20 Mart 2024
Bilim insanları, dönüm noktası niteliğindeki bir çalışmanın e-sigaraların ‘başlangıçta düşünüldüğü kadar zararsız olmayabileceğini’ gösterdiğini söyledi. Araştırmacılar, elektronik sigara kullanan kişilerin DNA’larında, kansere yakalanan sigara içicilerine benzer değişiklikler olduğunu ortaya koydu.
University College London’dan bilim insanları, elektronik sigara kullanıcılarından alınan yanak hücresi örneklerini analiz etti ve bunları sigara içenlerden alınanlarla karşılaştırdı. Her iki grupta da ağızlarındaki hücrelerin DNA’sında benzer değişiklikler görüldü. Bu değişiklikler sigara içenlerde de gelecekte akciğer kanseri gelişimiyle ilişkilendirildi
Cancer Research dergisinde yayınlanan çalışmanın yazarları, bulguların e-sigaraların kansere neden olduğunu kanıtlamadığını, ancak “cihazların başlangıçta düşünüldüğü kadar zararsız olmayabileceğini” gösterdiğini söyledi.
Bu çalışma, e-sigara ile kanser riskinin artması arasında bir bağlantı kuran ilk büyük çalışma olarak gerçekleşti.
The Times’ta yer alan habere göre, E-sigaraların uzun vadeli etkileri hakkında çok az şey biliniyor ve zararları konusundaki tartışmalar şimdiye kadar çoğunlukla gençler arasında nikotin bağımlılığına ilişkin endişelere odaklandı. Milletvekilleri Çarşamba günü, e-sigaraların aromalarını ve promosyonlarını kısıtlayan ve aynı zamanda genç nesiller için sigara içmeyi tamamen yasaklayan dünya lideri bir yasayı oylayacak.
Rishi Sunak tasarının “binlerce hayat ve NHS için milyarlarca pound kurtaracağını” ve bir parti isyanını önleyeceğinden emin olduğunu söyledi. Liz Truss’un başını çektiği Muhafazakâr sağdaki bazı milletvekilleri, 1 Ocak 2009’dan sonra doğanlar için sigara yasağını bireysel özgürlüğü kısıtlamakla eleştirdi ancak Profesör Sir Chris Whitty de dâhil olmak üzere Birleşik Krallık’ın mevcut ve eski baş tıp görevlilerinin tümü bu argümana karşı çıktı.
The Times için yazdıkları yazıda şu ifadeler yer aldı: “Bireysel seçim yanlısı olmak, çocukların, gençlerin ve genç yetişkinlerin kendilerine potansiyel olarak ölümcül zarar verecek bir şeye kasıtlı olarak bağımlı kılınmasına karşı olmak anlamına gelmelidir.”
Milletvekillerini, “renk, aroma ve ambalaj kullanarak çocuklara açık bir şekilde elektronik sigara pazarlanmasına” son verilmesine yardımcı olacak yasayı desteklemeye çağırdılar: “Vape’ler sigara içenlerin bırakmasına yardımcı olabilir. Ancak sigara içmiyorsanız, tavsiyemiz elektronik sigara kullanmamanızdır.”
The Times tarafından kısa süre önce yapılan bir araştırma, tütün endüstrisiyle bağlantılı kuruluşların e-sigaraların sağlık risklerini küçümsemesi nedeniyle, e-sigaraların hükümet ve NHS tarafından sigarayı bırakma aracı olarak tanıtılmasının nasıl gençlerde elektronik sigara salgınına yol açtığını ortaya koydu.
Elektronik sigara nispeten yeni olduğu için uzun vadeli yan etkileri hakkında çok az şey biliniyor. UCL’nin çalışması, epigenetik olarak bilinen bir süreçte sigara ve elektronik sigaranın hücrelerdeki DNA’yı nasıl değiştirebileceğini inceleyen ilk çalışmadır. Bu değişikliklerin hücrelerin daha hızlı bölünmesine ve potansiyel olarak tümörlere dönüşmesine izin verdiği düşünülmektedir.
