Nantes’ın tarihî, turistik ve doğal güzelliklerden birazdan söz edeceğim. Şimdi Nantes’a öğrenci olarak gitmek isteyenler olabilir düşüncesiyle, biraz şehrin karakterinden, ruhundan, dokusundan bahsedeyim.
Nantes, “öğrenci kenti” sıfatını sonuna kadar hak eden bir yer. Nantes Üniversitesi şehrin dört bir yanına yayılmış yerleşkeleriyle binlerce öğrenciye evsahipliği yapıyor. Bu nedenle her daim canlı ve kalabalık. Yabancı öğrenciler için devlet yurtlarında konaklama olanakları Fransa’nın diğer şehirlerine oranla çok daha iyi. Açıkta kalma olasılığınız yok gibi. Tüm yurtlar tek kişilik özel banyolu odalar sunuyor.
Kültür, sanat, gece yaşamı, bunca öğrencinin olduğu bir şehirde ister istemez gelişmiş oluyor. Pazar günleri hariç bu şehirde asla sıkılmazsınız, mutlaka yapacak bir şey bulursunuz. Şehrin merkezini teşkil eden semtin adı Commerce. Şehrin dört tramvay hattının üçü bu semtte kesişiyor.
Şehrin en kalabalık yeri burası. Her an tıklım tıklım. Bankalar, giyim mağazaları, restoranlar bu semtte yoğunlaşıyor. Semte adını veren Commerce Meydanı’nda (Place d u Commerce) Türkiye’de D&R’lara benzeyen dev bir kitabevi zincirinin şubesi, ülkenin en ünlü sinema zincirinin bir şubesi, şehir merkezindeki tek McDonald’s restoranı, tipik Fransız kafeleri ve yan yana sıralanmış üç Türk kebapçısı var.
Döner ve kebabın Fransa’da, bilhassa Nantes’ta ne kadar meşhur olduğunu tahmin bile edemezsiniz.
Anlatacak çok şey var aslında Nantes için. Meşhur “Fil” den Şatosuna kadar, dünyanın ilk bisküvi fabrikasından pasajlarına kadar ancak satırlarım yetmiyor. Gezip görmeniz gereken en güzel yerlerden, en huzurlu şehirlerden biridir Nantes.
Şimdiden iyi tatiller…