
AB’den yapılan açıklamaya göre, uçak yolculuklarında el bagajı için uzun yıllardır uygulanan sıvı kısıtlamasına son verilmesi araştırılıyormuş. Hadi hayırlısı…
Uçak yolculuklarında sıvılarla terör saldırı olasılığı nedeniyle, el bagajında küçük bir miktarın üzerinde sıvı taşınması katı kurallarla yasak. Bu “garip” yasağın 2024’te son bulması bekleniyordu fakat yapılan yeni açıklamada “bilgisayarlı tomografik” araçların tüm kontrol noktalarına yerleştirilmesinin zahmetli ve maliyetli olacağı için yasağın uzadığı belirtilliyor. Olsun varsın! Geç olsun da güç olmasın!
Sıvı maddelerin taşınmasına ilişkin 100 mililitre kuralı, 2006’da, ABD’deki bir transatlantik uçuşunu bombalama planının engellenmesinin ardından getirildiği açıklanmıştı.
“Havalimanlarında arama ve tarama işlemlerinin neden Türkiye’de iki, üç katı yapıldığı ve cümlesiyle yolcular “potansiyel terörist” olarak görüldüğü” de başka bir yazının konusu. İngiltere’deki tüketici dergisi “Which?” geçen yıl uçağa sıvı yasağı denetiminin özellikle yaz aylarında karışıklığa neden olabileceği konusuda uyarıda bulunmuştu. Oysa Which’in parmak bastığı yolcu çilesinin ötesinde yasak mercek altına alınmalıydı. “Which?”in merceği olmadığı için iş bize düşüyor anlaşılan.
Yasağın uygulandığı son 10 yıl boyunca milyonlarca yolcunun bilinçaltındaki terör ve terörist korkusu güncellendi durdu. Öncelikle bu garip yasağın yolculara korku vermenin yanı sıra ABD ve Batı’nın başta Ortadoğu olmak üzere mazlum halklara karşı yaptığı operasyonları aklama propagandası olduğunu da düşünebiliriz. Ayrıca dünyanın en zengin ülkelerinde bu yasağı kaldıracak “bilgisayarlı tomografik” cihazların 10 yıldır yaygın olarak kullanıma sokulamamasına da şüpheyle bakmak gerekir. “Bu varsayımları alttaki paragrafları okumadan hemen ‘komplo teorisi’ deyip geçiştirmeyin lütfen” derim.
“Kendi iyiliğiniz için” mantığıyla uygulanan bu saçma sapan yasak, yolculara verdiği çilenin yanı sıra maddi külfet de getiriyor. Örneğin dışarıdan uçağa alınmayan yolcu beraberindeki pet şişe suyuna uçakta 8 – 10 katı ödüyorsunuz. Asıl işin can alıcı noktasına gelirsek; madem terör tehditi bu kadar ciddi, öyleyse uçakta 100 mililitre sıvı, tablet ve tırnak makası yasağı ile uğraşacağınıza uçakta ve duty free’lerdeki deodorant da dahil cümlesiyle alkol içeren sıvıların satışını yasaklayın. Siz sağ, biz selamet bu dertten külliyen kurtulalım. “Neden?” diye sorarsanız, daha önce de yazdığım gibi anlatayım hemen:
“Uçakta ya da freeshop’ta iki şişe uçuz viski satın alın. Uçakta koltuğunuza yerleşin. Bilgisayarınızdan “Şişeler… / Lingo lingo lingolik / Irakı mı içtin sen bensiz / Çamura mı düştün a densiz” müziğini de bulun ve fon müziği yapın.
Şimdi şişedeki viskileri (boşa götürmemenizi tavsiye ederim) önce bir güzel için, sonra boş şişeleri birbirine çarpın, alın size tırnak makasından beter harbi kesici alet. Sakın kullanmayın hostese verin çöpe atsın! Ya da viskileri içmeyin (kıyamazsanız yarısını içebilirsiniz), çorabınızı çıkarın şişenin içine sokun, alın size Molotof kokteyl Bunu da sakın kullanmayın, pilota verin “ben gönüllü bir güvenlik boşluğu bulucusuyum” deyin, kuleye bildirsin.”
Şimdi bu yazdığım senaryo benim gibi sıradan saftirik bir gazetecinin aklına geliyorsa ABD’de yasağı getiren terör uzmanlarının düşünmemesi olası mı Allahaşkına? O zaman bize 100 mililitrelik sıvı yasağını “garip” bulup, “Bu ne perhis, bu ne lahana turşusu ne demek?” hakkı doğmuyor mu? ”
Devlet terörü”ne hizmet eden bu garip yasakta “Yolcuların güvenliği” gibi “masum” tekerlemelere de karnımız tok artık, geçin bunları anam babam. Son 10 yıldır havalimanlarındaki 100 mililitreyi psikolojik savaşın bir parçasına dönüştürülen bu bayat propaganda derhal son bulmalı ve yasak kalkmalı! Bizi korkutacak başka yalanlar bulun artık!
- İngiltere’deki Kıbrıslı Türk toplumu da KKTC seçimlerini heyecanla bekliyor
- İngiltere’deki devlet hastanelerinde yıldız dönemi…
- Bütün göçmenler bir günlük genel greve gitmeli
- Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?
- Nereden çıktı bu veraset vergisi ?
- Türkiye’den, İngiltere’de emlak ve banka kredisi almak olası
- Singer dikiş makinesi tatilde
- 1 Eylül “Dünya Barış Günü” kutlu olsun
- Londra’da direnişin karnavalı Notting Hill başlıyooor
- “Bir de sütlü kahve söyle”