Çalışmada 4.000 kişiden elde edilen veriler kullanıldı ve yüzlerce sigara içicisinin yanı sıra düzenli olarak tütün kullanmayan elektronik sigara tiryakilerinden alınan hücre örnekleri incelendi. Bu, tütün ve elektronik sigara dumanına maruz kalan ağızdaki hücrelerin “önemli ölçüde” değiştiğini gösterdi. Değişiklikler, kanser gelişen sigara içicilerinin akciğer kanseri dokusunda da görüldü.
Çalışmanın yazarı Dr. Chiara Herzog şunları söyledi: “Bilimsel fikir birliği e-sigaraların tütün içmekten daha güvenli olduğu yönünde olsa da, kullanımlarının tamamen güvenli olduğunu varsayamayız ve potansiyel uzun vadeli risklerini ve kanserle bağlantılarını araştırmak önemlidir. Bu çalışmanın, özellikle daha önce hiç tütün içmemiş kişilerde e-sigara kullanımına ilişkin daha geniş bir tartışmanın bir parçasını oluşturmaya yardımcı olabileceğini umuyoruz.”
Araştırmanın eş yazarı Profesör Martin Widschwendter ise şunları söyledi: “Akciğer kanseri dokusunda gözlenen değişiklikler, henüz kanser geliştirmemiş sigara içicilerinin yanak hücrelerinde de ölçülebilir. Daha da önemlisi, araştırmamız e-sigara kullanıcılarının da aynı değişiklikleri sergilediğine ve bu cihazların başlangıçta düşünüldüğü kadar zararsız olmayabileceğine işaret ediyor. E-sigaralarla ilgili uzun vadeli çalışmalara ihtiyaç vardır.”
Çalışma, hücrelerdeki DNA metilasyonu adı verilen bir tür epigenetik değişikliği inceleyerek, hücreler üzerindeki etkileri inceledi. Epigenetik, hücrelerin tümörlere bölünmesini durduran genleri baskılamak gibi, DNA’mızın nasıl ifade edildiğini değiştirebilen ve belirleyebilen çevremiz ve yaşam tarzımız gibi faktörler için kullanılan bir terimdir.
Cancer Research UK politika direktörü Dr. Ian Walker şunları söyledi: “Bu çalışma e-sigaraları anlamamıza katkıda bulunuyor, ancak e-sigaraların kansere neden olduğunu göstermiyor. Onlarca yıldır yapılan araştırmalar sigara ve kanser arasındaki bağlantıyı kanıtlamıştır ve şimdiye kadar yapılan çalışmalar e-sigaraların sigaradan çok daha az zararlı olduğunu ve insanların sigarayı bırakmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir. Ancak bu çalışma, e-sigaraların risksiz olmadığını ve bu nedenle insan sağlığı üzerindeki potansiyel uzun vadeli etkilerini ortaya çıkarmak için ek çalışmalara ihtiyacımız olduğunu vurgulamaktadır.
“Tütün içmek Birleşik Krallık’ta her gün 150 kanser vakasına neden oluyor, bu nedenle hükümetin satış yaşı mevzuatının parlamentoya sunulmasını dört gözle bekliyoruz. Birleşik Krallık’ta önlenebilir ölümlerin azaltılmasında sigaraya son vermekten daha büyük bir etki yaratacak hiçbir şey yoktur ve bu politika bizi dumansız bir geleceğe bir adım daha yaklaştıracaktır.”
Birmingham Üniversitesi’nde kanser genetiği ve cerrahisi profesörü olan Andrew Beggs şunları söyledi: “Doğrudan nedensel bir etki göstermese de, bu çalışma e-sigaraların insan sağlığı üzerindeki etkilerini ve artan kanser riskiyle bağlantılı olup olmadıklarını anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini göstermektedir.”