Suriye’de muhaliflerle rejim arasında devam eden çatışmalarda muhaliflerin, son aylarda cephe hatlarında mevzi kaybettiği ve sahada da durumun aleyhlerine işlemeye başladığı bildiriliyor. Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Azez kasabasını kontrolüne almasının ardından başlayan kuzeydeki gerginlik, tüm ülkeye yayılmış durumda.
Kurtarılmış bölgelerde çıkan sorunlar nedeniyle ön cephe hatlarına yoğunlaşamayan muhalifler, büyük bir güç harcarayak kazandıkları bölgeleri kaybetmeye başladı. Suriye rejimi de özellikle Şam kırsalı, Halep, Humus ve Hama’ya büyük çapta operasyonlar düzenliyor. Ortadoğu Uzmanı Lübnanlı Ali Hüseyin Bakeer, yaptığı açıklamada, “Suriye rejimi şu an Şam kırsalı, Humus ve Halep’te başarı sağlayabilmek, Suriye’nin dostlarınının ve Ulusal Konsey’in Cenevre – 2 konferansında elini zayıflatmak için Hizbullah’ın ve Şii milislerin yardımıyla tüm gücünü kullanıyor” dedi.
Bu operasyonların arkasındaki silah ve lojistik desteğin İran ve Rusya tarafından sağlandığını vurgulayan Bakeer, aksi takdirde rejimin büyük çapta operasyon düzenleyebilecek gücünün kalmadığını, şu an bile ele geçirdiği bölgelerde kalıcı olup olmayacağının belli olmadığını kaydetti. Bakeer sözlerini şöyle sürdürdü: “Rejimin öncelikli hedefi Cenevre-2 konferansında elini güçlendirmek, diğer yandan da Şam ile Lazkiye arasındaki bağlantı bölgelerini tamamen kontrolüne alıp geçişi sağlamak. Diğer yandan, Lübnan sınırını da Humus’u ele geçirerek tamamen kontrolünde tutmak istiyor.” “Esed rejiminin kimyasal silah kullanmasından sonraki süreçte silahlı muhalefet kan kaybetti.
ABD, Rusya ile yeni bir yola girdikten sonra bölge ülkelerine de siyasi çözüme ikna etmek için baskı kullanmaya başladı, diyen Bakeer, “Bunun en büyük örneği Amerika basınında Türkiye İstihbarat Başkanı hakkında başlattıkları karalama kampanyaları oldu. Böylelikle ABD, Suudi Arabistan da dahil muhaliflere silah desteğinin kesilmesi için büyük bir çaba sarf etti” diye konuştu.