Türk-Alman Yazarlar Birliği (TAB), farklı siyasi çizgileri takip eden yazarları dışlamayan bir çalışma yürütecek. Göçün 50. yılında Almanya’da yaşayan Türk yazarlar Köln’de buluşarak Türk–Alman Yazarlar Birliği’ni (TAB) kurdu.
Türk edebiyatını Alman toplumuna taşımayı ve iki toplum arasında sanat ve kültür köprüleri kurmayı amaçlayan birlik bir basın toplantısı düzenleyerek kendini tanıttı. 80’li ve 90’lı yıllarda Alman yazarların buluşma noktası olan Hotel Chelsea’de gerçekleştirilen basın toplantısına birliğe destek veren çok sayıda yazar katıldı. TAB‘ın eşbaşkanı seçilen Alaattin Diker açılış konuşmasında daha demokratik bir yapıyla hareket etmek için bu yönetim şeklini tercih ettiklerini söyledi. Siyasi, ekonomik ve sosyal devrim çapında bir değişimin yaşandığı bir ortamda Avrupa Türk toplumunun 21.yüzyılda yer almadığını belirten Diker, Batı ülkelerinde hızla bir ‘ötekileştirme projesi’nin yürütülmekte olduğuna işaret etti.
Dil ve kültür ortak paydasını esas alan farklı siyasi çizgilerden yazarların TAB’ı desteklediği dile getirdi. Diker, “Maalesef son elli yılda sanatımızı, edebiyatımızı ve musikimizi Almanya’da anlatamadık. Çocuklarımız bile neredeyse Türkçeyi unutacak” dedi. Basın açıklamasında “Entelektüellik seviyesi, okuma seviyesi son derece yüksek olan, alimlerin, filozof ve şairlerin yetiştiği bir ülkede yaşayan bizler için TAB’ın oluşumu çok önemlidir. Bir rüyayı gerçekleştirmiş olduk. Gelecek nesillere, iki kültürün kaynaşması açısından önemli bir miras bırakacağımızı zannediyoruz.” vurgusu yapıldı.
TAB’ın amaçları şu şekilde açıklandı: “Dilimiz ve mensup olduğumuz medeniyetin özelliklerini sanat vasıtasıyla yaşadığımız topluma taşımak. İki toplum arasında sanat diliyle köprüler kurmak. Sanatçılar için çalışma saha ve ortamları oluşturmak. Dinletiler, okumalar, gösteriler,sergiler yarışmalar düzenlemek.” Toplantıya katılan T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, TAB’ın kurucularının zor bir göreve talip olduğuna dikkat çekerek, kalıcı ve başarılı olmalarını diledi.