Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
No Result
View All Result
Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • ENFIELD
  • HACKNEY
  • HARINGEY
  • ISLINGTON
  • GÜNEY LONDRA
  • KIBRIS KKTC

‘Toplumdaki müzik de içe kapanıklığın göstergesi’

12/07/2016
12 Temmuz 2016

Prof. Dr. Erol Parlak, “Müzik önemli bir gösterge, toplumdaki içe kapanıklığı, tek düzeliği işaret ediyor. Bu kapanıklığı kırmak gerekiyor” dedi.

İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Parlak, İTÜ-Kings College arasındaki İngiltere’de yaşayan Türkiyelilerin kültürel ve sanatsal durumlarının tespiti ve yapılması gerekenler” üzerine 9 aylık süren araştırma projesini tamamlayarak İstanbul’a döndü.

Prof. Dr. Erol Parlak ile çalışması ve çıkardığı sonuçlar üzerine söyleştik.

– Londra’daki çalışmalarınızı anlatır mısınız?

– Konuya ilişkin veri araştırması, halk müziği ile ilgili söyleşi, seminer ve konser gibi etkinliklerin yer aldığı alan araştırması, Earsmead İlkokulu’nda sazı tanıtan bir dinleti ve söyleşi, 16 Ocak’ta İAKMCemevi’nde “Anadolu Müzik Kültüründe Saz” başlıklı seminer ile Atölye çalışmaları yer aldı. Atölye çalışmalarını DAY MER, İAKM-Cemevi ve cumartesi Türk okulları ile saz eğitimi veren özel okullarda yaptık. Yeni kurulan “Anadolu Müzik Eğitim Araştırma Vakfı”nın mütevelli heyetinde yer aldım. Ayrıca konsere katıldım. 20 Mayıs 2016 akşamı Union Chapel’da gerçekleştirdiğimiz “Nomad Way/ Göç Yolu” başlıklı konserimiz gerek sanatsal gerekse dostluğa ve iletişime katkıda bulunabilme adına etkili bir konser olmuştur.

– Bizim toplumun sanatsal ve kültürel fotoğrafı nasıl?

– Verileri yan yana getirip analiz ettiğimizde profil ve bu konuda şimdiye kadar yapılanlar da ortaya çıkıyor. Türkçe konuşan toplum içinde 1960’larda Kıbrıstan gelen bağlamacıları görüyoruz. Daha sonra 1980’lerde Türkiyeli göçmenler de katılıyor ve 1990’larda ders aktiviteleri başlıyor. Özel dershanelerde kurumlaşan bir yapı görüyoruz. Ne yazık ki bu çabaların İngiliz kurumlarıyla iletişimi hiç olmamış ve onlardan da bir teklif gelmemiş gibi. GCSE ve A Level düzeyinde çalışmalar yapılmış. Geçici olarak SOAS Üniversitesi’nde dersler konulmuş fakat süreç içinde kaldırılmış. Toplumun içine kapanmış ve kabuğunu da kıramamış olduğu söylenebilir fakat dil sorunu olmayan buradaki yaşamı kavramış bir ikinci kuşağın umut verdiğini de belirtmeliyim. Toplum üyesi gençler kendi içinde çıktığı toplum ile içinde yaşanılan halk arasında bir yerde duruyor. Bu gençlerden bir kısmı kendi kültürünü anlamaya çalışıyor. Müzik tahsili yapanlar da var. Bu gençlerin kendi kültürüyle ilgili bir şeyler yapmak istediklerini fakat mecra bulamadıklarını görmekteyiz. Bizim çalışmalarımızdan biri de buna yönelikti. Üniversitelerle iletişime geçerek üniversite düzeyinde bir kurumsal temsilin oluşturulması, bağlamanın üniversite müfredatına girmesi için çaba gösterdik.

– Bu konudaki çabalarınızı anlatır mısınız?

