Hükümetin mali denetim kurumu olan Bütçe Sorumluluk Ofisi (OBR) yetkilisi David Miles, İngiltere’nin zayıf ekonomik büyümesini ve baskı altındaki kamu maliyesini toparlamak için göçmenliğe bel bağlamanın ciddi sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
OBR harcama komitesinin bir üyesi olan Miles, göçmenlerin ekonomik faaliyeti artıracağı ve kamu maliyesini iyileştireceği yönündeki anlayışın “ciddi problemler” taşıdığını söyledi.
İngiltere Merkez Bankası Para Politikası Komitesi’nin eski üyelerinden olan Miles, işgücü dengesizliklerini çözmek için yurt dışından işçi ithal etmek yerine, ülkede doğmuş kişilerin yeniden istihdama kazandırılmasının öncelikli olması gerektiğini vurguladı.
Common Good Foundation tarafından yayımlanan bir makalede şu ifadeleri kullandı:
“Gelir düzeyi ortalamanın altında olan Birleşik Krallık doğumlu kişilerin gelirini artırmanın kamu maliyesine katkısı, ortalama ya da özellikle yüksek gelirli göçmenlerin ülkeye gelip kalmasının sağlayacağı faydalarla eşdeğerdir.”
2008 küresel mali krizinden bu yana İngiltere’de yaşam standartlarının neredeyse hiç artmamasının nedenlerinden biri olarak, iş gücü verimliliğindeki zayıf büyüme gösteriliyor.
“Nüfus Artışı Çözüm Değil”
Miles, şu değerlendirmede bulundu:
“Göçmenlik — ki bu çoğunlukla emekliliğe yıllar uzaklıktaki çalışma çağındaki bireyleri kapsar — yaşlanan nüfusun etkisini geciktirir ve nüfus artışının itici gücüdür.
Ancak bazıları, nüfusun hızlı artmasının altında yatan ciddi mali baskıları hafifleteceği sonucuna varıyor.
Oysa kişi başına düşen GSYİH ortalama yaşam standartları için esas kriterdir ve nüfus artışı bunu doğrudan artırmaz. Bu nedenle, hızlı nüfus artışının mali sorunları sürekli hafifleteceği fikri ciddi sorunlar barındırır.”
OBR ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) gibi diğer ekonomik kurumlar, göçmenlerin vasıflı ve üretken olması koşuluyla göçün ekonomik büyüme ve kamu maliyesi için olumlu olduğunu savunuyor.
The Guardian’ın haberine göre, İngiltere, Japonya, Almanya ve ABD gibi zengin ekonomilere sahip ülkeler son yıllarda yaşlanan nüfusla karşı karşıya kaldıkları için, ekonomik büyümeyi ve iş gücü arzını sürdürebilmek adına daha liberal göç politikalarına yönelmiş durumda.
Nüfusta Rekor Artış ve Sosyal Gerginlikler
Miles’ın açıklamaları, Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) yayımladığı verilere denk geldi. Verilere göre, Haziran 2024’e kadar geçen bir yıllık süreçte, İngiltere ve Galler’in nüfusu 700 binin üzerinde artarak 62 milyona ulaştı. Bu, kayıtların başladığı 1949’dan bu yana görülen en yüksek ikinci yıllık artış oldu.
Bu artışın büyük bölümü, Birleşik Krallık’tan ayrılanlarla ülkeye gelenler arasındaki farkı ifade eden net göç rakamlarındaki rekor seviyeden kaynaklandı.
Son haftalarda, aşırı sağ grupların da aralarında bulunduğu bazı gruplar, sığınmacıların kaldığı otellerin önünde protestolar düzenledi. Pazar günü Londra’nın doğusundaki Canary Wharf’ta bulunan Britannia International Hotel önünde meşalelerin yakıldığı eylemlerde, protestocular ile polis arasında arbede yaşandı.
Vergi Artışı İhtimali ve Bütçe Açığı Tartışmaları
OBR, her bütçe döneminde, hükümetin vergi ve harcama kararlarını göz önünde bulundurarak beş yıllık ekonomik öngörüler hazırlıyor. Bu öngörüler, Maliye Bakanı Rachel Reeves’in mali kurallar çerçevesindeki hareket alanını belirliyor.
Mart ayında yayımlanan bahar bütçesi açıklamasında OBR, Reeves’in yaklaşık 9,9 milyar sterlinlik bir mali hareket alanına sahip olduğunu belirtmişti. Ancak ekonomistler, bu açığın şimdi 30 milyar sterline kadar çıkmış olabileceğini düşünüyor. Bu durum, sonbaharda ek vergi artışları yapılabileceği yönünde spekülasyonlara yol açıyor.