Başbakan, göçmenliği kısıtlamanın Brexit anlaşmasının temeli olacağını söyledi
Başbakan Theresa May’in kabinesiyle birlikte gerçekleştirdiği toplantıda, AB ile yapılacak herhangi bir anlaşmada göçmenliği kısıtlama konusunda taviz verilmemesi kararlaştırıldı.
Uzmanlar, Başbakan ve kabinesinin aldığı bu kararın Britanya’yı AB’nin ortak pazarının dışında bırakacağını ifade ediyor.
Toplantıda ayrıca, hükümetin resmi ayrılık sürecini başlatacak olan ‘Article 50’yi harekete geçirmesinden önce Parlamento oylaması yapılmaması, dolayısıyla da milletvekillerine bu konuda oy hakkı verilmemesi kararı alındı.
Başbakan, verilen yaz arasından sonra gerçekleştirilen ilk kabine toplantısına, ‘dolaylı yollardan AB’de kalmaya çalışmayacağız’ diyerek başladı. May, bunun ikinci bir referandum yapılmayacağı anlamına geldiğini belirtti. Başbakan’ın sözcüsü, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
Gerçekleştirilen toplantıda, Britanya’yı başarılı bir şekilde Avrupa Birliği’nin dışına çıkarmak için resmi ayrılık sürecinin Parlamento oyuna gerek olmadan başlatılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Birkaç kabine üyesi Avrupa’dan değil, Avrupa Birliği’nden ayrılacağımızı belirtti ve anlaşma modelinin Birleşik Krallık’a özel bir anlaşma olmasını istediklerini ifade etti.”
Avrupa Reform Merkezi direktörü Charles Grant, anlaşmada göç kontrolü olmasının, Britanya’nın Brexit anlaşmasının Norveç veya İsviçre ile AB arasında olan anlaşmadan farklı olmasını sağlayacağını söyledi.
Grant, bu durumda Britanya ile yapılacak anlaşmada imal edilen ürün ticaretinin serbest olması, fakat aynı durumun hizmetler için geçerli olmayabileceğini, yani bir nevi Kanada ile yapılan anlaşmaya benzer bir durum olabileceğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Britanya’nın serbest dolaşım haklarına kısıtlama getirerek AB üyeliğini devam ettirmesini önerdi, fakat Avrupalı diplomatlar bunun boş bir hayalden ibaret olduğu şeklinde yanıt verdi.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki yetkililer, Avrupa’ya olabildiğince yakın olunması gerektiğini düşünüyor.
Maliye Bakanlığı yetkilileri de, finansal hizmetler gibi belirli sektörlerde ortak pazara erişimlerinin olması gerektiği konusunda ısrarcı.
Gerçekleştirilen kabine toplantısında ayrıca ülkenin ekonomik geleceği, mali disipline bağlılık ve ‘Brexit durumundan oluşan fırsatı değerlendirerek Birleşik Krallık’ın dünyadaki en büyük ticaret devletleri arasındaki yerini pekiştirmek’ konuları da tartışıldı.
Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise meslektaşlarını Suriye, Irak ve Libya’da IŞİD’e karşı yürütülen operasyonlar konusunda bilgilendirdi.