Araştırmacılar iyilik yapmanın insanları daha iyi ve sağlıklı hissettirdiği sonucuna vardı. Bilim adamlarına göre insanoğlu tür olarak hayatta kalmasını ve evrimini buna borçlu.
İyilik doğuştan gelen bir davranış biçimi. San Diego’daki California Üniversitesi psikoloğu Michael McCullough, iyiliğin tıpkı öfke, heves, keder ya da intikam arzusu gibi yerleşik özelliklerden biri olduğu görüşünde. ‘‘Yabancıların İyiliği’’ adlı bir kitap çıkarmaya hazırlanan McCullough, bunun aynı zamanda en hafife aldığımız özelliğimiz olduğunu söylüyor. Son dönemde insanın iyiliğine dair bilimsel araştırmaların sayısı artıyor ve bilim adamları bu konuda insanoğlundan övgüyle söz ediyor. Oxford Üniversitesi İyilik Laboratuvarı (Kindlab) araştırma müdürü antropolog Oliver Curry, ‘‘İyilik, dinden çok daha eski ve öyle görünüyor ki evrensel’’ diyor. Bilim adamları yaptıkları bir çalışmada katılımcılara hangisinin kendileri için daha önemli olduğunu sordu. Buna göre iyilik ya da kibarlık; hedonizm, heyecan verici bir hayata sahip olmak, yaratıcılık, hırs, gelenek, güvenlik, itaat, sosyal adalet aramak ve iktidar peşinde koşmak gibi seçeneklerin hepsini geride bıraktı. London School of Economics’te mutluluk üzerine çalışan ve ‘‘Daha Mutlu Olabilir miyiz?’’ adlı kitabın yazarı, iş ekonomisti Richard Layard, ‘‘İyi olmak sizi mutlu eder ve mutlu olmak size iyilik yaptırır’’ diyor.
Riverside California Üniversitesi profesörlerinden Sonja Lyubomirsky son 20 yılda yaptığı bir dizi deneyle bu konsepti incelemiş ve her defasında insanların başkalarına iyilik yaptığında daha mutlu oldukları sonucuna ulaşmış; hatta çoğu zaman kendilerine iyilik yaptıklarında duydukları mutluluktan bile daha fazla mutlu oldukları olduğu sonucuna varmış. Lyubomirsky, iyilik yapma eyleminin çok güçlü olduğunu söylüyor. Lyubomirsky, multiple sclerosis (çoklu doku sertleşmesi) hastası kişilerin başkalarına yardım ederken kendilerini daha iyi hissettiklerini ortaya koymuş. Lyubomirsky ayrıca daha fazla iyilik yapan kişilerde enflamasyonu tetikleyen genlerin diğerlerine oranla daha baskılanmış olduğunu söylüyor. Lyubomirsky ayrıca çalışmalarında iyilik yapan kişilerde daha fazla antiviral gen bulunduğunun ortaya çıktığını da ekliyor.