Londra Sanat Forumu ilk etkinliğinde şiirleriyle, pek çok ödülü kazanan ‘Kıbrıslı Uzay Şairi Türk’ olarak bilinen Osman Türkay’ın, doğumunun 91. yıldönümü kutladı.
24 Ocak 2001 tarihinde yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü Girne Akçiçek Hastanesi’nde hayatını kaybeden, Albert Einstein Özel Barış Ödülü sahibi Osman Türkay, “Evrende Rastgele Bir Gezinti” adlı kitabıyla, Amerikan Başarılar Enstitüsü’nün “Yılın Adamı” ve “Bin Yılın Şöhretler Sarayı” ödüllerini, Amerikan Biyografi Enstitüsü’nün “Altın Plak” ödülünü, “Başkanlık Onur Mühürü”nü, Avustralya’da “Uçan Altın Kumru” ödülünü kazanmıştı. Londra’da 40 yılı aşkın bir süre yaşam süren Türkay’ın son yıllarında aldığı ödül sayısı 50’yi aşmış ayrıca, iki kez de Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilmişti (1988 ve 1990).
KKTC Londra Temsilciliği binasında düzenlenen etkinliği Sonay Yakup Yakupsoy yönetti. Açılış konuşmasını KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran gerçekleştirdi. Davetliler arasında T.C. Londra Büyükelçiliği Silahlı Kuvvetler ve Kara Ataşesi arasında P. Alb. İsmail Candan Aşçı, Deniz Ataşesi Yb. Ercan Eğmez, İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Jale Özer ve Azerbaycan Evi Başkanı Dr. Ali Tekin Atalar da yer aldı.
NEDEN OSMAN TÜRKAY?
Konuklara ‘hoşgeldiniz’ diyen Başaran kısa konuşmasında, böyle güzel bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan onur ve gurur duyduğunu ifade etti.
Yazar Sonay Yakup Yakupsoy da konuşmasında, Londra Sanat Forumu olarak 26 Ocak’ta faaliyete geçtiklerini söyledi. İlk etkinliklerini bugün gerçekleştireceklerini kaydeden Yakupsoy, bu gecenin Uzay Şairi Kıbrıslı Osman Türkay’ın anısına yapıldığını söyledi. İlk etkinliğe Osman Türkay’la başlanmasının sebebini ise şöyle açıkladı; “16 Şubat, Osman Türkay’ın doğum günü. Yaşasaydı 91 yaşında olacaktı. Bu nedenle ilk programımıza Osman Türkay ile başlıyoruz” dedi. Bu zamana kadar verdiği destekten dolayı KKTC Londra Büyükelçisi Başaran’a ve katkı sunanlara teşekkür etti. Program akışına göre belgesel yapımcısı Semra Eren- Nijhar’ın hazırladığı ‘Evrenin Şairi Osman Türkay’ adlı video gösterimi yapıldı. Ardından Yakupsoy, Osman Türkay’ın hayatı ve sanatı üzerine Semra Eren- Nijhar ile bir sohbet gerçekleştirildi. Konuyla ilgili Yakupsoy’un ilk sorusu; “Neden Osman Türkay ile ilgili çalışma başlattınız? Özel bir nedeni var mı?” şeklinde oldu. Osman Türkay konunda uzman olan Eren-Nijhar bu soruyu şöyle yanıtladı;
‘ORADA KİLİTLENDİM’
“Neden Osman Türkay? Bunu bana çok sordular. İlk olarak söyleyeceğim cümle; Ben de Osman Türkay’la, daha doğrusu eserleriyle çok geç tanıştım. Tanışmam, 1997 yıllarında Şiir Kütüphanesi’nde bir çalışma için arşiv araştırırken tesadüfen önüme Osman Türkay’ın kitapları düştü. Tabi, 20 yıl geriye baktığımız zaman bugün Orhan Pamuk’lar dünya diline çevrilmiş, diğer şairlerinde çevrilmiş ama 20 yıl önce Nazım Hikmet dışında çok az şairimizin dünya dillerine çevrilmiş olduğunu biliyorduk. Osman Türkay’ın kitabına açıp baktığımda 20 değil, 30’un üstünde değişik dillere çevrilmiş olduğunu gördüm. Orada kilitlendim. Bundan sonra da Osman Türkay’ın burada yaşamış olduğunu öğrenerek, kendisiyle de tanışma fırsatım oldu. Çok az olmasına rağmen. Burada yaşamış, aynı zamanda benim çalışma alanıma giren Avrupa göçünde olmuş bir şair olarakta ilgimi çekti. Bu şekilde çalışmaya başladım. Ve çalıştıkça da derin bir dergah şairimizin olduğunu farkına vararak çalışmamı geliştirdim.”
Söyleşi ardından opera sanatçısı Ethem Demir, ‘Mağusa Limanı’ adlı eseri seslendirdi. Geceye Brüksel’den katılan Ünal Ünaydın, şiirler seslendirdi. Akabinde Osman Türkay ile ilgili anılarını Gülgün Özçelik, Erkan Pastırmacıoğlu, Mehmet Salih Öksüzoğlu, Mustafa Köker, Ethem Demir ve Tevfik Zekai dile getirdi.
Gecede Naci Göçen (kanun), Erkan Pastırmacıoğlu (ud) ve Abdulah Kan’ın (saz), Türk Sanat Müziği eserleri seslendirmesi ardından son buldu.