Londra’da 30 Ağustos Zaferi Bayramının 94’üncü yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Bir grup sivil toplum örgütü, Mustafa Kemal’in başkomutanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’un 94’üncü yıl dönümü, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği binası önünde düzenlediği gösteri ile kutladılar.
Türkiye Gençlik Birliği İngiltere, Anadolu Kültür Merkezi ve Londra Cumhuriyetçi Kadınlar tarafından ortaklaşa düzenlenen kutlama renkli görüntülere sahne oldu. Aralarında çocuklarında bulunduğu grup Türk bayrakları ile 30 Ağustos’u coşku içinde kutladılar.
Burada yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ‘Bugün mensubu olmaktan gurur duyduğumuz tarihi, onur ve bağımsızlığın korunması yolunda kazanılan eşsiz zaferlerle dolu, yüce Türk milletinin ve onun ayrılmaz parçası olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük günü. Bugün milletimizin makus talihinin değiştiği, Anadolu’da düşmana son darbenin vurulduğu ve bir milletin yok olmaması adına gerçekleştirdiği zaferin 94’üncü yıldönümüdür. Bu zafer bir milletin şeref, haysiyet ve özgürlüğüne göz dikenlere karşı kükrediği, milli ve manevi değerleri için kadını, erkeği, yaşlısı, genciyle ölümü göze aldığı, parolası ya istiklal ya ölüm olan bir zaferdir’
Açıklamada, ‘İçerisinden geçtiğimiz günler İstiklal Savaşı ruhunun yeniden yeşerdiği günlerdir. Ülkemizin ‘dahili ve harici’ düşmanlarına karşı verdiği savaş bu adı hak edecek niteliktedir. Bölgemizin can düşmanı ABD emperyalizmine karşı mücadele ancak İstiklal Savaşı ruhuyla verilirse başarılı olacaktır. Yedi düvelin emperyalistlerini yenilgiye uğrattığımız ve istiklalimizi kazandığımız 30 Ağustos, bugün çok daha anlamlıdır.
Başarıların hepsinin altında Mustafa Kemal’in askerlerinin hayati önemde katkıları bulunmaktadır. Gerici ve bölücü teröre karşı attığımız bu adımları ancak güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olarak sürdürebiliriz. Bundan dolayı son kararnamelerle askeri okulların kapatılması ve silahlı kuvvetlerimizin emir-komuta zincirinin bozulması kesinlikle kabul edilemez.
Genelkurmay başkanının cumhurbaşkanına, kuvvet komutanlarının milli savunma bakanına bağlanması emir-komuta birliğini ortadan kaldırır. Ordumuzu emperyalizme ve taşeronlarına direnemez hale getirir. Hükümet bu yanlıştan derhal geri dönmelidir. Çünkü ülkemize yönelecek iç ve dış tehditleri ancak güçlü orduyla bertaraf edebiliriz. Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye demektir!
Türkiye ‘istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine’ düşmüştür. O mecburiyeti zafere dönüştürmek için Zafer Bayramımıza sarılıyoruz. Büyük devrimci önder Atatürk’ün bize yüklediği sorumlulukların bilincindeyiz. Zafere ulaşmak için Atatürk ve Türk Bayrağı altında birleşiyoruz. Zafer yolu Atatürk’ün yoludur. Zafer yolunda yürüyeceğiz. Tam bağımsız, demokratik ve laik Türkiye’yi ancak bu şekilde inşa ederiz’ denildi.