Düşük yağlı sebzeye dayalı beslenmeye dönüş, düzenli egzersiz ve hatta bazen meditasyon yapmanın daha uzun yaşam için kilit olduğu anlaşıldı. Uzmanlar, basit yaşam tarzı değişikliklerinin yaşlanma sürecini tersine çevirebileceklerini söyledi.
ABD’deki çalışma iki grup kanser hastasını karşılaştırdı ancak uzmanlar, bu olumlu adımları atmanın potansiyel olarak diğer öldürücü hastalıklarla mücadelede önemli olacağını belirtiyor. Önde gelen araştırmacı Dean Ornish, “bu kapsamlı yaşam tarzı değişiklikleri daha geniş ölçüde hastalıklar ve erken ölüm oranını düşürmek için önemli ölçüde değişiklikler yaratabilir.”
Bilim insanları, cerrahi operasyon ya a radyoterapi almamış ancak düzenli ‘aktif takip’ hastalık kontrolü alan ve kötü huylu olmayan prostat kanseri hastası iki küçük gruba baktıklarını söyledi.
Bir gruptaki insanların yüzde 25’i hayatını normal olarak sürdürürken, diğer 10 katılımcı doktorların, beslenme uzmanları ve fizyologların önerilerine radikal şekilde değiştirmesini kabul etti.
Çalışma, hücrelerin zarar görmesini engelleyen DNA’mızdaki mikroskobik ‘kapaklar’ olarak nitelendirilen telomerlere (kromozom ucu) odaklandı.
Telomerler insanlar yaşlandıkça kısalıyor ve daha büyük erken ölüm riskine eşlik ediyor ve kalp hastalığı, bunama, diyabet, kanser ve enfeksiyona açıklık gibi yaşla ilintili hastalık riskini artırıyor.
Hastaların beslenmesi ve daha çok bitki temelli proteinlere, meyveye, sebze ve tahıla dayalı, kaloride düşük sebzelere ve işlenmiş karbonhidratları işledi.
Hastaların ayrıca stresten arındırıcı teknikler olan yoga ve meditasyon gibi teknikleri de öğretilecek. 30 dakikalığına yürümeyi de kapsayan egzersiz programının haftada altı gün uygulanması gerekiyor ve aynı zamanda psikolojik danışmanlık hizmeti de sunulacak.
5 yıl sonra kan testleri sağlıklı yaşam süren grubun telomer sonuçlarının ortalama yüzde 10 daha uzun olduğunu gösterdi.
Yaşam tarzında “değişim” olmayan gruptakilerin kromozom ucu uzunluğundaysa ortalama yüzde 3’lük bir kısalma oldu.
Lancet Oncology dergisinde yayımlanana araştırma prostat kanseri sürecini izlemek için ölçümü yapılan PDA değerleri arasında da uzun bir farklılık görülmedi.
Yine de, bilim insanları bulgularının önemli bir sağlık mesajı taşıdığını veriyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nen Profesör Ornish “geniş ölçekli rastgele kontrollü denemeler doğrulanırsa, bu değişiklikler hastalıkların ve erken ölümlerin büyük bölümünün engellenebileceğini gösteriyor.
Genlerimiz ve telomerlerimiz bir eğilimdir, ancak kesinlikle yazgımız değildir,” dedi.
Dr Lynne Cox, Oxford Üniversitesi’nde bir biyokimya uzmanı olan Dr lynne Cox, yeni araştırmanın stresi azaltmak, beslenmeyi geliştirmek ve egzersizi artırmanın sadece telomeri engellemediğini ancak aynı zamanda telomerlerde küçük ancak önemli uzamalar sağlayarak, akyuvar hücrelerinin dolaşımında ölçüldüğünü söyledi.
Cox, “sağlıklı yaşam tarzına daha büyük bağlılık, telomerin ölçülen uzunluğunda daha büyük artış anlamına geliyor” dedi.