13 Ocak 2024
Birçok ülke saldırılara destek verirken, NATO üyesi Türkiye, Husilere yönelik harekâtın orantılı olmadığını savundu.
ABD, Yemen’deki Husileri hedef alan yeni saldırılar başlattı. Husiler, tüm ABD ve İngiliz çıkarlarının hedef olduğunu belirtirken, Dışişleri Bakanı Lord Cameron of Chipping Norton, daha fazla İngiltere askeri müdahalesini kesin bir dille reddetmiyor.
ABD gece boyunca Yemen’deki Husilere karşı yeni saldırılar düzenlerken, İngiltere ordusu da İran destekli isyancıların İngiliz gemilerine yönelik misilleme saldırısına karşı kendini hazırlıyor. ABD Merkez Komutanlığı’nın “belirli bir askeri hedefe yönelik takip eylemi” olarak tanımladığı olayda USS Carney savaş gemisinden yerel saatle 03.45’te bir radar bölgesine Tomahawk füzeleri ateşlendi.
Husi medya kanalları isyancıların elindeki Yemen’in başkenti Sanaa’daki Al-Dailami hava üssüne çok sayıda saldırı düzenlendiğini bildirdi. Al-Masirah televizyonu eskiden Twitter olarak bilinen sosyal medya platformu X’te “Amerikan-İngiliz düşmanı bir dizi baskınla başkent Sanaa’yı hedef alıyor” diye yazdı. Bu son saldırıda İngiltere kuvvetlerinin yer almadığı düşünülse de Dışişleri Bakanı Lord Cameron of Chipping Norton, gelecekteki saldırıları kesin bir dille reddetmeyerek İngiltere’nin gemilerini korumak için “gerekeni yapması” gerektiğini belirtti.
Bir destroyer olan HMS Diamond Kızıldeniz’de kalarak militan gruptan gelebilecek herhangi bir tepkiye karşı “hazır” beklerken, RAF jetleri de Perşembe gecesi önemli askeri tesislere düzinelerce bomba ve füze atılmasının ardından yeniden uçmaya “hazır” durumdaydı. Daha önce İngiltere’ye bağlı olan bir gemi dün gece saldırıya uğrarken, üst düzey bir kaynak saldırıların devam etmesi halinde hükümetin yeniden askeri harekâta başvurmaya hazır olduğunu söyledi. Kaynak, “Husiler için şimdiye kadar sonuçlar oldukça hafif oldu ancak şimdi vazgeçmeleri akıllıca olacak. Kırmızı çizgiler belirleyip sonra da bunları uygulamamak gibi bir hatayı göze alamayız. Açık denizlerde insanlara ateş açan gruplara sahip olamayız” dedi.
İngiltere ve Amerika’nın Perşembe gecesi Yemen’deki çok sayıda Husi hedefine jetlerden atılan bombalar ve donanma gemilerinden fırlatılan seyir füzeleriyle geniş çaplı hava saldırıları başlatması çatışmanın tırmanması korkularını arttırdı. Başkan Biden hedefli saldırıların, “ABD ve ortaklarımızın personelimize yönelik saldırılara müsamaha göstermeyeceğine ya da düşman aktörlerin seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyeceğine dair açık bir mesaj” olarak tasarlandığını söyledi. Ancak Husiler en az beş kişinin ölümüne ve altı kişinin yaralanmasına yol açtığını iddia ettikleri saldırılardan yılmamış göründül ve su yolundaki gemileri hedef almaya devam edecekleri sözünü verdi. Bir Husi askeri sözcüsü, İsrail bağlantılı gemilere odaklandıktan sonra “tüm Amerikan-İngiliz çıkarlarının meşru hedefler haline geldiğini” söyledi.
Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları’nın bildirdiğine göre, dün gece Husiler tarafından düzenlendiği anlaşılan bir saldırıda, bir füze Aden açıklarında bir gemiye isabet etti. Risk yönetimi grubu Ambrey, Rus petrolü taşıyan Panama bandıralı tankerin, gemiyi İngiltere’ye bağlayan eski bilgiler nedeniyle yanlışlıkla hedef alındığını söyledi. Husiler konuyla ilgili yorum yapmadı.
Bölgedeki İngiliz askeri varlıkları yüksek alarm durumuna geçirildi. Bir Kraliyet Donanması kaynağı, “Tüm görev grubu bundan sonra ne olacağını görmek için bekliyor olacak. Onları ateş edemez hale getirdiğimizi umuyorum ama nasıl bir güç olduklarını da biliyoruz; İranlılar tarafından eğitildiler, uyum sağlama yetenekleri var. Herhangi bir tepki için hazır bekliyoruz” dedi.
Kıbrıs’taki RAF Akrotiri de konuşlu dört Typhoon da saldırılara katılarak, salı günü HMS Diamond ve ABD donanma gemilerinin hedef alınmasında rol oynayan iki Husi tesisini vurdu. Bu tesislerden biri Bani’deki bir tesis, diğeri ise insansız hava araçları ve seyir füzeleri fırlatmak için kullanılan Abbs havaalanıydı. ABD’li bir yetkili Yemen’de toplam 30’a yakın yerin vurulduğunu söyledi.
Bir RAF kaynağı şunları kaydettii: “Bu, ‘durun’ demek için bir tokattı, şimdi sadece oturup bir tepki bekleyeceğiz. Ancak Typhoon’ları geri döndürüp üzerlerine bombalar yerleştirebilir ve onları istediğimiz yere uçurabilir miyiz? Evet, hem de hiç düşünmeden. Biz her zaman hazırız.”
Bir hükümet kaynağı şunları söyledi: “Saldırıların taktiksel başarısını ve Husilerin deniz taşımacılığını tehlikeye atma kabiliyetini azaltma üzerindeki etkisini değerlendirmek için bekleyip görmek gerekiyor.”
Cameron, NBC’nin İngiltere’nin daha fazla saldırı düzenlemeye zorlanıp zorlanmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi; “Gemilerimizi ve önemli deniz yollarında seyrüsefer özgürlüğünü korumak için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu hafta Kızıldeniz’de, İngiliz ve ABD gemilerine saldıran isyancılara yapılan uyarılar işe yaramadı.”
Birçok ülke saldırılara destek verirken, NATO üyesi Türkiye, Husilere yönelik harekâtın orantılı olmadığını savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da Cuma namazı sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yapılanlar orantısız güç kullanımıdır. Şu anda Kızıldeniz’i kan denizine çevirmeye çalışıyorlar. Yemen, Husilerle birlikte ve tüm gücünü kullanmak suretiyle ABD’ye ve İngiltere’ye bölgede gereken cevabı verecektir.”
Husiler, İran destekli savaşçıların Gazze’deki savaşa bir yanıt olduğunu söylediği Kızıldeniz gemilerine aylardır saldırılar düzenliyor. Dün öğleden sonra Sanaa’nın merkezinde ve Yemen’in diğer şehirlerinde toplanan kalabalıklar saldırıları protesto etti. Husilere ait al-Masirah TV’de yayınlanan drone görüntülerinde Filistin ve Yemen bayrakları taşıyan yüz binlerce kişinin dev ekrandaki bir konuşmacıya yanıt olarak İsrail ve ABD’yi kınayan sloganlar attığı görüldü.