AB, hızla büyüyen organik gıda sanayisinde kontrolleri sıkılaştıracak yeni düzenlemelere hazırlanıyor. AB Komisyonu’nun planı Türkiye gibi üçüncü ülkeleri de etkileyecek. Organik gıdaların pazar payı son hız büyümeye devam ediyor.
Market rafları organik yumurta, süt, et gibi ürünlerle dolarken, sadece organik gıda satan marketler birbiri ardına açılıyor. Peki, bu ürünler gerçekte ne kadar organik? Organik etiketli ürünlerde tarım ilacı izlerine rastlanması gibi skandallar tüketicinin güvenini sarstı. AB şimdi bu hızla büyüyen branşta kontrolleri sıklaştırmak için kolları sıvadı. AB Komisyonu’nun tarımdan sorumlu üyesi Dacian Ciolos, organik gıda yönetmeliğinde değişiklikler yoluyla branşa çekidüzen vermek istiyor.
Ciolos kontrollerin sıkılaştırılması yoluyla tüketicinin organik ürünlere güvenini artırmak gerektiğini vurguladı ve ekledi: Organik ürünler artık niş ürünler değil. Yılda 20 milyar euroluk ciroyla tarımda önemli bir sektör haline geldi. Dolayısıyla açık ve şeffaf kurallar şimdi daha da gerekli. AB Komisyonu’nun verilerine göre organik ürünler piyasası son on yılda dört kat büyürken, organik tarım alanları sadece ikiye katlandı. AB Komisyonu’nun tarımdan sorumlu üyesi, suistimale karşı en etkili yolun, kuralları ihlâl eden şirketlere bir daha organik ürün sertifikası verilmemesi olacağı görüşünde.
Hızla büyüyen piyasada artan talebi karşılayabilmek için hileye başvurma riskinin arttığına dikkat çeken Ciolos, mevcut yasal düzenlemelerde köklü değişiklikler gerektiğini kaydetti. AB Komisyonu bu bağlamda organik tarım için şu an geçerli olan istisnaların kaldırılmasını, geleneksel yem ya da tohum kullanımının hızla azaltılmasını, pestisit sınır değerleri ya da genetik manipülasyonlu ürünlerin azaltılmasını planlıyor. Bu uzun süreç için aşamalı bir plan uygulanması öngörülüyor.