‘Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2024’ raporuna göre, uzun bir süredir alışılmadık ölçüde düşük işlem hacmi ile karşı karşıya kalan sektör temsilcileri enflasyon ve faiz oranlarındaki yüksekliğin yarattığı maliyet yükünden endişe duyuyor.
PwC ve Urban Land Institute (ULI) işbirliğiyle hazırlanan ve 2024 yılı için gayrimenkul sektörünün nabzını tutan ‘Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2024’ araştırmasının sonuçları duyuruldu. Sektörün gelecek yılına ilişkin önemli veriler sağlayan rapora göre, katılımcılarının yüzde 75’i, 2024 yılı için sektöre yönelik en önemli endişelerini, faizlerdeki hareketler, enflasyon ve ekonomik büyüme olarak sıralıyor. İngiliz basınında yer alan habere göre, Avrupa’da pazara hakim olan ciddi belirsizliğin yatırım hacmini rekor seviyede aşağı çektiğine dikkat çeken araştırmaya göre, Avrupa’da gayrimenkul yatırım ve geliştirme potansiyeli açısından ilk üç şehir Londra, Paris ve Madrid olarak sıralanıyor.
Raporun sonuçlarını değerlendiren PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu şunları söyledi: “Gayrimenkul yatırımlarında geçen yılın raporunda belirtileri görünen resesyonun etkileri Avrupa’da bu yıl çok açık şekilde hissediliyor. Avrupa, 2023’te oldukça uzun bir süredir ilk kez alışılmadık ölçüde çok düşük işlem hacmi ile karşı karşıya.
Sektör temsilcilerinin en büyük endişe konuları hâlâ enflasyon ve faiz oranlarındaki yüksekliğin yarattığı maliyet yükü. Avrupalı yatırımcı buna alışık değil ve tepkisini fonlarını gayrimenkul dışındaki alanlara yönelterek gösterdi. Bu da işlem hacimlerinin düşmesine neden oldu.Önümüzdeki 3-5 yıllık dönemde enflasyonun “makul” ölçülere inmesi ve faizlerdeki durağanlıkla işlerin tekrar yoluna gireceği konusunda umutlar devam ediyor.Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa raporu, küresel mega trendlerin, özellikle yeni enerji altyapıları gibi niş trendler konusunda yatırımcıların iştahını kabarttığını gösteriyor.
Araştırmaya göre gayrimenkul liderlerinin yüzde 75’i pazardaki fiyat beklentileriyle finansal raporlardaki değerleme tutarlarının birbiriyle uyuşmadığı, dolayısıyla mevcut değerlemelerin gayrimenkuldeki zorluk ve fırsatları “doğru şekilde yansıtmadığı” görüşünde.Çok fazla belirsizliğin etkisiyle, gayrimenkul yatırımcılarının doğal olarak Avrupa’da sermayelerini nerede ve nasıl kullanacakları konusunda her zamankinden daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bu ise, daha riskli zamanlarda likidite imkânı sunan şehirlere odaklanmak anlamına geliyor. Bu nedenle, raporun şehir sıralamalarında Londra ve Paris’in yine ilk iki sırada yer alması sürpriz olmazken, bu iki şehir, 2023 yılının ilk dokuz ayında Avrupa’daki toplam gayrimenkul işlem hacminin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturdu.
Devam eden kentleşme, teknolojik ve demografik mega trendlerin yanında kullanıcıların ve yatırımcıların sağlık, sıhhat ve sürdürülebilirliğe giderek artan şekilde odaklanması nedeniyle, gayrimenkulün geleceğinde çok büyük fırsatlar görülüyor.