– Türkiyeli ve Kuzey Kıbrıslı toplum hakkında alan araştırmaları sürerken, bir yandan da belediyeler, kolejler, üniversite düzeyindeki müzik okullarında mevcut olan gerek diğer müzikler gerekse THM ile ilgili yapılmış ya da yapılmakta olan çalışmalar, müzik hareketleri, konser vb performans sunumları hakkında bilgi edinip iletişim kurmaya başladık. Bunların başında, proje partnerimiz olan King’s College ile özellikle Afrika, Ortadoğu ve Doğu müzikleri hakkında önemli çalışmaların yapıldığı School of Oriental and African Studies (SOAS) ile yaptığımız görüşmeler geldi.

Bu görüşmelerin odak noktası “bağlamanın üniversite müfredatına alınması ve ders olarak okutulabilmesi” noktasındaydı.

Alevi Federasyonu başkanı İsrafil Erbil, Anglia Ruskin University Cambridge School of Art İllustration and Book Arts programında yüksek lisans eğitimi alan Hasan Bölücek ve Hüseyin Kaplan ile birlikte görüştüğümüz SOAS’tan Dr. Rachel Harris önerilerimize sıcak yaklaştı ve eylülden itibaren seçmeli bir kurs programı başlatmak istediklerini, bunun sonuçlarına göre kalıcı ders olarak müfredata konulabileceğini belirtti. Anladığımız kadarıyla bizden de üniversiteye bir talep olmamış. Yakın gelecekte bu projenin devreye girmesi ve bölümler açılmasını umuyorum. Böyle kendi gençlerimiz de kendi kültürlerini yaşayıp yaşatmak adına bir kurum bulacaklar, yaşanılan toplum ile iletişimi sağlanacak. Belki de bizim toplum kadar farklı toplumlardan da bu kültüre eğilecekler. Sazımızı, sözümüzü, deyişlerimizi ve türkülerimizi paylaşmaya başlayacaklar.

– Toplumu ve müziğe ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Müzik önemli bir gösterge, toplumdaki içe kapanıklığı, tek düzeliği işaret ediyor. Bu kapanıklığı kırmak gerekiyor. Belli algılar üzerinden yürüyen bir müzik profili var. Oysa ki geldiğimiz coğrafyanın müziği rengârenk, çeşit çeşit ve dünyanın en zengini. Başka kültürlerle paylaşmak istediğimiz zaman da karşıya çok zengin bir profil sunabiliyoruz.

Birinci kuşaklardan ikinci kuşaklara bir şans tanımalarını istiyorum. Tamamen kendileri gibi olsun istemesinler. Bu korumacı tutum bazen insanı geriye götürüyor. Koruyacağım derken köhneleşebiliyorsunuz. Toplumda çok değerli, aklı başında pırıl pırıl gençler var. Onların çok güzel şeyler yapabileceklerine ben tanık oldum, gördüm inandım. Yine Anadolu sözüyle tamamlayayım: Çağrıldığın yere erinme, çağrılmadığın yere görünme… Bu çalışmaların içinde olmak belki başlatmış olmak benim için bir onurdur. Hangi noktasında ne zaman olmam istenirse canla başla, bütün yüreğim ve birikimimle bu tür çalışmalara destek olmaya hazırım.

Ayrıca toplum sanatı, “sanat” gibi algılamalı. Sadece politik düşüncenin, inancın ya da eğlencenin sesli ürünleri olarak tüketmek yerine, bunların bir sanat olduğu ve iç içe yaşanılan topluma entegrasyonda da çok önemli bir araç olabileceğini kavraması, sahip çıkması gerekir.

– Bu projeler Türkiye’den nasıl desteklenebilir.

– Benzer bir durum başta Almanya olmak üzere Avrupa’da yaşanıyordu. İstanbul’da İTÜ ev sahipliğinde 2012’de Uluslararası Bağlama Sempozyumu yapıldı. İkincisi Almanya’da düzenlendi. Sempozyum kapsamında bir dizi konser, seminer ve atölye çalışmaları yapıldı. Bunlar bağlamanın Almanya’da akademilere taşınmasının ön adımlarıydı. Sonuçta bağlama Almanya’da akademilere girdi. 2000’de de Hollanda’da Rotterdam Konservatuvarı’nda Türk Müziği bölümü kurulmuştu zaten. İngiltere’de de böyle bir şeyin olması çok önemli. Çünkü İngiltere dünyanın sanat ve kültür başkentlerinden biri. Böylesi bir alanda yapılan çalışmalar da daha anlamlı ve önemli sayılmalı. Benzer bir çalışmalar burada da yapılabilir.

