Ramazan ayı boyunca beslenme düzeni ile birlikte bireylerin fiziksel aktivite düzenleri de değişmektedir. Oruç tutan bireyler, fazla enerji harcamamak ve iftar vaktinden önce acıkmamak için daha önce uyguladıkları egzersiz programlarını bırakmaktadırlar. Bu durum ise gereğinden fazla beslenen ancak hareketsiz kalan bireylerde kilo artışına neden olabilmektedir.
Ramazan ayı boyunca yavaşlayan metabolizmanın tekrar düzelebilmesi, vücut ağırlığının dengede tutulabilmesi için bayramdan sonra yeterli ve dengeli beslenme, öğün atlamama, bol su içme vb. sağlıklı beslenme ilkelerine uymanın yanı sıra düzenli fiziksel aktivite yapmaya da özen gösterilmelidir.
Fiziksel aktivite; günlük yaşam içerisinde kas ve eklemleri kullanarak enerji tüketimine sebep olan, kalp ve solunum hızını arttıran ve yorgunlukla sonuçlanan aktivitedir. Yürüme, koşma, sıçrama, yüzme, bisiklete binme, çömelme kalkma, kol ve bacak hareketleri, baş ve gövde hareketleri vb. temel vücut hareketlerinin tümünü ya da bir kısmını içeren çeşitli spor dalları fiziksel aktivite olarak kabul edilir.
Düzenli fiziksel aktivite; kas gücünü ve vücut esnekliğini artırır, kalp damar sistemini güçlendirerek dayanıklılığı arttırır. Düzenli egzersizle kişi gerilimini azaltabilir, günlük baskılardan uzaklaşabilir ve zihnini zinde tutabilir. İdeal vücut ağırlığına ulaşmayı ve yağ dokusunda azalmayı sağlar.
Daha iyi motor koordinasyon sağlar. Çevikliği artırır. Hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, şişmanlık, şeker hastalığı, kemik erimesi, depresyon, bel ağrısı, kireçlenme gibi birçok hastalıktan korur ya da var olanların şiddetinin azalmasına neden olur.
Egzersiz yapmak için imkân olmadığı düşünüldüğünde, gün içindeki mecburi hareketler egzersize dönüştürülebilir. Özel araç yerine toplu taşıma araçlarını tercih etmek, Gidilecek yere varmadan bir kaç durak önce inip yola yürüyerek devam etmek, hekim tarafından yasaklanmadığı takdirde asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmak, hızlı yürüyüşle alışveriş yapmak hafif bir egzersiz yerine geçebilir.