Başbakanın yorumları, Beyaz Saray’ın, İngiltere’nin %50 çelik ve alüminyum tarifelerinden muaf tutulacağı sinyalini vermesinin ardından geldi.
Başbakan Keir Starmer, geçtiğimiz ay ABD ile varılan ticaret anlaşmasının “yalnızca birkaç hafta içinde” yürürlüğe girebileceğini söyledi. Bu açıklama, Beyaz Saray’ın çarşamba günü yürürlüğe giren yüzde 50 oranındaki çelik ve alüminyum tarifelerinden İngiltere’yi muaf tutacağını bildirmesinin ardından geldi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, salı akşamı imzaladığı başkanlık kararnamesinde, geçen ay Londra ile Washington arasında varılan ancak henüz imzalanmamış olan bir anlaşma sayesinde İngiltere’ye “farklı bir muamele” uygulamaya karar verdiğini açıkladı.
Starmer, çarşamba günü Avam Kamarası’nda yaptığı açıklamada, ABD ticaret anlaşmasının “çok kısa sürede” yürürlüğe gireceğini belirtti.
The Guardian’ın haberine göre Trump’ın imzaladığı kararname, ABD şirketlerinin diğer ülkelerden yapacakları ithalatlara vergi artışı getirse de, İngiltere için geçerli olan yüzde 25’lik mevcut vergi oranının korunacağını ve şimdilik yüzde 50’ye çıkarılmayacağını ifade ediyor. Ancak ABD yönetimi, 9 Temmuz itibarıyla İngiltere’nin anlaşmadaki ilgili şartlara uymaması durumunda tarifelerin yüzde 50’ye yükseltilebileceğini belirtiyor.
Başbakanlık Soru Zamanı’nda Muhafazakâr Parti lideri Kemi Badenoch tarafından konu hakkında sorgulanan Starmer, “Çelikte yüzde 50 vergi ödemeyen dünyadaki tek ülkeyiz. Bu oranı sıfıra indirmek için çalışıyoruz ve bu gerçekleşecek,” dedi.
İş Dünyası Bakanı Jonathan Reynolds da çarşamba günü yaptığı açıklamada, Starmer’ın Trump ile vardığı mutabakatın uygulanabilir bir anlaşmaya dönüşmesi için gerekli “temel adımların” “hızla” atıldığını belirtti. Reynolds, Brüksel’de düzenlenen kısa bir basın toplantısında konuştu. Toplantıda, aralarında kapalı bir madeni yeniden açmayı planlayan Devon merkezli Tungsten West’e mali destek sağlanmasını içeren bir anlaşmanın da bulunduğu, üçüncü ülkelerle yapılan 13 yeni stratejik maden tedarik ortaklığı duyuruldu.
Reynolds, önceki gün Paris’teki OECD zirvesinin oturum aralarında ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile bir araya geldiğini de aktardı. “İki temel başlıkta hızlı ilerleme sağlıyoruz. Birincisi, sektörel tarifeler üzerindeki anlaşmanın uygulanması. Çelik ve alüminyum bunun bir parçası, ayrıca otomotiv, havacılık ve diğer stratejik sektörler de dahil,” dedi.
“Yüzde 50’lik artışın uygulanmaması yönünde karar alındı, fakat hâlâ yüzde 25’lik vergi oranını sıfıra indirmemiz gerekiyor… Bu yönde çalışmaya hızla devam ediyoruz.”
Reynolds ayrıca, İngiltere ve ABD arasında karşılıklı tarifeler konusunda “daha derin müzakerelerin” sürdüğünü belirtti. “Ticarete yönelik yeni engellerin ortaya çıkmasını istemiyoruz ve bu hedefe ulaşmak için tüm ortaklarımızla yapıcı şekilde çalışıyoruz,” dedi.
Birmingham merkezli metal damgalama şirketi Brandauer’in CEO’su Rowan Crozier, İngiliz çelik üreticileri için vergi oranlarının düşük kalmasının “kısa vadede iyi haber” olduğunu söyledi. Ancak BBC Radio 4’teki Today programında yaptığı açıklamada, sürekli değişen tarife politikalarının belirsizlik yarattığını ve bunun iş dünyasına zarar verdiğini belirtti.
“Bu oldukça geniş kapsamlı bir mesele çünkü müşterilerimiz, ne sipariş vereceklerini veya nasıl plan yapacaklarını net şekilde bilemiyorlar,” diyen Crozier, şirketin ABD’deki müşterilerle doğrudan temas kurmak zorunda kaldığını da sözlerine ekledi. İngiltere hükümetine çağrıda bulunan Crozier, anlaşmanın önümüzdeki haftalarda tamamlanması gerektiğini belirtti: “Bence hükümet şimdiye kadar bizi bu durumun dışında tutmakta iyi iş çıkardı. Ama artık bir son tarih var ve bu belirsizliği ortadan kaldırmaları, tarifeleri sıfıra indirmeleri gerekiyor.”
Sektör temsilcisi UK Steel, Trump’ın tarifeleri yüzde 25’te tutma kararını memnuniyetle karşılarken, nihai oranlar konusunda hâlâ belirsizlik olduğunu vurguladı. Genel Direktör Gareth Stace, “Yüzde 25 tarifelerin sürmesi, şu an yolda olan sevkiyatlar için endişe ettiğimiz bir vergi artışından kaçınmamızı sağladı,” dedi. Ancak hükümeti uyararak, “Bu anlaşmayı sonuca ulaştırmak ve ABD pazarına yönelik ithalat ve ihracatlarımız üzerindeki tarifeleri tamamen kaldırmak için müzakerelere roket takmaları gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Bazı çelik şirketlerinin, yüzde 50’lik tarifeden kaçınmak için Atlantik ortasında yön değiştirerek ürünlerini Avrupa pazarına satmayı değerlendirdikleri bildirildi. ABD’ye gönderilen ürünlerin geri gönderilmesi halinde tarifeye tabi olup olmayacağı da belirsizliğini koruyor.
Marcegaglia Stainless Sheffield’ın uzun ürünler başkanı Liam Bates, Guardian’a yaptığı açıklamada İngiliz çelik sektörünün rahatladığını söyledi. “Bir bardak suda fırtına” benzetmesini yapan Bates, yine de “sorunun daha geniş kapsamlı olduğunu” vurguladı. İngiltere dışı kaynaklı hiçbir ürün muafiyet kapsamında değil ve “bu nedenle sıfır tarife anlaşmasının kesin olarak yapılması gerekiyor,” dedi.
İngiltere Sendikalar Konfederasyonu (TUC) Genel Sekreteri Paul Nowak ise bu istisna kararının “bizi felaketin eşiğinden döndürdüğünü” belirterek, çelik ve alüminyum tarifelerinin tam anlamıyla yürürlüğe girmesi halinde binlerce İngiliz işçisinin işini kaybedebileceği yönündeki endişelerin azaldığını söyledi.