– Size teşekkür ediyor iyi yolculuklar diliyoruz.

– Londra’da bulunduğum 9 ay boyunca yeni dostluklar edindim. Londra’da rahat etmemi sağladılar. Ben de topluma ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

EROL PARLAK

Erol Parlak, 1964 yılında Eleşkirt de doğdu. 1986 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde alan araştırmalarında bulundu. Bağlama çalış teknikleri, saz ve ses tavırları konusunda araştırmalar, incelemeler yaptı, Bin kadar halk ezgisi derledi. Köln/Berlin/ Strasbourg Flarmoni, Paris/ Theatre de La Ville, Rotterdam/ De Doelen gibi dünyanın önemli birçok sahnesinde konserler verdi. Yedi solo, üç enstrümantal ve beş karma olmak üzere onbeş müzik albümü yayımladı. Beş kitap çalışmasından “Erol Parlak Bağlama Okulu, Parmak Tekniği (Şelpe) İçin Sistematik Kılavuz” Acoustic Music Books (Almanya/ 2011) tarafından, son çalışması “Garip Bülbül Neşet Ertaş (2013)” Demos Yayınları tarafından yayımlandı. 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör unvanı aldı. Halen İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümünde görev yapmaktadır.

Previous Post

‘Kadınların oy kullanması Hackney’i nasıl değiştirdi?’

Next Post

Bayram yemeğinde toplum biraraya geldi

Related Posts

Harry Kane, Premier Lig’e geri mi dönüyor ?
Toplum Haberleri

Rojda, Londra’da indigo at The O2 sahnesinde

by olay-admin
30/09/2025
Harry Kane, Premier Lig’e geri mi dönüyor ?
Toplum Haberleri

Ahmet Doğu İpek’in yeni sergisi, 18 Ekim’de, Tate St Ives’te açılıyor

by olay-admin
30/09/2025
Türk ve İngiliz kadın liderler buluştu
Toplum Haberleri

Türk ve İngiliz kadın liderler buluştu

by olay-admin
30/09/2025
FIFA’dan penaltı devrimi: Değişiklik ezber bozacak
Enfield

Mustafa Çetinkaya, İşçi Partisi’nden istifa etti

by olay-admin
26/09/2025
Başbakan Liz Truss, görevde kalmak için çabalıyor
Toplum Haberleri

TOBB ve DTO, Londra’da gümrük modernizasyonu için temaslarda bulundu

by olay-admin
26/09/2025
Next Post

Bayram yemeğinde toplum biraraya geldi

Adres: 100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH Telefon: 020 3745 1261
020 7923 9090
Email: info@olaygazete.co.uk
seriilanlar@olaygazete.co.uk
100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH 020 3745 1261 - 020 7923 9090 info@olaygazete.co.uk - seriilanlar@olaygazete.co.uk
Translate:
tr Türkçe
ar العربيةen Englishde Deutschel Ελληνικάiw עִבְרִיתru Русскийtr Türkçeuk Українська
Back

Kategoriler

  • İngiltere Gündemi
  • Sağlık – Yaşam
  • Londra ve Belediyeler
  • Kültür – Sanat
  • Toplum Haberleri
  • Moda – Tasarım
  • Ekonomi
  • Olay Web Tv
  • Köşe Yazıları
  • Spor Gündemi
No Result
View All Result

T&CsTs&Cs

  • Classifieds Advertising
  • Payments

Site Links

  • Site T&Cs
  • Archives
  • Contact us
Site T&Cs - Archives - Contact us
Mobil Uygulamalar Olay Gazete Mobil Uygulamaları
Sosyal Medya
Olay Sosyal Medya

No Result
View All Result
  • KATEGORİLER
  • Seri İlanlar
  • Toplum Haberleri
  • İngiltere Gündemi
  • Ekonomi
  • Ticaret
  • Spor Gündemi
  • Yaşam – Sağlık
  • Kültür – Sanat
  • Moda – Tasarım
  • Eğlence – Tatil
  • KKTC EMLAK
  • KKTC TATIL
  • Video – WebTV
  • Köşe Yazarları