Türkiye Araştırmaları Merkezi (CEFTUS) Londra’da “Türkiye’de Demokrasi, Kimlik ve Dış Politika ile Cumhurbaşkanlığı Seçimleri” konulu bir toplantı gerçekleştirdi.
Parlemantonun 12 no’lu Committe Room’unda 4 Haziran’da düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan Profesör Fuat Keyman eski BBC çalışanı olan ve halen De Montfront Üniversitesi’nde çalışan Dr Natalie Martin de katılanlar arasındaydı.
Keyman, Ağustos ayında yapılacak seçimlerin ve çıkan sonucun, siyasette istikrar getirip getirmeyeceğinin kuşkulu olduğunu ifade etti. Bir hükümetin gücünün girdiği seçimleri kazanması, aldığı oy oranlarını koruması ve yükseltmesi ile muhalefet partilerinin seçimleri kazanabilecek bir alternatif oluşturamamaları ile ölçülebileceğini kaydeden Keyman, AKP’nin bu özelliklerin tamamını sağlayarak giderek güçlenen bir yapı haline geldiğini kaydetti.
İktidarın desteklediği Başkanlık sistemine ilişkin görüşlerini de aktaran Fuat Keyman şunları söyledi: “Cumhurbaşkanının AK Parti’den çıkacağını, Erdoğan’ın aday olduğu takdirde seçileceğini dile getirdi. Ancak bu seçimden hemen sonra, Türkiye’nin içinde bulunduğu kutuplaşmış toplum yapısını rahatlatmadan, demokrasisini geliştirecek adımlar atmadan Başkanlık sistemine geçmek ülkeye ve siyaset kurumuna zarar verir”
Özellikle Arap ülkelerinde Başkanlık sistemine geçiş yapan Erdoğan’ın Müslüman dünyanın liderliğine oynamak isteyeceği kaygısının olduğunu aktaran Keyman, batılı ülkelerde de bu durumun sık sık dile getirildiğini kaydetti. Türkiye’de siyasal sistemin ve demokrasinin en önemli probleminin güçlü bir kontrol sisteminin (check balance) olmaması olduğunu savunan Keyman, devletin, sendikalar gibi organizasyonlarla sivil toplum kuruluşlarından daha güçlü olmasının demokrasinin işlemesi açısından sıkıntı yarattığını belirtti.
Fuat Keyman bir soru üzerine de AKP’nin önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimleri almasının kuvvetle muhtemel olduğunu ve 2019 veya 2023 yılına kadar hakim parti olarak gücünü koruyacağını düşündüğünü ifade etti. Radikal Gazetesi’nde köşe yazıları da yazan Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Fuat Keyman konuşmasında Türkiye’deki sosyolojik duruma ilişkin de çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Toplumun üç kısma bölündüğüne işaret eden Keyman, muhafazakarlar, orta sınıf olan laik kesim ve Kürtler olarak ayrışan kesimlerin birbirlerine güvenmemelerinin de önemli bir problem olduğunu vurguladı.
Toplantının diğer konuşmacısı Dr Natalie Martin ise Türkiye’nin geçen yıla kadar Ortadoğu ve Müslüman ülkeler için örnek bir ülke modeli oluşturduğunu hatırlattı. Özellikle Arap baharı sürecinde bu rolün pekiştiğini belirten Martin, Gezi olaylarının bu durumu olumsuz etkilediğini vurguladı. AB’de Gezi sürecinin ardından AKP’ye yönelik ciddi kaygılar oluştuğunu savunan Martin, Türkiye’nin 2007 ve 2008 yıllarında AB’ye katılım sürecinde önemli fırsatları teptiğini ileri sürdü.