Türkiye’nin yaşadığı süreç irdelendi

16 Temmuz 2013

9 Temmuz Sal ı akşamı Cemevi’nde düzenlenen toplan­tıya konuşmacı olarak Hubyar Sul­tan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ve Evrensel Gazetesi yazarı Fehim Işık katıldı. Toplantıyı yöneten İAKM ve Cemevi Başkanı İsrafil Erbil, Türkiye’den gelen konuklara teşek­kür ederek konuşmasına başladı.
Türkiye’nin çok önemli bir sü­reçten geçtiğini ifade eden Erbil, “İçinde bulunduğumuz zaman dili­minde ülkemiz önemli bir süreçten geçmektedir. Yurdumuzda, bugüne kadar ezilen tüm kesimlerin hakla­rını talep etmek için önemli müca­deleler verilmektedir” dedi. Konuşmasında devletin, hükü­met ve yandaşlarının Alevilere tu­zaklar kurduğunu kaydeden Erbil, “Örneğin Çorum Hitit Üniversitesi’nde sözde Alevilik Araştırmaları Bölümleri oluşturul­makta ve buralarda sahte ‘dedeler’ yetiştirilmektedir” diye konuştu.
Taksim Gezi direnişini yoğun olarak destekleyen Alevi örgütle­rini pasivize etmek için hükümetin acil sözde Alevi açılımlarına girişti­ğine dikkat çeken Erbil şunları söy­ledi: “20. yılında Sivas katliamı Ve 33. Yılında Çorum katliamı anması için gittiğimiz Türkiye’de anmaların içeriğini boşaltmaya yönelik çalış­maların olduğuna şahit olduk.
Çözüm süreci olarak başlatılan Kürt halkının özgürlük taleplerinin karşılanmadığı, emekçilerin sömü­rülmeye devam edildiği ortadadır. Tüm bunların yaşandığı bir ortamda 24. Day-Mer Festıvali için Londra’da bulunan Selma Gürkan, Fehim Işık ve Ali Kenanoğlu gibi isimlerle bir­likte Cemevi çatısı altında gündemi değerlendirmek önemlidir.’’
Konuşmacılardan Selma Gür­kan da, “Demokrasi emekçiler ve sosyal iyileşmeden ibaret değildir. Ülkemizde laiklik ilkeleri yok sayıl­maktadır. Laiklik adı altında Alevi­lerin haklarına devlet el koymuş­tur” dedi. Gezi direnişinde Türkiye halk­larının gerici AKP’ye ‘dur’ dediğini ifade eden Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Emekçi halklara AKP saldırısı devam edecektir. Fakat gezi direnişinde kimlerin yanyana gelebileceğine şahit olduk. Açık ka­palı kadınlar, Kürtler Türkler, Ale­viler, Sünniler tüm farklılıklar bir aradaydı.
AKP’nin panzerli Tomalı saldırı­ları boşa çıktı. Gezi direnişi şekil de­ğiştirerek devam etti. Bu dönemde Alevilerin kurultayları, toplantıları, konferansları, mitingleri önemliydi. Kürtlerin, kadın hareketlerinin, eş­cinsellerin, emekçilerin çevreci­lerin Avrupa’dan gelen desteğin önemi büyüktü. Gezi bu anlamda hak ve demokrasi mücadelesini aşan bir mücadele olmuştur.”
Daha sonra söz alan Ali Kena­noğlu da, “İngiltere Alevi Kültür Merkezi İngiltere’de Avrupa’da ve Türkiye’de neredeyse tüm etkinlik­lere katılan her alanda Alevi müca­delesinin içinde olan bir kurumuz­dur Bu nedenle yöneticilerine ve üyelerine teşekkür ediyorum” dedi. “Alevilerde belirlenmiş bir Alevi inanç takvimi yoktur” diyen Kena­noğlu şunları söyledi: “Geleneksel kış aylarındaki cemlerimiz ve oruç­larımız vardır. Alevilerin son 20 yıl­dır ortaya çıkan yazılı kaynakları var. Bu kaynakların çoğu gerçeği yansıtmıyor. Bu nedenle Alevi der­neklerimiz bulundurdukları kitap­ları elekten geçirmelidir”
Kenanoğlu konuşmasında şun­ları kaydetti: “Aleviliğimizi uzun yıl­lar gizlemek zorunda kaldık. Yani Alevilikteki Sırrı, Hakikati herkes anlayamaz. Bu nedenle anlatılan ve yazılanların tamamı sadece gö­rülen Aleviliktir.
Tabii böyle olunca devletle iyi geçinenler devletin hoşuna giden şeylerde söylüyor örneğin seçmeli olarak Alevilik derslerini alkışla­yanlar oldu ama biz ‘Sünni İslam üzerinden Aleviliğin anlatılama­yacağını ve bu zorlanırsa İmam Hüseyin’in Kerbela’da dediği gibi ‘İslam Yezit’in eline geçmişse bu İslam’la vedalaşmak gerekir’ sö­zünü hatırlattık. Gezi direnişinde Alevilerin önemli desteği oldu”
Son konuşmacı Fehim Işık ise, Evrensel Gazetesi’nde yazı yazdı­ğını ve Kürt halkının haklı müca­delesini uzun yıllar desteklediğini söyledi. Devletin toplumları birbirine karşı düşman etmesi sonucu Ale­vilerin, Sünni ve Şafi inançlı top­lumlara karşı sürekli kendilerini koruma içgüdüsü ile yaklaştıkla­rını ifade eden Işık, “Kirvelik iliş­kilerinde bile bu bilinçaltı vardır. Coğrafyamızda devletin ayrımcı ve asimilasyon uygulamaları so­nucu halklar yok olmuştur. Örne­ğin daha önce Diyarbakır’ın nüfu­sunun yüzde 42’si Ermeni, çokça Alevi Türkmen ve Hıristiyan var­ken şimdi 1.5 Milyon Kürt var ama Ermeni, Ezidi, Alevi çok azdır” dedi.
Işık sözlerini şöyle tamamladı; “Toplumlar geçmişte birbirlerine karşı uyguladıkları devlet politi­kalarından ve hatalarından ders çıkarmalıdır. Bundan da korkma­mak gerekir. Diyarbakır’da Ermeni Kilisesi’nin restore edilmesi Ce­mevi açılması gibi adımlar yeter­siz ama önemlidir.”