsözlerde çalışma şöyle değerlendirildi:
PROF. DR İBRAHİM SİRKECİ: Eskioğlu genel akıcı anlatısının yanında hem kendi köşe yazılarına hem başkalarının yazılarına yer verdiği bu çalışmayı yüzlerce fotoğraf ile bir nevi taşınabilir toplum müzesi oluşturmuş. Londra’yı ve Türkiyelilerin yaşamlarını merak edenler için paha biçilmez bir kaynak ortaya çıkardığı için Eskioğlu’nu tebrik ediyorum.
AYDIN ÇUBUKÇU: Eklemeden geçemeyeceğim, Faruk Eskioğlu’nun kendi hikâyesi, bu sürecin basit ve küçük bir parçası değildir. Eğer tarih, yalnızca geçmişteki olayların deposu değil de insan hayatının tüm yönleriyle dile getirilmesi ise, Faruk Eskioğlu, burada bir tanık ve anlatıcı olmanın ötesinde, o tarihi yapanlardan biri olarak anılacaktır.
PROF. DR. MEHMET ALİ DİKERDEM: Bu serüven, anlatılması gereken bir serüvendi. Anadolu ve Kıbrıs mozaiğinin oluşumunu Faruk Eskioğlu’ndan başka anlatabilecek kim olabilirdi?